YAŞAR EYİCE

YAŞAR EYİCE

[email protected]

Reis yolcu gibi...

04 Mayıs 2018 - 23:49

Genelde Türkiye insanının yüzde 90’ı akşamdan başlayarak, bu saatlere kadar her gördüğüne, ‘Hayırlı Cumalar!’ diyerek selam verir...

Bunu yürekten söyleyenler olduğu gibi, iktidarın ya da, bazı kişilerin dikkatini çekmek, saf ve temiz diye tanımladığımız inanları kullanarak beklentilerine yerine getirmeye çalışanlar da var...

Bunları hepimiz biliyoruz...

Ama bugün, yani inananların ‘kutsal’ saydıkları bir Cuma gününde, ‘Hayırlı’ bir haberi aldık...

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, oy birliğiyle belirlenip açıklandı;

Yalova Milletvekili Muharrem İnce...

Önceden özgün yazıları ve görüşleri ile dikkatimi çeken Nevin Çınar sormuştu:

‘Eskişehir Belediye Başkanı mı, Yalova Milletvekili mi?’ diye...

Kendisi CHP’li belediye başkanını istiyordu....

Ama ben önceden belirttiğim gibi Muharrem İnce dedim ve bugüne kadar ısrar ettim...

Şöyle diyordum:

‘Yüksel Çakmur daha genç olsaydı, adayım o idi....

Ama şimdi adayım Muharrem İnce...’

Mücadeleci, devrimci, bilgili ve heyecanlı cumhurbaşkanına ihtiyacımız olduğunu biliyorum....

Ve de ben de Kemal Kılıçdaroğlu gibi düşünüyorum, ‘Partili Cumhurbaşkanı olmamalı!’

‘Olmaz’ diyecektim ama oluyor işte;

Şu an AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı görevini birlikte yürüten Recep Tayyip Erdoğan gibi...

Ve Kılıçdaroğlu’nun resmen açıklaması ile birlikte, Muharrem İnce parti rozetini çıkardı, belediye başkanları gibi...

Ve Kılıçdaroğlu’na teslim etti...

Ama asıl güzelliği bu arada gördük;

CHP Genel Başkanı da, ‘Tüm halkımızı kucaklayacağım’ diyen Cumhurbaşkanı adayı İnce’nin yakasına ‘Türk Bayrağı’ olan rozeti taktı...

Bu arada Bornova Belediye Başkanlığı ve milletvekilliği yapan Cengiz Bulut’la yaptığımız bir sohbette söylediği aklıma geldi:

‘Türkiye’de camiye giden kazanır!’

Muharrem İnce de, binlerce kişinin alkışları arasında sözünü tuttu ve Cuma namazını kıldıktan sonra, yürüyerek Ankara’daki 1. Meclis Binası’na gitti...

Orada da binlerce kişi kendisini bekliyordu...

Kıssadan hisse çıkarırsak, artık AKP’nin ellerindeki önemli bir kozu ellerinden almış oldu:

Onlar hâlâ CHP’lileri ‘Din düşmanı ve imansız’ olarak tanıtmaya, yani böylece inançlı kişilerden oy toplamaya çalışıyorlardı.

Örnekleri çok...

Bilmeyen, duymayan olmamıştır...

Böyle bir tavır ve düşünce olsaydı, en basitinden Selamet Partisi, CHP ile ittifak yapar mıydı?

Daha önce söyledim, tekrarlıyorum:

Bugün gördüklerim ve yaşadıklarımdan sonra seçimlerin sonucunu 50 gün önceden açıklıyorum:

Yeni Cumhurbaşkanımız Muharrem İnce...

Tüm ülkemize hayırlı olsun...

 

*- Yalan üzerine kurulmuşlar!

 

Yandaşlar yıllardır ‘Sahibinin Sesi’ plan ve programını uyguluyor!

Bunun çok örneklerini gördük, yaşadık!

Son zamanlarda yine ilk güne döndüler.

Genelde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, yerelde ise Aziz Kocaoğlu’na, dolayısıyla CHP’ye çatıyorlar.

Neden?

Görünen köy kılavuz istemez de ondan!

Müneccim falan değiliz, ama ben 50 gün önceden, 25 Haziran’da söyleyeceğimiz türkünün sözlerini şimdiden ilgilenenlerin kulağına fısıldayayım:

‘Yar saçların lüle lüle Reiss’ sana güle güle!

Bu arada bir parantez açayım:

Almanca’da ‘Reissen’ seyahat etmek, anlamına gelir...

Yani biz bu ‘baskın seçim’ yüzünden tatile gidemedik ama herhalde birilerini özellikle birini göndereceğiz.

Daha açığını söyleyeyim:

AKP’lilerin ‘Reis’ dedikleri genel başkanları Erdoğan’ı hep birlikte tatile göndereceğiz...

Nereye?

Marmaris mi, Urla mı?

Marmaris olamaz!

Çünkü CHP’li Belediye Başkanı Ali Acar’dan öğrendim;

Turgut Özal zamanında iki oda bir salon şeklinde, ormandan bir ağaç bile kesilmeden yapılan Cumhurbaşkanlığı konukevinin yerine bir saray yapılıyor...

Uçak pisti gibi yapılan kilometrelerce uzunluğundaki beton yol bile yüzlerce binlerce yıllık binlerce çam ve sığla ağaçlarının kesilmesine yol açtı.

