ÜLKÜ GÖZEN STEWART

ÜLKÜ GÖZEN STEWART

Roman yazarı

MUHİTTİN TOPALAK, FROM KAZLIÇEŞME, IS MAD AT HANDE ERÇEL'S OUTFIT!

02 Mart 2024 - 17:43

Paris Moda Haftası’nda “Balmain” defilesine katılan oyuncu Hande Erçel, gündemin baş konularından! Gündem olan, kıyafeti tabii! Hani bir Türk kadın oyuncu bu defileye katılmış, Fransa’nın başkenti Paris’te oyuncumuz boy göstermiş, Balmain markasının defilesine gitmiş; sosyal medya yorumcularının umuru mu? Onlarınki, “Elimize bir fırsat daha geçmiş, kadını nasıl gömeriz!” ego yarışı!  

Ben de insanım ya; merak edip inceledim! Aptal değilsem algıladığım şu ki; kadın pazara gitmiyor, plaja da gitmiyor! Defileye gidiyor ve ona göre giyinmiş gitmiş! Vay efendim! Silikonlarını gösteriyormuş da… Sırf bacakmış da… Bir şey giymeden de gidebilirmiş de! Valla, kıyafetin modeline göre silikonlu-silikonsuz, eğer tahta değilse o göğüsler, o modelde ancak öyle durur! O kıyafetin hakkını vermek lazım! O da vermiş! O göğüsleri sıkıştırıp da koltuk altlarına iteleyemez ya da sırtından fışkırtamaz! Sırf bacakmış! Adi değil de adil bakılırsa siyah ince çorapla bacakları çok da asil durmuş! Kıyafetinde abes hiçbir şey bulamadım! Yerine göre çok da doğru giyinmiş!



Magazincilerin sosyal medya paylaşımlarındaki, o çok konuşulan stilini takipçilere “Siz tarzını nasıl buldunuz?” veya “Siz tarzını beğendiniz mi?” gibi “Ver gazı evlâdııım!” sorularıyla gazla çalışan takipçi adı altındaki milleti ayaklandırmışlar! Sen misin kişilere şahsi düşüncesini soran kurt? Vay anam! Kuzular bir coşmuş, pir coşmuş! Her biri bir bilirkişi! Her biri donanımlı bir eleştirmen! Haaa, bir de dindarlar! Aman Tanrım, yorumlardan milyonlarca Cem Yılmaz gösterisi çıkar! Yüzyıl yetmez buna! Kadın, siyah ince külotlu bir çorapla üstüne göğüs dekolteli mini bir kıyafet giymiş, hepsi bu! Ben, Hande Erçel fanatiği değilim amaaa; kadın olma’nın, kadın durma’nın, kadın başarısı’nın vs. ciddi fanatiğiyim! Hande, benim arkadaşım değil… Hande, tanıdığım biri de değil… Mesleği, oyuncu olan bir kadın Hande… Ünlü bir kimlik… Bir fotoğrafını görür, kıyafetine göre beğenir ya da beğenmem ama tutup da zekâmı aleni ortaya dökecek trajikomik yorumlar yapmam, yazmam! Kadın, şu anda konuşulup taşlama egolarıyla şişen kişilerce eleştirilen bu kıyafeti giymiş, boyunu posunu göstermiş, objektiflere pozunu vermiş, defileye gitmiş, orada bulunmuş, haberi yapılmış, gündem olmuş, bitmiiiş gitmiş! Ahali yazmış-çizmiş, kıyafetine sövmüş, kıyafetini beğenmemiş de ne olmuş? Hande ölmüş mü? Acılar içinde mi kalmış? Yıkılmış mı? O kıyafeti üstünden çıkartıp, kesip parçalara mı ayırmış? Yahu, ne komik bir toplumuz biz! Gülmek için gidip stand-up şov izlememize gerek yok ki; kendi başımıza stand-up şovuz zaten! Ne yorumlar ne yorumlar! Saldıracaklar diye “Yaşlandı.” diyenler mi, “Çorabı kaçmış!” diyenler mi, “Sadece yaprak koyup çıksa da olurdu!” diyenler mi! Haaa, bir de kıyafetini Müslümanlıkla bağdaştırmayanlar var! Müslüman bir kadının bu kadar açık giyinmesine üzülen çok hassas kişiler de olmuş! Dinin, giyim-kuşamla ne alakası var! Din, kalptedir! Hande ve benzer kişileri kılık-kıyafetlerinden dolayı çıplak gören ne çok kalbi çırılçıplak var oysaki! Müslüman adamlar, ayrıldıkları kadınları takır takır öldürüyorlar ama! Tekmeleyerek kedileri öldürüyor onca Müslüman kişi! Köpeklerin kafasına kürekle vurup öldürüyorlar! Uyuyan köpeği tüfekle vuruyorlar! Say say bitmez! Müslüman birinin daha yapmaması gereken onca şey varken, kıyafete mi kaldı dinimiz? Dedim ya; ne yorumlar ne yorumlar! Hani yorumları yazanları da sanırsın, Cem Yılmaz’ın dediği gibi; CIA ajanları falan! Si-ay-eyyyy! “Herkes de hedefi çok yüksek tutuyor! Anladın mı? CIA peşimde!” diyor ya Cem! “Excalibur-17, Hande Erçel’in kıyafetine takanları arıyor!”

