SEBAHATTİN KARACA

SEBAHATTİN KARACA

Turizmci / Yerel Tarih Araştırmacısı

Sidney Balık Pazarı (Sydney Fish Market)

13 Şubat 2017 - 01:46

Avusturalya'ya ailem ile yaptığım seyahat sırasında,  görmekten keyif aldığım, etkilendiğim ve ülkemde de  olmasını arzuladığım, Sidney Balık Pazarı hakkında edindiğim izlenimlerimi sizlere aktarmak istedim.

Avustralya Yeni Güney Galler Hükümeti'nin, eyalet başkenti Sidney'de 1945 yılında kurduğu Balık Pazarı (Fish Market), sadece Avustralya'nın en büyük balık pazarı olmayıp, aynı zamanda dünyanın 3. büyük balık pazarı olma özelliğini taşımaktadır.

Sidney iş merkezinin 2 km batısında bulunan Pyrmont'daki Blackwattle Körfezi'nde yer alan balık pazarı, toplam 6600 M2 alanı kaplamaktadır. Pazarın oldukça geniş bir otoparkı bulunmaktadır. (Unutmadan söyleyim; Sidney'de bir apartman dairesi, otoparkı ile birlikte satılıyor. Bir araçlık otoparkın daire hariç fiyatı ortalama  300 bin ila 600 bin ₺. arasında değişmektedir.) Buradan da anlaşılıyor ki eyalet yönetimi balık pazarına çok önem verdiği için otopark alanında da cömert davranmış.

Sadece balık satmak balık tüketmek  amacı olmayan Balık Pazarında bir Sosyal Yaşam Alanı yaratılmış.

Bu alanda yaşanan ve yaşatılan her şey Avusturalya'nın denize ve deniz mahsüllerine en başta da balıkçı ve balıkçılığa verilen önemi sembolize etmektedir.

TURİSTLER İÇİN ÇEKİM MERKEZİ

Balık pazarı, turistlerinde  uğrak yeri olmuştur.

Bu bağlamda, şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.

Balık Pazarını kendilerinin ve turistlerin vaz geçilmez çekim merkezi yapmayı başarmışlar.
 
Yapılışından yaklaşık 50 sene sonra,yani 1994 yılında, Balık Pazarı tamamen özelleştirilmiş. Pazarın sunduğu hizmetleri, saymakla bitirmek mümkün görünmüyor. Ama dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışacağım.

GÖZ KAMAŞTIRAN TEZGAHLAR

Önce tezgahlardan başlayım. Tezgah deyip geçmeyin; her tezgahta bay-bayan yaklaşık 15- 20 kişi çalışıyor. Bir o kadar da tezgahların gerisinde çalışan var.  Yarım asırdır turizm sektörü içinde bulunmama rağmen,  gezip gördüğüm hiç bir yerde, adını ve sanını bilmediğim hatta görmediğim balık türlerini, kabuklu ve kıskaçlı deniz mahsullerini görmenin şaşkınlığı içindeyim. Bu tip perakende satış tezgahlarından yaklaşık 20 tane bulunmaktadır. Perakende satış tezgahlarının dışında, günlük ihalelerin yapıldığı toptan balık satış pazarı, manav, bakkal,büfe, şarküteri, suşi barlar, çiçekçi, en önemlisi Deniz Mahsulleri Okulu var. İnsana ve yaşama dair her türlü işi ciddiye alan ülke yöneticileri, bu işte de eğitimin  ne kadar önemli olduğunu ortaya koymakta bir gün bile geç kalmamışlar. Bunun yanı sıra aynı alanın bir başka bölümünde, usta ellerin hazırladığı ürünler, bizdeki lokanta yemekleri gibi, başta fish & chips olmak üzere, tüketiciye sunulmaktadır. Pişmiş veya kızartılmış deniz mahsulleri, al-git  ( Take away ) tezgahları  göz kamaştırıyor. Binlerce ziyaretçi Take away'den aldıkları deniz mahsullerini pazarın kapalı alanlarında ve Anzac köprüsüne nazır, körfez kıyısında, açık alanlarında, son derece hijyenik koşullarda tüketmekteler.

Taze deniz mahsulü satan tezgahların çok önemli bir bölümü Yunan ve İtalyan kökenli Avusralyalı'nın elinde bulunmakta.

YENİLENİYOR

Başta da belirttiğim gibi, hükümetin Balık Pazarına bakışı çok ciddi.  Bu bağlamda Balık Pazarının, yeniden değerlendirmesi sonucu, 7 kasım 2016 tarihinde yaptıkları bir açıklama da, Balık Pazarı'nın bitişiğindeki toplam 35000 M2 alanın  planlandığını ve bunun 15.500  metrekarelik kısmına daha kullanışlı, daha modern daha çekici bir balık pazarı yapılacağı bilgisi Sldney halkına vermiş, bu anlamda çalışmalara başlanmış bile. Eski Balık Pazarını ise öğrendiğime göre, " Balıkçılık Müzesi " haline getireceklermiş.

DARISI BAŞIMIZA

Ne diyelim; "darısı başımıza". Üç tarafı deniz olan memleketimin İstanbul'unda,İzmir'inde ,İskenderun'unda veya başka bir şehrimizde neden olmasın?

Ümit ederim bir gün olur.
 
Ben iyimserim...

Sebahattin Karaca / 13.02.2017 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum