HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

Aziz Kocaoğlu'nun koltuğu tartışma çıkarmaya başladı!

25 Mayıs 2017 - 01:03

Hasan Eser / 25 Mayıs 2017 - Son dönemde Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’a karşı çok ciddi bir muhalefet eğilimi ortaya çıktı. Yazar-çizer takımından tutun da, sokaktaki vatandaşa kadar; önüne gelen herkes Başkan Akpınar’a sallıyor.

Peki, Akpınar’ın suçu ne?

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nın kendisine bahşettiği Karşıyaka Belediye Başkanlığını kabul etmek!

Dikkatinizi çekerim; CHP’den seçilmenin yüzde bir milyon garanti olduğu Karşıyaka’dan bahsediyoruz.

Yani kim kabul etmez ki, altın tepsi içinde sunulan Karşıyaka gibi mega bir kentin belediye başkanlığını?

Eleştirilere kulak verdiğimizde; “Hüseyin Mutlu Akpınar Karşıyakalı değil” şeklinde seslerin yükseldiğine şahit oluyoruz.

Yahu İzmir’de İzmirli, Karşıyaka’da Karşıyakalı kaldı mı ki, birileri Başkan Akpınar üzerinden kasaba milliyetçiliği yapmaya çalışıyor!

İnsan sormadan edemiyor:

-İzmir’den Milletvekili olan Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu İzmirli mi?

-İzmir’e Tokat’ın bağrından koparak gelen İBB Başkanı Aziz Kocaoğlu İzmirli mi?

-Milletvekillerimiz ile belediye başkanlarımızın tamamı İzmirli mi?

Hazır yeri gelmişken...

İzmir’de rantabl olan hiçbir işletme İzmirlilerin elinde değil.

En basit örneğiyle...

On yıllardır uzak diyarlardan akın akın İzmir’e göç eden yurttaşlarımız; ulaşım sektöründen gıda sektörüne, sebze halinden balık haline, eğlence hayatından inşaat ve sanayi dünyasına kadar hemen her noktada hakim güç olmadılar mı?

Öte yandan...

İzmir’deki belediyelerde, yine İzmir'e sonradan yerleşen Kürt ve Alevi kökenli kardeşlerimizin sayısal çoğunluğunun yüzde kaç olduğunu bilen var mı?

Soruyu tersinden sormak gerekirse; İzmir’in belediyelerinde kaç tane İzmirli istihdam ediliyor?

Soruları çoğaltmak mümkün ama cevabını alamayacağımız soruları sormanın kime ne faydası var ki?

Dolayısıyla Başkan Akpınar’ı Karşıyakalı olup-olmadığı üzerinden değerlendirmek bu saatten sonra abesle iştigaldir.

2011 genel seçimleri öncesinde, CHP’nin İzmir Milletvekili aday listesi açıklandığında…

CHP’nin Ekrem Ağabeyi (Bulgun) ile bir söyleşi yapmış ve kendisine ‘Partinizin aday gösterdiği isimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?’ diye sormuştum.

Şöyle demişti CHP İzmir’in efsane başkanı: “Ben çok uzun yıllar CHP’nin İzmir İl Başkanlığı görevinde bulundum, fakat aday listelerine şöyle bir bakıyorum da, içlerinde benim bile doğru düzgün tanıdığım bir isim yok”

Ekrem ağabey o gün böyle konuştuğu için eleştiri oklarına hedef olmuştu.

Yine 2014 yerel seçimlerinde, Sayın Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş gibi kendisine yakın gördüğü isimleri dayattı İzmir halkına.

Birkaç çatlak sesin dışında kimsenin gıkı çıkmadı. İzmir halkı her seçimde olduğu gibi tıpış tıpış sandığa gitti ve oyunu yine Altı Ok’un böğrüne bastı.

Zira kimin aday olduğunun hiçbir önemi yoktu. Çünkü CHP’nin belediye başkan adaylarına oy verilmediği takdirde vatanın elden gideceği söyleniyordu. Allah razı olsun ki, tehlikede olan (!) vatan onların sayesinde kurtuldu.

