SEBAHATTİN KARACA

SEBAHATTİN KARACA

Turizmci / Yerel Tarih Araştırmacısı

Foça'dan Kuzey Ege ve Midilli'ye turlar vardı

03 Temmuz 2023 - 09:17

Seksenlerin ortasıydı. Otelimizi açmamızın üzerinden henüz üç- dört yıl geçmişti. Kendi yağımızla kavrulup gidiyorduk. Dalında Türkiye’nin ilki olan ve Fransızlar tarafından işletilen Foça Tatil Köyünde ise Mayıs başından Ekim sonuna kadar turist kaynıyordu. Turistler gerek tekneyle gerekse taksiyle Foça’ya geliyorlar, yiyip içip eğleniyor, ufak tefek alışveriş yaptıktan sonra köye dönüyordu. Bu sayede İkinci Dünya Savaşı sırasında beş yıl boyunca Foça’ya karadan ve denizden tüm giriş çıkışların yasaklanması nedeniyle çöken Foça ekonomisi yavaş yavaş belini doğrultuyordu. Gelişmeler iyiye gidişin göstergesiydi. Bu arada Foça’nın merkezinde de otel, pansiyon, restoran sayısı biraz artmıştı. Artmasına artmıştı ama, yabancı turist guruplarının düzenli gelip gitmemesi; yerli turistin ise ekonomik sıkıntılar ve ulaşım zorluğundan dolayı az sayıda geliyor olması Foça’da turizm ekonomisinin şahlanmasına yeterli olamıyordu. Turizm mevsiminin de 20 Haziran’dan Fuarın açılışına kadar olması sebebiyle Foça içindeki işletmelerin ciroları istenilen seviyelere gelemiyordu.



Gidişat değişmeliydi

Bu gidişatın değişmesi, bir şeyler yapılmasının gereği ortadaydı. 1988-89 yılında üç beş turizmci bir araya geldik. Sorunları ve yapılması kaçınılmaz olan işleri sıraladık. Kısa sürede turiste mal ve hizmet veren tüm işletmelerin katılımıyla dernek kurduk. Belediyeyi işin içine hiç katmadık. Güzel bir planlama ve kendi aramızda topladığımız para ile iyi bir bütçe yarattık.  İstanbul, İzmir ve Berlin fuarlarına katıldık. Yerli yabancı turizm acente ve tur operatörleriyle tanıştık, görüştük, Foça’ya davet ettik. Bu çalışma ve görüşmeler bir iki yıl içinde meyvesini vermeye başladı. Üç dört turizm acentesi Foça’ya turist getirmeye başladı. Onların kalıcılığını sağlamaya çalıştık. Gelişmelerin yanı sıra Nem Tour adında yerel bir turizm acentesi kuruldu. 

Kolları sıvayan yerli acente bir yıllık uğraş sonunda Danimarka’dan, Finlandiya’dan, Norveç’ten, Hollanda ve İngiltere’den turist getirmeyi başardı.

Altın günler ayları, aylar ise yılları kovalamaya başlamıştı. Harcanan emekler, yapılan çalışmalar boşa gitmemişti. Foça esnafı da insanı da karşılığını alıyordu. Yüzleri gülüyordu.

Yeni Ufuklara Yelken Açıldı
İşte böyle bir günde acentamızın faksına düşen bir yazı ilginçti. Hepimize yeni ufuklar açacak gibi görünüyordu.  

Yazıda; Foça çıkışlı olmak üzere, içinde Midilli adasını da kapsayacak şekilde Kuzey Ege’de bir Mavi Tur organize edip edemeyeceğimiz soruluyordu.
Cevap için on gün süre istedik.
Verdiler.
Bize tanınan süre içinde cevabı Viyana’ya ilettik. Gelen cevap olumluydu.
Kolları sıvadık işe giriştik.

Tur, Foça’dan hareketle başlayacak Dikili, Ayvalık, Behramkale üzerinden Molivos’a devam edecekti. Oradan da Midilli Adasının başkenti Midilli’ye (Mytilene) varılacak. Bir günlük kalışın ardından Gümrük kapısı olmasından dolayı Dikili’den Türkiye’ye giriş yapılacak  ve aynı gün Foça’ya doğru hareket edilecekti.

Nem Tour, Bastıyalı Turizm, Sun Tour ve daha nice acente sayesinde Foça’da bir zamanlar çok güzel şeyler oluyordu. Olup biten her şeyden Foça’mız da nasibini alıyor, değeri yıldan yıla artıyordu. Foça, Fransız Tatil Köyünden sonra bir kez daha adını Uluslararası turizm arenasında kalın harflerle yazdırmayı başarmıştı.

Foça turizmde yaklaşık 12-13 yıl sürecek olan “Altın Yıllar” dönemine girmişti.
2000’li yılların başında ne olup ne bittiği, neden acentaların hepsinin art arda gittiği hala tartışılıyor. Biz onu tartışaduralım.

Bugüne gelindiğinde Foça, doğasıyla, dokusuyla, deniziyle, insanıyla, esnafıyla, tüccarıyla ve turizmcisi ile kısaca kalite başta olmak üzere, pek çok konuda o güzelim yılların hasretini çekiyor.

İzban’la birlikte “Sürdürülebilir Uluslararası Turizm” konusunda şahsen benim de umutlarım azalmış durumda.

Umarım aksi gelişmeler vücut bulur, yanılan ben olurum.

Sebahattin Karaca
Foça 03.07.2023

YORUMLAR

  • 0 Yorum