Nasreddin Hoca'ya yaşını sorarlar, "40" diye cevaplar, "Tam 40!"
10 yıl sonra aynı soruya tekrar "40" diye yanıt verince...
"E hocam, on yıl önce de 40 yaşında olduğunu söylemiştin" diyerek, tebessüm ederler.
Hoca hiç bozuntuya vermeden şöyle der: "Evladım, ben ne bileyim 10 yıl öncesini!.."
Kıssadan hisse...
Foça'da 10 yıl öncesini hatırlayan yok!..
Malumunuz, devam eden süreciyle "Tıkandı Baba"nın hikayesini anımsatan Fransız Tatil Köyü yeniden gündemde.
Öyle ki, tatil köyü’nün yeniden turizme kazandırılması için 2020’ye kadar özelleştirilme kararı alınması Foça kamuoyunu hareketlendirdi.
Yazık oldu (!)
Ne güzel (!) bol bol siyasete malzeme yapılıyordu.
Birileri: "Mahalli seçimlerde bize oy verirseniz; tatil köyü kısa zamanda açılır" diyerek, aba altından sopa gösteriyordu.
Diğerleri de: "Tatil köyünüzü kapatan zihniyete sakın oy vermeyin" diyerek, durumdan vazife çıkarıyordu.
Velhasıl tatil köyünün çıkmaza girmesi birilerinin işine yaradı, yaramaya da devam ediyor.
Evet, mezkur kişiler tatil köyü üzerinden siyaset yapmayı alışkanlık haline getirmişler.
Ne var ki, söylemlerin tamamı sığ ve yetersiz!..
Mimar Metin Öngünşen ve ETİK Başkanı Mehmet İşler haricinde...
Tatil köyü ile ilgili rasyonel bir açıklama yapan yok!
AK Parti Foça İlçe Başkanı Kadir Özgirgin bile yetersiz ifadeler kullanıyor.
Öncelikle sayın Mehmet İşler'in ne dediğine bakalım:
“Burayı işletecek kişinin yazlık veya konut yapma gibi bir şansı yok. Sadece mevcut binalar restore edilebilir”
Zannımca bu şu demek oluyor: Burası için hazırlanan Koruma Amaçlı İmar Planı'yla birlikte tesis tescillenmiş.
Bu noktada...
1960'ların şartlarında yapılan tatil köyümüz, bugünkü konumuyla Club Med ya da emsalinde olan üst segment firmaların ihtiyacına cevap verir mi?
Şimdi gelelim Mimar Metin Öngünşen'in söylediklerine...
Aynen aktarıyorum:
"1967 Yılında açılan Fransız Tatil Köyümüz 2005 yılında tahliye edildi.
O dönem Emekli Sandığı mülkü olan Fransız Tatil Köyümüz, ilk etapta Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na devir edildi.
Emekli Sandığı'nın diğer mülklerinde olduğu gibi, yasanın emrettiği şekilde satışa çıkarıldı.
Aynı yıl yapılan ihalede tesis 8 buçuk milyon dolar satış bedeli ile bir Türk firmasına satıldı.
Fakat bu rakamı yetersiz bulan CHP'liler, "Bu fiyat çok ucuz tesis birilerine peşkeş çekiliyor" diyerek, kıyamet kopardı.
Dönemin CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, konuyu TBMM gündemine taşıdı.
Satışın iptali için TBMM’sine önerge verdi. Nitekim başarılı da oldu.
Dikkatinizi çekerim, tesisin işlevsel olduğu bir dönemden bahsediyoruz. Yani henüz atıl duruma düşmemiş, yeterli donatı ve rutin bir iyileştirme çalışmasıyla kullanılabilir durumda.
Tesisi, sözde ucuza satılmaktan kurtaran zihniyet, tesisin 12 yıl kapalı kalmasına sebeb olmakla birlikte Foça ekonomisine ne kadar büyük zarar verdiklerinin farkındalar mı acaba?"
Dönemin Demokrat Parti (DP) Foça Belediye Meclis Üyesi Mimar Metin Öngünşen bu konuda o kadar dolu ki, anlattıklarının tamamını yazmaya yerimiz yetmez.
Uzun yazının kısası...
Ortada bir cenaze var ve kaldırılmayı bekliyor.
Foça'nın hangi görüşten olursa olsun tüm ileri gelenleri bu konuda üzerine düşen vazifeyi mutlaka yerine getirmeli.
Mesela...
Susmayı bilmek de önemli bir görev sayılabilir. Zira tatil köyü üzerinden yeterince siyaset yapıldı.
Bunun içindir ki, "Zararın neresinden dönülse kardır" atasözümüzü rehber edinerek geleceğe bakmamız gerektiğine inanıyorum.
YORUMLAR