“Yahu CIA, Hande Erçel’in defileye giderken giydiği kıyafeti ne yapsın? Pentagon’da Hande Erçel’in kıyafeti konuşuluyor, emin ol! Jack!.. Did you see that? You’re right! Muhittin Topalak from Kazlıçeşme is mad at Hande Erçel’s outfıt! Kill him!”

Ne oldu, mangal yarım mı kaldı? Ne oldu? Hande Erçel işine gücüne bakar, defileye de gider, tatile de kaçar, onu da giyer bunu da giyer, sen de orada öyle habire dır’dır’dır konuşur durursun sevgili Sn. Topalak!

Bir vakit Hande Erçel şu sözü Twitter’da paylaşmış ama bence bu, çok insanın kendine uyarlayabileceği bir söz: “Beni, hayal dünyanızın içine çekmeyin!” demiş! Ünlü-ünsüz, bu laf var ya bu laf; çoook düşündürücü! Toplum genelinin ciddi rahatsızlığı bu! Ahalinin bir hayal dünyası var ve eline geçirdiklerini o hayal dünyalarının içine çekiyorlar! Burada zedelenen kim? Hayal dünyalarının içine çekilenler mi yoksa çekenler mi? Bir kere, güya birini yerden yere çalma fırsatçılığında olan ey şahıs!.. Bil ki, düştüğün durumun analizi, senin çok kıskanç bir insan olduğun’dur! Nesini mi kıskanacaksın? Valla onu bana değil kendine soracaksın kardeşim! Ben cevabı biliyorum; “Nesini kıskanacağım?” dediğin nokta, senin derdin olan kısım! Bir tek nesi’ni kıskansan ona da razı geleceksin! Sen nesi’ni değil, neleri’ni kıskanmanın yıkımındasın! Öncelikle, başarısını kıskanıyorsun! Senin edinemediğin, onun edindiği başarısını! Kazancını kıskanıyorsun! Gezmesini, tozmasını kıskanıyorsun! Şöhretini kıskanıyorsun! Sonra da… Tabii görecelidir ama güzelliğini kıskanıyorsun! Fiziğini kıskanıyorsun! Estetikli veya estetiksiz, fark etmez! Sen, güzel oluşunu da kıskanıyorsun! Kadın isen, olamadığın güzelliğini, erkek isen de alamadığın güzelliğini kıskanıyorsun! Sen, orada şapşal şapşal negatif yorumlarını yaparken, Hande Erçel veya dünün ya da yarının yeni gündem kişisi, rap rap rap, asker gibi yoluna devam ediyor! Sen, yerinde sayarken onlar alıp başlarını gidiyorlar! Gündem ünlümüz doğrultusunda; Hande’nin o kadar arkasında kalıyorsun ki; “Baaaay!” diyebileceği gördüğü bir kişi bile değilsin! O kadar gerisindesin işte! Öyle uzaktaaan, eksi IQ’un ile konuştuğunla kalıyorsun! Ama tabii empati de kurmadan edemeyeceğim! Senin adına düşündüğümde, sen konuştuğunla kalmış olmuyorsun! Biri soru sormuş ya (magazinciler); “Tarzı için siz ne düşünüyorsunuz?” diye; işte bu soru seni mutlu edip, sana kendini iyi hissettirdi! Sanıyorsun ki, bu soru ortaya değil de sırf sana soruldu! Ve bu, sana adam yerine konma duygusunu yaşatıyor! Seni besleyen, bu! Belli ki etrafında seni adam yerine koyup da sana düşünceni soran biri yok! Adam yerine konma hissini ancak sosyal medya platformlarında yaşayabiliyorsun! Üzücü… Tabii ki anlayışlı tarafım bu durumunu hoş görebilir. İnsani… Ne kinli, ne sevgisiz insanlarız biz! Kendi oyuncumuzla gurur duyamıyoruz! Yuh bize… Yuuuh!

YORUMLAR

  • 0 Yorum