Nazım Hikmet’in Türkiye’deki Sovyet muhiplerine/ seven, sevgi besleyen, dostlarına/ hayâlindeki Sovyet sosyalizminin, yakında Türkiye’ye de geleceğini muştulayan şiiri “Akın var güneşe akın! Güneşi Zapt edeceğiz, güneşin zaptı yakın!” diyor.
Bizde de, şu anda, EGE ADALARINA/ Turizm şirketleri ve resmi kurumlarımız bu adalara Yunan adaları diyorlar/ ülkemizden tatil için akın akın giden, Türkiyelilerin akını var: zapt etmek için değil, dolar ve avroları harcayarak tatil yapmak isteyenlerin akını var.
Hatta bazı belediyelerimiz buralara yapılacak tekne seferlerini başarı olarak reklam ediyorlar…
Önce bir hususu hatırlatayım: Ege Denizindeki tüm adaların adı Ege Adaları’dır. Ama ne hikmetse bizim Turizm şirketleri, devlet kurumları bu adaları Yunanlıların adlandırdıkları gibi söylüyorlar: Sisam’a Samos, İstanköy’e Kos, Sömbeki’ye Simi, Taşoz adasına Thasos, Semendirek-Semadirek için Samothraki, Limni’ye /Büyük mutasavvıf Niyâz-i Mısrî’nin mezarı buradadır/ Limnos, Sakız adasına Khios, Sömbeki’ye Symi, Rodos’a Rhodos, Girit’e Kriti diyorlar, reklamlarında bu adları kullanıyorlar. CNN Türk’te Yunan adalarını teker teker tanıtan bir programda bir yunan adasını ballandıra ballandır anlatıyor, vatandaşları oralara gitmeleri için heveslendiriyor. Sadece o kanal değil, başka kanallar ve yayın organları da aynı şekilde meddahlık yapıyorlar…
Ha gayret!
Turizm mevsiminde, dini bayramlarda, hatta üç günü bulan resmî tatillerde de bu akın devam ediyor…
Yunanistan mali krize girdiğinde nasıl can simidi olunduysa şimdi de silahlanması, halkının refaha kavuşması için elimizdeki dolarlarımızı, avrolarımızı avuç avuç onlara hediye ediyoruz, üç beş günkü gelip geçici heves için.
Siz bakmayın, Tarım Bakanımızın “Dövizimiz var ki alıyoruz” sözlerine… Dövize çok ihtiyacımız olduğu içindir ki; Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizi, yastık altındaki dövizlerini bozdurmaya çağırması boşuna değildi. Dövize her zamankinden fazla ihtiyacımız var.
Şimdi duyar gibiyim: bazılarınız “ama… o adalardan günübirlik gelen Yunanlılar da ülkemize döviz bırakıyorlar…” sözlerine.
Doğru söze ne denir?
Yunanlılar Ayvalık, Dikili, Foça, Kuşadası ve Kaş’a günü birlik geliyorlar ve gelişlerini bu beldelerin, ilçe pazarının kurulduğu güne denk getirerek 100 avro bırakıp, bizden 630 lira ile 650 lira arasında tarım ve tekstil ürünleri alıp dönüyorlar…
Bizim vatandaşlar ise oraya gittiklerinde kişi başı en az 300 avro harcıyorlar.
Gelir gider oranı 3’e bir aleyhimize.
Gidin, gidin!.. Yunanistan’ın silahlanmaya ihtiyacı var: çünkü onlar da Ruslardan daha önce S-300 almıştı, şimdi de yine Ruslardan S-400 almak için bizim turizm hovardalığımıza ihtiyaçları var. Onu alamaz ise ABD Lockheed Martin Corp yapımı F-35 avcı uçaklarını Amerika vermeye hazır. Yeter ki; Yunanistan bu parayı versin. Yunanistan da bizden gelecek turizm gelirlerine umut bağlıyordur.
Haaa bir şeyi daha belirteyim: bizden Yunanistan’a ve adalara giden turist sayısı onlardan bize gelen turistin beş katı.
Ha gayret!
Erol Maraşlı
YORUMLAR