Toplu taşıma araçlarında evcil hayvan taşımak ve Cat-TaxisJ

Geçtiğimiz aylarda gerek kariyer gerek egitim nedenlerinden ötürü, İstanbul Avrupa Yakası’ndan Londra’ya taşınma kararı aldım. Covid zamanı insanların bile PCR testleri, aşı zorunlulukları ve uçuşlardaki yaşanan iptaller sonrası yaşadıkları akla geldiğinde, eğer ki iki adet kediniz varsa işler tahmin ettiğinizden çok daha zor oluyor, evdeki hesaplar ne yazık ki çarsıya uymuyor... Bu yazıda, yaşadığım macerayı siz sevgili okurlarla paylaşmak istedim.

Yerleşilen Ülkedeki Kanunlar
En önemli hususlardan birisi, gidilen ülkedeki hukuksal müktesebatın incelenmesi gerekliliğidir. Çok duymuştum! Fransa veya İtalya’ya giden arkadaşlarımız, kedi pasaportuyla -Türkiye’deki veterinerlerinden almış oldukları pasaport ve yapılan aşılarla- diğer Avrupa ülkelerine kedi veya köpekleriyle beraber rahatlıkla girebildiklerini düşünüyorlar. Ancak durum bu kadar basit olsa keşke...

İngiltere-Birleşik Krallık bir ada ülkesi oldukları için, deyim yerindeyse “kuduz” paranoyaları bulunmakta. Kedi veya köpeğinizin aylar önce kuduz aşısı olup kan örneklerinin Tarım ve Orman Bakanlığına gönderilmesi gerekiyor, sonuçların gelmesi de takriben 4 aylık bir süreç, bundan sonra evcil hayvanınızın Türkiye izni çıkıyor ancak çok önemli bir detay, yolculuktan 72 saat önce gidip izin belgelerini Tarım Orman İlçe Müdürlüğüne onaylattırabiliyorsunuz. Örneğin, 4 gün önce onay alıyorsanız geçerli olmuyor.  

İngiltere’ye Türkiye’den Evcil Hayvanla Uçulur mu?
Yanıt: Uçulmaz! Ancak bunu havayolları dahi bilmiyor, hatta başka ülkelerdeki havayollarının da kesin bilgileri bulunmamakta. Benim İngiltere’ye gittiğim eylül ayı başında henüz Türkiye mayıs ayından bu yana “Red List- kırmızı liste”deydi, bilindiği üzere içinde bulunduğumuz ekim ayı içerisinde Amber listeye bizleri tekrar aldı. Ancak İngiltere hangi listede olsanız da Havayoluyla evcil hayvan kabul etmiyormuş ne yazık ki.

Özel kedi-köpek taşıyan şirketlerle çalışmak yararlı mı?
İngiltere’ye uçakla kedilerle uçakla gidilemeyecegini ögrenince veterinerime ve çevreme bu konuda özel şirketler olup olmadığını sordum ve birçok şirketin yetkilerinin telefonlarına ulaştım. Her bir evcil hayvan (Kedi & Köpek) için 2000 İngiliz Pound’u istiyorlar, ne yazık ki yolculuk yapan evcil hayvan en az bir hafta boyunca gümrükte kalıyor, ithal edilmis mal gibi bir işleme maruz kalıyor, iki kedi için yaklaşık 4500 İngiliz poundluk bir ücret (yaklaşık 55,000 TL) ödemeniz gerekiyor.

Her zaman içimde gelen sese güvendiğim için, kedilerimi götürmekte bunun da doğru bir yöntem olmayacağına kanaat getirdim ve her zaman kuvvetli olduğum araştırma yeteneğime güvenerek, deyim yerindeyse internete kapandım. Yabancıların kaynaklara bana yol gösterdi, bir İtalyan’ın kedilerini İngiltere’ye nasıl götürdüğü, uçakla gidemeyeceği için neler yaptığı yazıyordu detaylı olarak hazırladığım blokta. Ve böylelikle İngiltere’ye en yakın olan ülke olan Fransa’ya gitmeye karar verdim.

Bu arada vakit geliyor, bir gün kala Tarım Orman Bölge Müdürlüğüne son kez kedilerle beraber gidip yazılı izin kağıtlarını temin alıyorum. Sonra kedileri de alıp Türk Hava Yollarının uçağıyla Paris’e uçuyorum, Fransa bu konuda cok daha avantajli. Türk Hava Yolları harika bu konuda, sadece kendilerine öncesinde haber vermeniz gerekiyor, IATA’nin kurallarına göre ayni anda uçakta belli sayıda canlı hayvan uçabiliyor, eğer 7 kilodan fazlaysa kabinde değil kargoda uçuyorlar.

Havalimanında en zor zaman xraylerden geçmek oluyor
Kedileri tek tek alıp sizinle beraber çantalarından çıkarıp geçirmeniz lazım, tabii heryerinizi korkudan tırmalayabiliyorlar... Uçağa 8 kiloya yaklasan kedilerimin birisi binemiyor... Kargoda geliyor, 4 buçuk kilo alan diger kedimle beraber yanımda çanta içinde keyifli bir yolculuk geçiriyoruz... Yanıma Fransız bir çift denk geliyor, Türkiye’ye 10 yıl sonra ikinci gelişleri, değişim karşısında onlar bizden daha da şaşkın...

Charles de Gaule’de herkes çok nazik, kargoda yolculuk yapan kedimi kutusunda bavullarını oraya bırakmışlar, Allah’tan kaybolmamış... İkisiyle beraber çıkıyorum. Uber ve technology harika bir çözüm. Paris’deki otelimizde kendimizi buluyoruz... Otel tanıdık ne mutlu ki, kedilerle beraber rahat zaman geçiriyoruz...

