YAŞAR EYİCE

YAŞAR EYİCE

[email protected]

Yolculuk bir türlü bitmiyor...

20 Nisan 2019 - 20:08

Bornova Küçükpark’tan önce Hikmet Kumuk telefonla aradı, ardından Nevzat Karagülle ise ya Karşıya’dan veya Çeşme’den mesaj geçti:
‘Bornova Küçükpark’tan belediye başkanı olan Dr. Mustafa İduğ’un özel kalemiden tebrik için randevu aldık, seni de aramızda görmek istiyoruz’ diye...
‘Nevzat Bebe’ yi Bornova ve Karşıyaka’da bilmeyen yoktur...
İşte bunun sahibi ve yöneticisi idi Nevzat Bey...
Hikmek Kumuk ise Ege Üniversitesi Kampüsünde, tıp fakültesi kantinini çalıştırıyordu.
Yani şu anda Türkiye ve yurt dışındaki onlarca hastanede, öğrenciliklerinde yardımı dokunduğu doktor ahbapları var..
Diyeceksiniz, ‘Nasıl yardımı olur?’
Öğrencilik bu...
Bir bakıyorsunuz, şu zamanda olduğu gibi gideri gelirinden fazla olunca, binlerce emekli ya da çalışan gibi parasız kalan öğrenciler, ‘Bize kredi aç!’ diye yanına geliyorlardı.
Durumuna göre kimisine ‘iade edilmek üzere’ maddi kredi açıyordu, ya da alışverişinde para almıyordu.
Yani ‘babalık’ yapıyordu...
Gençlik yıllarında ise birçok Bornovalı genç gibi  ‘Gazinocular Kralı Bornovalı Nuri’nin yanında çalışıyordu, aynen bezim emekli Baş komiser Eray Karaca gibi...
Ben o günlerde, Hikmet Kumuk’un ağabeyinin Bornova Meydanı’ndaki sinema pasajı girişindeki pastanesinin müdavimi idim...
Gazete çıkışı, ya da bir seyahat dönüşü mutlak ‘torpil’ adı verilen tatlı ile Dilberdudağı alarak evime giderdim.
Bir gün Hikmet Kumuk ile ekibinde çalışanların Bülent Ersoy ile İzmir sokaklarında yaptıkları ‘köşe kapmaca’yı anlatırım...
Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ’a tebrik ziyaretini de bir aksilik olmazsa size anlatırım....
Şimdi buraya bir nokta koyalım!

*-

Herhalde yine İstanbul seyahati görüldü...
Hâlbuki birçok dost gibi, araştırmacı- Gazeteci Gürol Tulunay’a sözüm vardı...
Seçimlerden önce, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bir davet almıştım, ‘Yenikapı mitingine’ davet etmişti.
O güne kadar, yani AKP kuruluşundan bu yana neredeyse birçok mitingini izlemiştim...
Gidemedim, ama medyadan, dostlardan takip ettim.
Zaten ‘Artık gitmeyeceğim’ ifadesini de kullanmıştım...
Şimdi ise Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’tan şu mesajı aldım:
‘Rekor oyla İstanbul’u getiren Beşiktaşlıları, Maltepe Sahiindeki, ‘İstanbul’a Yeni Bir Başlangıç Buluşmasına’, rekor katılım göstermeye davet ediyorum.’
‘Evet’ yanıtını verdim...
Yani yine İstanbul’a gidiyorum...
Önce Beşiktaş Belediyesi’ne uğrayacağım, sonra bir araçla Yenikapı’ya, oradan da motorlarla Maltepe sahiline, yani Avrupa’dan Asya’ya geçeceğim...
Maltepe  Dolgu alanında saat 14.00’de başlayacak ‘İstanbul’a Yeni Bir  Başlangıç’ buluşmasına, ‘Mazbatalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çocukları, gençleri ve büyükleri ellerinde Türk Bayrakları ile birlikte çağırdı.
Eğer İstanbul’da olmasaydım; Menemen’e gidecektim...
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği  23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasında  saat 11.00’de Bağcılar köyünde gerçekleştirilecek   çocuk şenliğine katılacak, CHP’li yeni Başkan Serdar Aksoy ile tanışıp, başarı dileyecektim.

*- Sadece tek afiş yeter!

‘Cumhuriyet İttifakı’nın bitip tükenmeyen seçim itirazlarını her gün duyuyoruz.
Hatta yandaşlar hemen her gün aynı haberleri pişirip pişirip sunuyorlar.
Yasaları hiçe sayıyorlar.
‘Bilmiyordum’ demek hata...
Çünkü ilkokul dördüncü sınıfta her öğrenci, şunu öğreniyor:
‘Yasalardan her vatandaş sorumlu, hatta dağdaki çoban bile. ‘Bilmiyorum!’ demek hiç kimseyi sorumluluktan kurtarmaz!’
Yani ‘Bilmiyorum!’ sözcüğü yasaların önünde ve mahkemede ‘kurtarıcı’ olmuyor.
İmamoğlu’na, ‘Mazbatayı vermeyiz!’ diyenler yasalar çerçevesinde boyunlarının ölçüsünü aldılar...
Ben olsam şimdi İstanbul Sokaklarını tek pankartla süslerim:
‘İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı!’
Başka bir cümleye, slogana, görüntüye gerek yok...
Neden mi?
Tarihten bir örnek vereyim, yanıt olarak...

