YAŞAR EYİCE

YAŞAR EYİCE

[email protected]

Sermayeyi kediye yüklemeyin!

09 Ocak 2018 - 13:15

Çevrenize bir bakın; Neredeyse herkes hastalıktan kırılıyor...

İçtiğimiz sudan mı, havadan mı, yediklerimizden mi, egzoz gazlarından mı, toz zerreciklerinden mi?

Her nedense?

Ama yetkililerden bir uyarı yok!

Birebir konuştuğunuzda herkes suçu birbirine atıyor....

Ama böbürlenmede bir numara herkes...

Şu kendini yönetici ya da doktordan sayanlardan söz ediyorum...

Ama bazı gerçekler var ki, bunu inkâr edemeyiz...

Kendi kafamıza gire hareket etmemeliyiz...

Duyumlara göre de...

Bakın bir bilim adamı ne diyor?

‘Şifa ararken sakın hasta olmayın!’

Aslında ben bu sözü bir başka uyarı için de kullanmak istiyorum:

‘Paragöz’ doktorları, sağlık kuruluşları için...

Çünkü onların eline düştüğünüzde yorgan döyek yattığınız gibi, elinizde avucunuzda olanlardan değil, tüm sermayenizi de kediye yüklersiniz...

*- Soğuk algınlığı mı? Yoksa bir başsa neden mi?

Eczacılık Fakültesi Temel Eczacılık Bilimleri Bölüm Başkanı ve Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulvi Zeybek, özellikle son günlerde görülen soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar nedeni ile kullanımı artan çaylar konusunda uyarılarda bulundu.

 Prof. Dr. Ulvi Zeybek, halk arasında ‘bitki çayı’ olarak bilinen ve kış aylarında çoğunlukla soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar sırasında kullanılan çaylar konusunda uyardı.

Bu çayların, tamamlayıcı tıp dahilinde tıbbi özelliğe sahip bitkilerden hazırlandığını hatırlatan Prof. Dr. Zeybek, ‘Tıbbi çaylar, fitoterapi eğitimi almış hekim ve eczacıların kontrolünde, eczanelerden satın alınarak kullanılmalı.

Standartlara göre hazırlanıp paketlenmeyen çaylar başta karaciğer rahatsızlıkları olmak üzere, ilaç etkileşimleri gibi sebeplerle şifa değil yeni hastalıklara da neden olabilir’ diye konuştu.

*- İlaç etkileşimlerine dikkat

Türkiye’de şimdilik yaklaşık 150 kadar kadar farklı üniversitelerin açmış olduğu Sağlık Bakanlığı sertifikalı fitoterapi programlarından eğitimini almış fitoterapist hekim bulunmasının yanı sıra, eczacılık fakültelerinde de hem beş yıllık lisans eğitiminde hem daha sonraki yıllarda da fitoterapi eğitiminin verildiğini hatırlatan Prof. Dr. Zeybek, ‘Eczacıların görevi ilaçlar konusunda hastalara danışmanlıkta bulunmaktır. O nedenle tıbbi çayları eczanelerden, kullanımı konusunda bilgi edinilerek satın alınmalıdır. Örneğin, yüksek tansiyon tedavisi görenlerin, hamilelerin, antidepresan kullananların gerek ilaç etkileşimleri, gerek etken madde özellikleri nedeni ile kullanmamaları gereken tıbbi çaylar bulunmaktadır’ dedi.

*- Karışım çay satanların yetkisi yok

Prof. Dr. Zeybek, ‘Halen eczacılar sadece ‘mono tıbbi çay’ diye tanımlanan, yani tek bir tıbbi bitkinin çay formunu satılabilmektedir. Endikasyona göre karışım olarak çay satışı yetkisinin gerekli yönetmelik değişiklikleri üzerinde Sağlık Bakanlığı çalışıyor. 

Eczacılara endikasyona göre karışım şeklinde tıbbi çay satabilme yetkisinin kısa bir süre sonra verilmesi bekleniyor.

Yetkisi olmadığı halde çay karışımı hazırlayan ve satan meslek erbabı olmayanlar var.

Karışımın içindeki gerçekten tıbbi bitki midir?

Doğru zamanda, içindeki etkin madde en yüksek dönemdeyken mi toplanmıştır?

Güneş altında bırakıldığı için içindeki etkin maddeler bozulmuş mudur? Cadde üzerinde teşhir edildiği için toz topraktan etkilenmiş midir?

Pestisit ve herbisit (zararlı böcek ve bitki öldürücü) dediğimiz tarım ilaçları bulaşmış mıdır? Ebegümeci gibi doğadan da toplanan tıbbi bitkiler yol kenarından toplandıysa egzoz gazları bulaşmış, bu nedenle ağır metal iyonları taşımakta mıdır?

