Amerikan seçimleri öncesinde, kazanması halinde “Türkiye’ye bahar getireceğini” vaat eden ABD'nin çiçeği burnunda başkanı Joe Biden, seçilir seçilmez kendisini Amerikan kışında buldu.
Devrik Başkan Donald Trump’ın korona öncesine kadar seçimleri kazanmasını kesin gözüyle bakılıyordu.
Amerika’nın ulusalcı kanadını tek vücut haline getiren Trump’ın seçimi kazanması kesinlikle çantada keklikti.
Zaten öyle olmasaydı, 72 milyonu aşkın oy alabilir miydi Donald Trump?
Düşünün!
2008 seçiminde McCain’e karşı yarışan Barack Obama’nın aldığı 69,5 milyonluk oy rekorunu bile geride bırakan Trump, Obama’yı geride bırakmakla birlikte kendi rekorunu da kırdı.
2016’da 63 milyon seçmenin desteğiyle seçilen Trump, 3 Kasım 2020 seçimlerinde oyunu 8 milyon artırdı ama seçilemedi.
Oyunu hem de ciddi oradan yükseltmesine rağmen kaybeden Trump, aslında Biden’e karşı değil, korona virüse, müesses nizama ve dijital oligarklara karşı kaybetti.
“Korona virüs” deyip geçmeyin!
Tıkırında giden Amerikan ekonomisini altüst eden, toplumsal refahı baltalayan, tıkır tıkır dönen çarka adeta çomak sokan korana virüsün ta kendisidir.
ABD'de beyaz bir polisin, siyahi bir şüpheliyi nefessiz bırakarak öldürmesi…
Kısıtlamalar…
Ve Trump’ın bazı talihsiz açıklamaları…
Netice olarak…
Şartlar olgunlaştı ve Joe Biden Amerika’nın yeni başkanı oldu.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım olaylar; cumhuriyetçilerin kalesi konumunda olan
Pensilvanya’da bile dengeleri altüst etti. Biden, demokratların ‘umutsuz vaka’ olarak gördüğü Pensilvanya’yı da kazanan taraf oldu.
Cumhuriyetçilerin bir diğer kalesi olan Georgia’ı da kazanınca, ‘topal ördek’ olmaktan son anda kurtuldu Biden.
Bilgilendirmek amacıyla anlatıyorum…
3 Kasım 2020 seçimlerinde, her iki partide yüzde 50 barajının altında kaldı.
Demokratlar 48, Cumhuriyetçiler ise ancak 50 sandalyeye ulaşabildi.
Bu nedenledir ki ayının ilk haftasında yeniden seçim yapılması hasıl oldu.
Senatoda çoğunluğu elde etme noktasındaki yarış Georgia'da düğümlenmişti.
Ve burada yapılan iki senatörlük seçimini de Demokrat adaylar kazandı.
Demokratlar Senato’da Cumhuriyetçilere karşı 50-50 eşitlik elde etti ama buradaki eşitliği Demokratlar lehine bozan da seçilmiş Başkan Yardımcısı Kamala Harris oldu.
Çünkü Amerikan kanunları gereğince ‘eşitlik durumunda’ bir oy kullanma hakkı bulunuyor seçilmiş Başkan yardımcısının.
Böylelikle…
Biden, bir kez daha topal ördek olmaktan son anda yırttı/kurtuldu.
İlerlemiş yaşına rağmen seçimi kazanmanın heyecanı ve sevinciyle, miting alanlarında kurulan kürsülere koşa koşa çıkan ve seçmenleriyle kucaklaşan Biden, beklenmedik bir sürprizle karşılaştı.
Ulusalcıları protesto için Washington Dc’ye davet eden Donald Trump, giderayak yine yaptı yapacağını…
Amerika’da baharı kışa çeviren bu hamle; “kanlı kalkışma”, “sivil darbe” şeklinde tanımlandı.
Kim nasıl tanımlarsa tanımlasın, nihayetinde Amerika dünyada büyük prestij kaybetti ve yaşananlar Amerikan tarihinde kara bir leke olarak kalacak…
Amerika, Dimyat’a demokrasi götürürken ülkesindeki demokrasiden oldu.
“İfade özgürlüğü var; herkes istediğin söyleyebilir/yazabilir” derken…
Başta twitter olmak üzere dijital oligarklar Trump’un ve taraftarlarını sayfalarını kilitledi.
Biden’ı zor günler bekliyor!
Amerika, karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş durumda.
Cumhuriyetçiler artık kendilerini “Amerikan Milliyetçisi” olarak tanımlıyorlar.
Demokratların da “sosyalist-komünist” eğilimleri dikkati çekiyor.
