YAŞAR EYİCE

YAŞAR EYİCE

[email protected]

Kısa ve öz: Olmadı Tunç Soyer, olmadı...

14 Haziran 2019 - 21:48

CHP’li Kemal Karataş’ın ‘Bu ne şimdi yaa...!’ diye başlayan feryadını okudum.

‘Doğuştan sanatçı’ olanlar gibi, bence Kemal Karataş da ‘Doğuştan CHP’lidir!’

Hiç unutamadığım; İl Başkanlığı sırasında yapılacak genel seçimler öncesinde, iddialı bir şekilde ‘Tüm ilçeleri alacağız!’ lafını ederken, yine birileri ‘Hadi canım sende!’ diyorlardı.

Zaten CHP’de bu zihniyet hep vardır.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, ‘İstanbul’ dahil, ‘Şu kentleri kazanacağız’ derken, sözde partililer  burun kıvırıyorlardı...

Yani inançsızdılar...

Muhalefeti, yani ‘Yan gel yat Osman!’ prensibiyle hareket edenler de yine bir canlılık yoktu...

Her kafadan olumsuz yorumlar çıkıyordu...

Bu yazdıklarımı herhalde hatırlayan çoktur.

*-

Anımsadığım kadarıyla Kemal Karataş, 22 Mayıs’ta ‘Beni şaşırtmadın’ başlığıyla bir yazıyı daha kaleme aldı...

Beğenen çoktu!

Ben ise Prof. Dr. Erkan Sevinç ve Usta Gazeteci Kemal Ertan ile karşı fikirde idim...

Eşinin ısrarı ile bilmem kaç odalı ‘Şato’ denilen binada yeni başkan Tunç Soyer’in oturması gerektiğini, bunun bir sıkıntı yaratmayacağını yazdım.

Hatta olayı araştırmamı ve görmezden geldiğini belirten AKP’li arkadaşlarıma hak vermediğimi belirtmiştim.

Şu anda bile koyu diyebileceğim CHP’li partililerden bir kısmı, ‘Erken davrandı!’ diyerek Soyer’in bu tasarrufuna karşı çıkıyorlar.

*-

Bendeniz de dünden bu yana, ‘Şaşırdım!’

Yani Kemal Karataş gibi ‘Şaşırmadım!’ demedim...

Çünkü bugüne kadar ne kadar gazeteci ve basın kuruluşunun istediği tüm söyleşilere ‘olumlu’ ya da ‘olumsuz’ yanıt vermeyen CHP’li Büyük Şehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, güle oynaya, koşarak , İstanbul güdümlü, İzmir ve İzmirli düşmanı yandaş gazeteyi ziyaret etmiş...

Kaç dakika ya da kaç saat orada kaldı, kahveler içildi, şarkılar söylendi, ortak noktalarda anlaşıldı bilemiyorum...

Bildiğim;

Yandaşların sorularına yanıt vermesi, projelerini anlatması ve onlardan da ‘teşekkür’ alması...

Çocuklar karnelerini alıp mutluluktan uçup, tatile girerken, herhalde bizim ki de İstanbul hülyaları kuruyor, Bizans basını ile birlikte olmayı düşünüyor, olmalı..

Bunu önceden uygulayanlar oldu:

Örneğin önceki Dikili Belediye Başkanı...

‘Patron’ durumundaki, İzmir’de bugüne kadar en fazla belediye başkanlığı görevini sürdüren Aziz Kocaoğlu’na ve teşkilata rağmen daha ilk bayramda geldi bunları ziyaret etti, şimdi olduğu gibi...

Ve de boy boy ilanlar verdi...

‘Yapma!’ dedik, yazdık, anlattık...

Dinlemedi ve ‘Gireceksin’ dedik, CHP Genel Merkezi’ndeki bazı adamları Dikile’de halkın parasıyla ağırlamasına rağmen...

Herhalde hâlâ, ‘Halbuki benden memnundular, nasıl oldu da aday göstermediler?’ diye kendi kendine düşünüyor, ‘Beni danışman diye aldıklarım, belediyeye aldırılanlar yaktı!’ diyordur...

*-

Yılan hikayesini biliyorsunuzdur...

Bir tabak süt karşılığı her gün bir altın veren yılanı...

Oduncunun ya da köylünün, yoksulun aç gözlü oğlu ne yapmıştı?

Her gün bir altın veren yılanı öldürmek için baltasını salladı, kuyruğunu kopordı...

Tabii ki o ondan itibaren alışveriş bitti...

Ne sütü aldı, ne de altını bıraktı...

Günün birinde kulübenin sahibi yılana, ‘gel barışalım’ diyor, teklif götürüyor...

Yanıtı biliyorsunuz;

‘Ben de bu kuyruk, sende bu evlat acısı olduktan sonra barışmamız imkansız!’

Bu arada kuyruğu kesilen yılanın, o acı ile ısırdığı saldırganı zehirleyerek öldürdüğünü de anlamışsınızdır, ya da biliyorsunuzdur...

Sonuç: Yandaşlarla dostluk ancak para ile olur...

Başka türlü olmaz...

Bunlar halk için, hak için değil, kendileri için çalışırlar...

Ve yalnız başlarına kalınca da, o namusuz gibi, ‘Milletin a. koyacağım...’ derler...

*-

Bu konuda daha çok doluyum ve yazacaklarım var...

Ama yerim doldu...

Oldu olacak, AKP’li rektörleri, müdürleri, şunları bunları da ziyaret et, istek ve dileklerini yerine getir ki, daha şık olsun..

*- YAŞAR EYİCE

YORUMLAR

  • 0 Yorum