Şunu anlatmaya çalışıyorum; her seçim önünüze konulana razı olan siz değil misiniz?

Bu noktada cevabınızın 'evet' olduğunu kabul ederek bir kez daha soruyorum: Hüseyin Mutlu Akpınar’ın tek kabahati Karşıyakalı olmamak mı?

Kaldı ki Başkan Akpınar’ı (tepeden inme) aday gösteren zat-ı şahanelerinin hiç mi suçu yok?

Ha, bir de Başkan Akpınar’ın medyatik tavırlarından rahatsız olanlar varmış.

Neymiş efendim, boş bulduğu her yere resmini astırıyormuş, gösterişe çok düşkünmüş, sürekli kendini öne çıkarmak ve kişisel reklamını yapmakla meşgulmüş! vs vs vs...

Yahu şimdi yukarıda Allah var! Adam hem yakışıklı, hem karizmatik, hem de fotojenik!

Ve bir şekilde Karşıyaka gibi seçkin bir kentin belediye başkanlığı koltuğuna da oturmuş mu, oturmuş!

Sayın Kılıçdaroğlu CHP’nin başında kaldığı sürece-ki yaşadığı sürece kalacaktır- Hüseyin Mutlu Akpınar istediği kadar o koltukta oturmaya devam eder mi, tabii ki eder!

Hal böyle olunca…

Kızan, darılan veya kıskanan arkadaşlar, ya Başkan Akpınar’ın göze batan söz konusu davranışlarını sineye çekip kaderlerine razı olacaklar, ya da eleştiri yüklü facebook paylaşımlarıyla yüreklerini soğutmaya devam edecekler.

Zira CHP’nin İzmir’de hiçbir zaman kaybetmeyeceği tek bir ilçe varsa o da Karşıyaka’dır.

Demem o ki, Karşıyaka Belediyesi’ne yapılan muhalefet, CHP’nin bir kulağından bile girmez!

Yani atılan taş ürkütülen kuşa değmez! Dolayısıyla Karşıyaka Belediyesi üzerinden yapılan her eleştiri Hüseyin Mutlu Akpınar’ı biraz daha güçlendirir. Ki bir siyasetçi için, isminin konuşulmadığı gün, bittiği gündür.

Uzun yazının kısası…

Siz, Hüseyin Mutlu Akpınar’ı incir çekirdeğini doldurmayacak konular üzerinden eleştirmekle, kendisine önümüzdeki dönem için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının kapısını da aralamış oluyorsunuz. Tabiri caizse ekmeğine yağ sürüyorsunuz.

NOT:  Yukarıda da izah etmeye çalıştım! Hüseyin Mutlu Akpınar önümüzdeki dönem Karşıyaka’da ceketini koysa yine kazanır. Ama bu gerçeğe rağmen ve kendisine yöneltilen eleştirilerin satır aralarında da aktarıldığı gibi, Sayın Akpınar sürekli bir öne çıkma çabası içinde. Ne dersiniz, bu telaşın perde arkasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun küçük bir işareti olamaz mı?

Daha açık ifade edeyim, Kemal Kılıçdaroğlu, “Hüseyin Bey kendinizi yavaş yavaş Büyükşehir’e hazırlayınız” yönünde bir talimat vermiş olamaz mı Başkan Akpınar’a?

“Hasan Eser, tahminlerin hiç ama hiç inandırıcı değil” diyecek olanlara da peşinen şunu sormak isterim:

Cevat Durak’ın başkan olduğu dönemde, biri size gelecekte Hüseyin Mutlu Akpınar’ın Karşıyaka’ya Belediye Başkanı olacağını söyleseydi inanır mıydınız?

Veyahut bunca tepkiye rağmen Hüseyin Mutlu Akpınar’ı İzmir’in kalbine, yani Karşıyaka’ya atayan Kılıçdaroğlu’nun  aynı ismi İzmir Büyükşehir’e ataması çok mu zor?

YORUMLAR

  • 0 Yorum