Bu ülkenin insanları laik-anti laik ayrışması, milletvekilleri muhalefet – iktidar kavgası içinde…askerleri; dış lojistik destekli Pkk inlerini vururken, kitle örgütleri ile kolluk kuvvetlerimizin meydan inatlaşması da kavgaya dönüşürken; yakalandığımız bu suni gündemler içinde bu ülkede bir anafora kapılmışız ki; duymak istediklerimizden çok, bize duyurmak istedikleri ile gündemi yaşıyoruz…
Tıp kı; Soros efendinin kurguladığı rengarenk devrimler (!) öncesindeki ülkelere benzemeye başladık…
Biz bu hay huy içinde iken; bize biçilen rol nedir?
Merak ediyormuyuz ?
Sanmıyorum!
Akılın düşünme yeteneğini kaybettiği, izan’ın hırsın pençesine düştüğü bir atmosferde kayıkçı kavgasının ortsında debelenip duruyoruz.
Zira bizde ilkeler kenara itilip dedikodu kültürünün ana ögesi olarak kişiler üzerine yoğunlaştığımızdan bu hayhuy çukurunda debelenmemek mümkün mü?
Önümde 1800’lü yıllarda İngilizlerce hazırlanan bir Ortadoğu haritasına bakıyorum: sonra, Condoleezza Rice/ABD Dış İşleri bakanlarından 2005-2009/’ın
ABD dış işleri bakanı / o zamanlar Ulusal güvenlik danışmanıydı/ Condoleezza Rice’nin 2003 ‘de Washington Post gazetesine yazdığı “Orta doğuyu şekillendirmek” başlıklı yazısında Fas’tan Basra körfezine kadar Orta doğudaki 22 devletin /bunlar Müslüman devletlerdir ,dikkatinizi çekerim/ rejimlerinin ve haritalarının değiştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır ki buna Türkiye’de dahildir. “Ortadoğunun haritasını değiştireceğiz!...” sözünün sonrasında, dediklerinin nasıl tahakkuk etmeye başladığı günden bugüne yaşananlar gözümün önünden geçiyor…
Varsın Pentagon/ABD savunma bakanlığı/ yıllar önce Ortadoğu stratejisini kimseye danışmadan hazırladıktan sonra 1990 yılının sonunda uygulamaya koysun: Irak’a askeri harekat düzenledi. Biz neticelerine yorum yapmaktan öte Tv’de maç seyreder gibi Köfez Savaşını seyrettik…
1880 li yıllardaki harita ile 1990 yılında çizilen Pentagon kaynaklı haritalarda Türkiye’nin Güney doğusunu da kapsayan bir Kürdistan haritası da yayınlanmıştı.
Bu projenin adı Büyük Ortadoğu Projesiydi: yani kısaca BOP !
Adım adım uygulamaya konuldu ve devam ediyor…
Irak üç parçaya bölünecekti: Şii bir devlet, Sünni bir devlet/ İŞİD/ ve Kürdistan. Şimdiki tabloya bakılırsa; gerçekleşmek üzere.
Türkiye ise Beş bölgeye bölünecekti: Marmara ve Trakya’da Bizans bölgesi, Karadeniz’de Pontus bölgesi, Doğu Anadolu’da Ermenistan bölgesi Güneydoğu Anadolu’da Kürdistan bölgesi, Geri kalan yerleri de lütfedip Türkiye’ye bırakıyorlar…
İran’da bu bölünmeden nasibini alıyor: Fars, Beluci, Türkmen, Azeri ve İran Kürdistanı.
Suriye bu işten nasibini almaz ise olmaz.: O da İran gibi beşe bölünüyor…Süryani, Maruni, Dürzi, Şii, ve yine bir Kürdistan. Ama bu Kürdistan PKK’nın uzantısı olan bir devlet olacakmış…
Mısır ise Arap ve Kıpti diye ikiye bölünecek.
Suudi Arabistan’da ise küçük emir beylikler oluşacak…Tıpkı körfez ülkelerindeki gibi..
Ondan sonra da sırada Libya var.
Bunlara; sık sık sarakaya alınan “komlo teorisi” falan değil.
Bunlar Yugoslavya örneğinde olduğu gibi realite.
ABD realitesi!
Peki bu yeni coğrafyaya AB ne der derseniz?
Ancak çanak tutar: tıpkı Irak’ın işgalinde olduğu gibi. “Ermeni Soykırımı” tasarılarını bir bir meclislerinden geçirerek…
Biz ise sağırlar ülkesinde kavga edip duruyoruz..
Ne vizyonumuz..ne ağırlığımız, ne de uzun soluklu dış politikamız var.
Ne de strateji tespit edecek siyasetçimiz, danışmanlık yapacak eski cumhurbaşkanları ve başbakanlarda yok.
Bizdekiler; mevcut iktidarı devirmek için yeni oluşumlar, yeni parti taşeronluğu peşindeler…
Allah akıl fikir versin, diyorum…
Erol Maraşlı / 03.06.2016
YORUMLAR