*-

Demokrat İzmir Gazetesi’nin Yazı işleri Müdürü Akın Simav idi...
Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel ile CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit arasındaki kıyasıya siyasi mücadele sürüyordu.
Şimdi nasıl, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını Anadolu’da bir kent nüfusu kadar büyük farkla kazanan Ekrem İmamoğlu için ‘Belediye Başkanı olamaz!’  dedi ya, aynı şekilde, bana göre de ‘Demokrat’ ve ‘büyük hoşgörülü’ Süleyman Demirel de, seçim stresi ve heyecanı içinde, ‘Bülent Bey her şey olur ama Başbakan olamaz!’ demişti...
Bunu en iyi bilenlerin tanıkları İzmir Gazateciler Cemiyeti Onursal Başkanı Erol Akıncılar ile ben Yaşar Eyice, Yaşar Aksoy, Ali Kıray, Melih Dizdaroğlu, Lebib Timor ile Yusuf Düvenci’dir...
Ayten Düvenci ile Atilla Bediz ‘Ececit’in posterini’ Demokrat İzmir ile verme kararı alınca, Akın Simav seçim konuşmalarında Süleyman Demirel’in ‘Sayın Ecevit her şey olur ama Başbakan olamaz!’ sözünü anımsatarak, postere şu başlığı koyar:
‘Başbakan Karaoğlan!’

*- 

Bunları anımsattıktan sonra AKP’lileri ve MHP’lileri üzecek bir araştırmanın sonucunu paylaşayım:
Olmaz ama olduğunu kabul edersek, İstanbul'da seçimler yenilenirse kime oy verirsiniz anketinin sonuçlarını söyleyeyim...
İstanbul yerel seçimlerinin iptal edilerek yeniden yapılmasını talep eden AKP ile MHP'ye canlı yayında kötü haber:
Son anketlere göre İstanbul'da yeniden seçim yapılsa İmamoğlu büyük farkla seçimi kazanıyor.
Bunu söyleyen de CHP’liler, İYİ Partililer, Saadet veya Demokrat Partililer değil...
Televizyondaki ‘Para Gündemi’ isimle canlı yayında Bülent Aydemir, seçim itiraz sürecinde yapılan anketlere değindi. 
Aydemir, yapılan son ankete göre 'Bugün kime oy verirsiniz?' sorusuna verilen yanıtlarda, Ekrem İmamoğlu'nun, Binali Yıldırım karşısında 7 puan farkla önde olduğunun görüldüğünü söyledi...
Aydemir, ‘Bir başka ankette de bu farkın 9'a çıktığı görülüyor’ diye konuştu. 
Kaç gündür yazıyorum:
Aslında seçimi ne Binali Yıldırım istiyor, ne de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan...
Zaten önceki gün, kendisini destekleyen memur sendikasında yaptığı konuşmayı anımsayın:
‘Kızgın demiri soğutacağız’ dedi...
Ve ‘itiraz süreci’ için de, cümleleri içinde saklı ama belirli bir yorum vardı, büyük beklentisi olan AKP teşkilatının gönüllülerinin ateşini almak için...

*-

Şimdi mi, bu fark ikiye katlandı, daha düne kadar ‘Reis için ölürüm’ diyenlerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun karşısında, onun ‘Çalışma arkadaşlarım’ diyerek yürekten sözleri karşısında nasıl ezilip büzüldüklerini herhalde görmüş ya da duymuşsunuzdur.
Ama 4,5 yıla kadar seçim yok...
Çünkü o zaman ya tekrar Reis’i seçeceğiz, ya da o zaman kim aday olursa onu...
Bugünden açıklayayım:
Reis’in karşısına Ekrem İmamoğlu çıkmayacak, onun ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi şu anda sadece ‘Allah biliyor!’

*- Cengiz Bulut önceden bildi!

Bornova Küçükpark’lılar Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ’dan önümüzdeki hafta için, ‘tebrik’ randevusu almışlar.
Kadroya beni de almışlar.
Hikmet Kumuk ile Sezgin Can aradı.
Ben de önümüzdeki haftaki önceden programlanmış çalışmalarını anlattım, ‘Daha sonra inşallah’ dedim.
Bu arada Bornova’nın eski başkan ve milletvekili Cengiz Bulut’un bir sohbetini anımsadım:
Cengiz Bulut şöyle demişti:
‘CHP, Cuma namazına giden bir adayını göstersin, İstanbul seçimini bile alır’
Evet dediği oldu:
Ekrem İmamoğlu bırakın Cuma namazını kılmayı, camide şehitlerimiz ve Atatürk için Yasin-i Şerif ve Kuran-ı Kerim bile okuyor...

*- YAŞAR EYİCE 

YORUMLAR

  • 0 Yorum