Bakalım zaman bize ne gösterecek…
Kadir Denk / Ekonomist / ABD / 24. 01. 2021
Devrik Başkan Donald Trump’ın korona öncesine kadar seçimleri kazanmasını kesin gözüyle bakılıyordu.
Amerika’nın ulusalcı kanadını tek vücut haline getiren Trump’ın seçimi kazanması kesinlikle çantada keklikti.
Zaten öyle olmasaydı, 72 milyonu aşkın oy alabilir miydi Donald Trump?
Düşünün!
2008 seçiminde McCain’e karşı yarışan Barack Obama’nın aldığı 69,5 milyonluk oy rekorunu bile geride bırakan Trump, Obama’yı geride bırakmakla birlikte kendi rekorunu da kırdı.
2016’da 63 milyon seçmenin desteğiyle seçilen Trump, 3 Kasım 2020 seçimlerinde oyunu 8 milyon artırdı ama seçilemedi.
Oyunu hem de ciddi oradan yükseltmesine rağmen kaybeden Trump, aslında Biden’e karşı değil, korona virüse, müesses nizama ve dijital oligarklara karşı kaybetti.
“Korona virüs” deyip geçmeyin!
Tıkırında giden Amerikan ekonomisini altüst eden, toplumsal refahı baltalayan, tıkır tıkır dönen çarka adeta çomak sokan korana virüsün ta kendisidir.
ABD'de beyaz bir polisin, siyahi bir şüpheliyi nefessiz bırakarak öldürmesi…
Kısıtlamalar…
Ve Trump’ın bazı talihsiz açıklamaları…
Netice olarak…
Şartlar olgunlaştı ve Joe Biden Amerika’nın yeni başkanı oldu.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım olaylar; cumhuriyetçilerin kalesi konumunda olan
Pensilvanya’da bile dengeleri altüst etti. Biden, demokratların ‘umutsuz vaka’ olarak gördüğü Pensilvanya’yı da kazanan taraf oldu.
Cumhuriyetçilerin bir diğer kalesi olan Georgia’ı da kazanınca, ‘topal ördek’ olmaktan son anda kurtuldu Biden.
Bilgilendirmek amacıyla anlatıyorum…
3 Kasım 2020 seçimlerinde, her iki partide yüzde 50 barajının altında kaldı.
Demokratlar 48, Cumhuriyetçiler ise ancak 50 sandalyeye ulaşabildi.
Bu nedenledir ki ayının ilk haftasında yeniden seçim yapılması hasıl oldu.
Senatoda çoğunluğu elde etme noktasındaki yarış Georgia'da düğümlenmişti.
Ve burada yapılan iki senatörlük seçimini de Demokrat adaylar kazandı.
Demokratlar Senato’da Cumhuriyetçilere karşı 50-50 eşitlik elde etti ama buradaki eşitliği Demokratlar lehine bozan da seçilmiş Başkan Yardımcısı Kamala Harris oldu.
Çünkü Amerikan kanunları gereğince ‘eşitlik durumunda’ bir oy kullanma hakkı bulunuyor seçilmiş Başkan yardımcısının.
Böylelikle…
Biden, bir kez daha topal ördek olmaktan son anda yırttı/kurtuldu.
İlerlemiş yaşına rağmen seçimi kazanmanın heyecanı ve sevinciyle, miting alanlarında kurulan kürsülere koşa koşa çıkan ve seçmenleriyle kucaklaşan Biden, beklenmedik bir sürprizle karşılaştı.
Ulusalcıları protesto için Washington Dc’ye davet eden Donald Trump, giderayak yine yaptı yapacağını…
Amerika’da baharı kışa çeviren bu hamle; “kanlı kalkışma”, “sivil darbe” şeklinde tanımlandı.
Kim nasıl tanımlarsa tanımlasın, nihayetinde Amerika dünyada büyük prestij kaybetti ve yaşananlar Amerikan tarihinde kara bir leke olarak kalacak…
Amerika, Dimyat’a demokrasi götürürken ülkesindeki demokrasiden oldu.
“İfade özgürlüğü var; herkes istediğin söyleyebilir/yazabilir” derken…
Başta twitter olmak üzere dijital oligarklar Trump’un ve taraftarlarını sayfalarını kilitledi.
Biden’ı zor günler bekliyor!
Amerika, karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş durumda.
Cumhuriyetçiler artık kendilerini “Amerikan Milliyetçisi” olarak tanımlıyorlar.
Demokratların da “sosyalist-komünist” eğilimleri dikkati çekiyor.
Bakalım zaman bize ne gösterecek…
Kadir Denk / Ekonomist / ABD / 24. 01. 2021
YORUMLAR