Bu sayılanların hepsi analizlerden yoksun, standart dışı ürünler olarak kabul edilmektedir. Sağlıklı yaşamak isterken sağlığınızdan olmayın’ dedi.

*- Amerikalılardan Filistin’e...

Yağmur Gönültaş neredeyse her gün Esra Erol’la ilgili haberler gönderiyor.

Yandaş medyayı bir yana bırakalım, kültür programları dışında, hiçbir benzer yayınları izlemiyorum, memleketin bu kadar sorunu varken...

Ama bu kez ilgimi çekti...

Söyledikleri şuydu:

‘Adana’dan Amerika’ya çocuklar satılarak dinleri değiştirildi.’

Her ne kadar Diyanet’in daha doğrusu bazı imamların söylediklerini, fetvalarını kabul etmesem de, dinimle ilgili olaylara, gelişmelere hiçbir şekilde çevremdekilerle birlikte, duyarsız kalamam...

Haber şöyle:

‘Adana'dan Amerika'ya çocuklar satılarak, dinleri değiştirildi.

Adana'da yaşanan evlatlık skandalları gün geçtikçe büyümeye devam ediyor.

Kardeşlerini aramak için programa katılan Cumali ve Sebiha, Elife Kumak isimli bir avukat tarafından Amerika'ya satılan kardeşleriyle Esra Erol'da buluştu.

Biyolojik kardeşlerine Esra Erol'da kavuşan, isimleri Michelle ve Brittany olarak değiştirilen kardeşlerin dinleri, dilleri ve kültürlerinden koparılarak Amerika'da yaşadıkları ortaya çıktı.

İddialara göre Avukat Elife Kumak tarafından İncirlik hava üssünde çalışan üst düzey Amerikan askerlerine satılan çocuk sayısının oldukça fazla olduğu söyleniyor.’

*- Bunu da unutmamalıyız!

Bir böyle avukatlar var, bir de İzmir Barosu Yönetimindekiler gibi...

Bir hatırlatma yapayım:

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde yer verdiği ‘9 yaşına giren kız evlenebilir, gebe kalabilir’ şeklindeki skandal açıklamaya, tüm İzmirliler gibi İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan’dan da tepki gelmişti.

Bazılarınca, unutturulmak istenen ve sonraki açıklamalarla hatadan dönülmeye çalışılmıştı.

Bizim bir atasözümüz vardır;

‘Derviş’in fikri neyse zikri de odur’ diye...

*-  Eşitsizliği arttırıyorlar

Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik bir hukuk devleti olduğunu söyleyen Av. Aydın Özcan bahsi geçen konuların yasalarımızda düzenlendiğini de dile getirdi.

Gerek yasalarımızda gerekse taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde 18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olduğunu söyleyen Av. Aydın Özcan, çocukların evlendirilmesinin çocuğu nesneleştirdiğini, çocuğun çocukluğunu yok saydığını, cinsiyete dayalı eşitsizliği arttırdığını dile getirdi.

Özetle;  ‘Cinsiyet ayrımcılığı ve çocuk gelinler istemiyoruz!’

Diyanetin; kadınların, eşleri tarafından tek taraflı sms, mektup, faks yolu ile boşayabileceği yönündeki açıklaması ile dokuz yaşındaki kız çocuklarının evlenebileceği ve gebe kalabileceği yönündeki açıklaması Anayasamız başta olmak üzere Medeni Kanunumuza, imzaladığımız uluslararası anlaşmalara açıkça aykırılık içeriyor.

Yani Arap kültürü ile beyin yıkamak isteyenlere küçük bir örnek vereceğim...

*- Namussuzluk değil mi?

2 Ağustos 2012 tarihinde Kıbrıs Rum Yönetimini ziyaret eden Filistin Ulusal Yönetimi Dışişleri Bakanı Riad Al Malki, Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığını ‘Filistin sorunu için büyük bir fırsat’ olarak nitelendirmiş, Güney Kıbrıs’ın bugün AB Konseyine Başkanlık etmesinin, Filistin için büyük bir fırsat ve kazanç olduğunu belirtmiş, Güney Kıbrıs’tan adalet istediğini söylemişti.

Çok değil, aradan geçen 4 yıldan sonra bu defa da 11 Mayıs 2016 tarihinde Filistin eski Dışişleri Bakanı ve Fatah Partisi Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Nabeel Shaath Kıbrıs Rum kesimini ziyaret etmişti.