Artık o bölgeye bırakın yerel yetkilileri, köylülerin gitmesine bile izin verilmiyor, bilmem kaç metrede yol kesme ve aramalar yapılıyor,

Yani ‘Yasak hemşehrim!’ deniliyor, nöbetteki tarafından...

Özetle; damdan düşenin evine gidemeyeceği bir durum ortaya çıkıyor...

Yıllar önce bir slogan duymuştum:

‘Sepeti koluna, herkes yoluna!’ diye

 

*-  Urla’ya bekleriz...

 

Urla’da evimin üzerinden birden fazla helikopter geçince hemen komşumuz, emekli havacı Albay Yılmaz Doğan ile emekli öğretmen eşi Mediha Doğan’a seslenirdim:

‘Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yine Ankara’dan sıkılmış bir iki gün kafasını dinlemek için Urla’ya geliyor!’ derdim...

Tabii ki kendisini görmek, ziyaret etmek imkânsızdı...

Marmaris kadar olmasa da, aynı şekilde yolunuz kesilirdi...

Gazetelerde çok haberi çıktı, ‘villalar yasak mı, değil mi?’ yorumlarıyla...

Zaten AKP şimdi ‘Baskın Seçimle’ birlikte uzmanlara göre ‘İmar affı’, son Başbakan Binali Yıldırım’a göre ise ‘İmar Barışı’ ile işini sağlama bağlamış oldu...

Yani Temmuz ayında tatile çıkacak olan Vatandaş Erdoğan büyük olasılıkla bizim misafirimiz olacak...

İsterseniz not alın, çünkü ‘Biz demiştik!’ diyeceğiz, birkaç hatırlayana rağmen...

Biz bir ay önce ne demiştik, hem de 10 gün arayla üst üste:

‘Kesinlikle ısrarcıyız; erken seçim olacak!’ diye...

Tüm yetkililer ne demişti, ‘Kesinlikle gündemde yok!’

Ama bir saniyede gündemde oldu ve dediğimiz çıktı...

Daha önce de ‘erken seçimden’ lik söz eden, Binali Yıldırım’ın Başbakan olacağını kim yazdı?

Ve bir görüşümüzü daha tekrarlayayım:

Haziran’dan sonra büyük olasılıkla Ekim veya Kasım ayında yine seçim olacak?

 

*-  Üzerlerine yok!

 

AKP İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, İstanbul ve Ankara güdümlü yandaş gazeteye ne demiş?

‘Körfezi temizleriz!’

Aynen önceki seçimlerde verdikleri Körfez geçiş köprüsü,  ya da tüp geçiş sözü gibi!

Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi;

Bir gün önce, danışıklı dövüş örneklerinde olduğu gibi, üç kişiyi toplayıp, Halkapınar’da burunlarını tutturmuşlar ve ‘pis koku’ görüntüsü vermişler.

Hâlbuki o dereye gidin bakın, kuru...

Olabilir de....

Ama yalanın bu kadarına pes,

Bir gün sonra ise yine manşetten bir AKP sözcüsünü veriyorlar.

Örnek de yanlış:

Aydın Şengül diyor ki, ‘Biz İstanbul’da, insanların kilometrelerce yakınından geçemediği Haliç’i bile temizledik!’

Yalan!

Çünkü bu sorunu çözen, AKP’nin yıllarca peşinden koştuğu Amerka’dan getirmeye çalıştığı ANAP’li Bedrettin Dalan idi...

Kökü Aydın Germencik’e ulaşan Bedrettin Dalan, ‘Haliç’i gözlerim gibi masmavi yapacağım’ demişti...

Aslında şimdi yine pislik içinde...

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar!

Ama bunlar seçime kadar durmayacak, büyük efor sarf edecekler....

Sonunda biz de bunları tatile çıkartacağız, bu iyiliğimizi de unutmasınlar...

 

***-

GÜNCEL

 

*- Ne demişti, ne?

 

Bu adamı çoğu insan unutmuştu.

Belki ulan gözüm bir yerden ısırıyor, Ramazan programlarına mı çıkıyordu vs diye düşünen de vardır.

Yakında hatırlarız.

Bu adam anketçi, kamuoyu araştırma şirketi sahibi .

Önce Malatya İmam Hatip’i bittirmiş, sonra hukuk okumuş.

Hukuk tahsili bir rivayete göre 15 sene sürmüş, ‘Sindire sindire okudum’ demiş.

Geçen referandum oylamasında tahmin yapıp ‘Yüzde 61 ‘evet’ çıkacak demişti .

Yüzde yirmi yanılan bir araştırma şirketi sahibi olarak tarihe geçmişti .

Bir müddet yok oldu ortadan şimdi yine Trt

Koyu yandaş televizyonda tahmin yapıyor ve ‘Yüzde 55’ le beyefendi ilk turda alır bu işi!’ diyor.

Böyleleri herhalde her partiye lazım!

Keh keh keh!

Bu arada ben de hatırlatayım:

Biz refarandum öncesinde, İstanbul ve Ankara’da da ‘Hayır!’ çıkacak diye yazmıştık....

Belgeleri, yani kayıtları arşivlerde duruyor....

Hatta bunun canlı tanıkları, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Erol Akıncılar ile usta gazeteciler Ünal Tümin, Murat Eştürk ve Muzaffer Tezel...

YAŞAR EYİCE 

YORUMLAR

  • 0 Yorum