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'tan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'e bir mesaj getirdiğinden bahseden Shaath, görüşmeden sonra yaptığı resmi açıklamasında da ‘Kıbrıs ile Filistin’in durumlarını paralelleştirdiğini, iki halkın da yabancı işgale ve kolonizasyona uğradığını; aynı zamanda bağımsızlık ve özgürlüklerinden mahrum kaldığını!’ dile getirmişti.

*- Bunları unutmamamız lazım

Özetle ve kısaca Nabeel Shaath, Türkiye’nin Filistin’e verdiği tüm desteğe rağmen, utanmadan, sıkılmadan ve yüzünü KKTC ile Türkiye’ye dönerek Rum lider Anastasiadis’e ‘bizim ülkemiz İsrail’in, sizin ülkeniz de Türkiye’nin işgali altında’ demişti.

Bazı hafızalar bunları unutsa da, bir Türk olarak bu çirkin benzetmeyi benim gibi, Prof. Dr. Ata Atun gibi tüm Türklerin unutmaması gerektiğini düşünüyorum.

Filistin Devletinin siyasileri, her zaman yanlarında olan Türkiye yerine, kendilerini arkalarından bıçaklayan başka devlet ve kuruluşlardan medet umuyorlar.   

 

***-

 

GÜNCEL

*- Ödemiş’te ‘kadın girişimciliği’ etkinliği

Köy Koop İzmir Bölge Birliği ve Ödemiş Ticaret Odası işbirliğiyle, ‘Kadın Girişimciliği’nin öne çıkarılacağı bir etkinlik düzenlenecek.

Etkinlik, 13 Ocak Cumartesi günü Saat 19.30’da Ödemiş Belediyesi Kültür Merkezi’nde Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nun ‘Baba Ben Geldim’ isimli tek perdelik gösterisi ile başlayacak.

*- Cumhuriyetçi Kadınlar için...

11 Ocak 2018 Perşembe günü, Selahattin Akçiçek Kültür Merkezinde, ‘Veda Değil Merhaba’ oyununu, ‘İzmir Galası’  olarak oynanacak.

tiyatro sanatçılarından Utku Erişik, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün 1930 yılında söylediği ‘Fikirler ve devrimler, sanatla yayılır’  sözünden hareketle Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin daha büyük kitlelere ulaşması ve yeni kuşaklar tarafından daha iyi anlaşılması için sanata büyük bir sorumluluk düşüyor’ diyerek görüşlerini açıkladı.

*- ‘Yağmur Gelini’ sevenleriyle paylaştı

Buca’nın tarımsal faaliyetlerine yön veren ve Buca Belediyesi’nin ulaşım koordinasyonunu sağlayan Turgut Üzüm, yaşanmış hikayeleri kaleme aldığı ‘Yağmur Gelini’ başlıklı öykü kitabını Bucalılar için imzaladı.

Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi’nde sevenleriyle buluşan Turgut Üzüm, öykü kitabında yer alan birbirinden ilginç hikayelerini keyifli sohbeti ile paylaştı.

*-  Necati Cumalı Ödülü Karden Kasaplar’ın

Urla Belediyesi ile İzmir Devlet Tiyatroları’nın işbirliği ile düzenlenen Necati Cumalı Edebiyat Ödülü Oyun Yazma Yarışması sonuçlandı. Yarışmaya ‘Vasfiye’ rumuzu ile katılan Karden Kasaplar’ın kaleme aldığı ‘Radyum Kızları’ adlı eseri kazandı.

48 eserin katıldığı Necati Cumalı Oyun Yazma Yarışması’nın Jüri üyeliklerini Tayfun Erarslan, Füsun Ataman Berke, Sedat Şenoğlu, Celal Kadri Kınoğlu, Hakan Çimenser, Eren Aysan ve Murat Karasu yaptı.  

Ödül Töreni 13 Ocak’ta Urla Atatürk Kültür Merkezi’nde saat 14.00’te başlayacak olan Necati Cumalı Anma Töreni’nin ardından gerçekleştirilecek.

*- TOLGSHOW zirvede

TOLGSHOW 6 Ocak’ta yayınlanan ikinci bölümüyle hem TV reytinglerinde hem de sosyal medya reytinglerinde gün birincisi oldu.

ABC 1 izleyici grubunda 6.55 reyting ve 16.69 share ile zirveye oturan TOLGSHOW, SOMERA verilerine göre sosyal medyada 30,81 reyting alarak en yakın rakibini iki katından fazla geçti.

TOLGSHOW her Cumartesi 23.30’da FOX’ta.

*-  YAŞAR EYİCE 

YORUMLAR

  • 0 Yorum