Jean Paul Belmondo filmleri seyredip nostalji yaşarken, Monsieur Belmondo bir gün sonra rahmetli oluyor. Fransız okulu yıllarında eskide kalan anılarım aklıma geliyor. Napoleon un anti mezari olan Les Invalides’de action filmi aktorunun cenaze töreni olurken ben Charles de Gaule Havalimanı’na gidip Londra’ya uçakla kedi götürecek havayolları aramaya devam ediyorum.

3 kez havalimanına gittikten sonra, bu işin uçak, uçak kargo ile mümkün olmayacağı gerçeği ortaya çıkıyor, Brexit mevcut zor İngiltere evcil hayvan yasalarını çok daha tahammül edilmez hale getirmiş...

Fransa ile İngiltere arasında olan Manche Denizi-Boğazı anlaşılan tek yoldu. Daha önce araştırmış olduğum hayvan severlerin Roma’dan Fransa’nın kuzeyindeki Calais şehrine tren yoluyla gittiklerini öğreniyorum. Oradan ise arabalı vapurlar ve EuroStar trenlerini inceliyorlar, ne yazık ki Arabalı vapurlar da insanları sadece özel arabaları içerisinde kabul ediyorlar. İnsanların tren ve ya arabalı vapura geçmeleri yasakmış... Bunları okuduktan sonra Paris-Londra arasındaki çalışan daha önce kendim binmiş olduğum Euro-Star’ın internet sitesine giriyorum, gerçekten evcil hayvanların trene binmesi yasaklanmış...  Sonra tüm Fransa-İngiltere arasında arabalı vapurların tek tek internet sitelerine giriyorum.. Hepsi de kedi köpek düşmani, kesinlikle yasak....

Kedilerimin benimle Londra’ya gelebileceklerini düşünüyor  muyum?
Evet tabii, enerjim düştüğünde Atatürk’ün ünlü sözü aklıma gelir “Umutsuz durumlar değil, umutsuz insanlar vardır” demiş Ulu Önder. Hiçbir zaman enerjimizi düşürmememiz lazım, araştırmaya doğruyu bulmaya çalışmaya devam. İngiltere’den Türkiye’ye gittiğim için Kırmızı Liste esnasında Fransa’da 11 gece kalmış olmanız gerekiyor, zorunlu karantinadan kurtulmanız gerektiği için. 11 gün otel parası ve Paris fiyatlarına katlandıktan sonra TL’nin bu güçlü durumunda, Calais’ye trenle yola çıkıyorum. Çözüm: Cat-TaxisJ

Yanlış duymadınız. Kedi taksileri Calais (Fransa)- Folkestone (İngiltere) arasında çalışıyor... Calais’de merkezde bir otele gidiyorum kedileri kabul eden, otel yonetimi cok yardımcı oluyor sağ olsun. Gerçi sehirde İngilizce bilen bir Allah’In kuluna rastlamasanız da artık çok kullanmadığım Fransız okulunda öğrendiğim Fransızcan en sonunda isime yarıyor.
Covid öncesi Kedi-Taksicilik yapan birçok taksi olsa da bir çoğu bu işi bırakmış, sadece bir kişi kalmış şu anda: Monsieur Hugo Vanpeene. Sadece Fransızca biliyor Monsieur Vanpeene, Fransa-İngiltere arasında yapılan özel deniz altı tünelinin inşasında mühendis olarak çalışmışa, emekli olduğundan beri de kedi-taksicilik yapıyormuş. Çok efendi hoşsohbet birisi, otelden bavullarla alıyor beni, yanımızda kedilerle gidiyoruz.
Önce sınırda Evcil-Hayvanların belgelerinin kontrol edildiği bir bölum var... Burası çok önemli eğer buradan izin olmazsa seyahat edemiyorsunuz.

Benim evraklarım tam olmasına rağmen çok ufak bir eksikten dolayı (bir yerde veterinerin imza kasesi yokmuş), veterinerden bu izni e-maille scan edip göndermesini istiyorlar.. Biraz panikliyorum, ancak enerji düşürme yok. İstanbul’daki Veterineri arıyorum, bir kedinin ameliyatındaymış, 15 dakika sonra bana dönüyor, durumu anlatıyorum, bulabildiğiniz ne kadar kaşe imza varsa basın diyorum. 15 dakika sonra veteriner bunu gönderiyor, beklerken sükûnetiniz çok büyük önem arz etmekte çünkü polisler bunu da gözlemliyor. Örneğin önümdeki İngiliz bir çifte iki büyük kurt köpeğini İngiltere’ye götüremeyeceğini bir aşısının eksik olduğu söyleyin, hayvanların sahipleri ortalığın altını üzerine getiriyorlar, İngiliz kadın izin alamıyor, güvenlik tarafından çıkartılıyor- hiç saşırmadım Fransızların bu tutumuna. Bu sırada deyim yerindeyse low profile uslu uslu beklediğim için, veteriner yeni göndermiş olduğu kaseli evraklara üstün körü bakıp gidebilirsiniz diyor...
En mutlu an... Bu arada şoför bey Fransa sınırından çıktığımızı biraz İngiltere sınırına gireceğimizi söylüyor... burası Fransa diyorum... Şoförden gelen yanıt çok ilginç... “Sarkozy denen adam satmadan önce”, Türk düşmanı, Türkiye’nin Avrupa Birligi’ne girmesini engelleyen Fransız eski Cumhurbaşkanı Sarkozy anlaşılan Eurotunnel için bir kuruş ödememiş, Fransa’da da devlet adamı kalmadığı gerçeğini hatırlıyorum, palyaco kılıklı Sarkozy parayı İngiliz Hükümetine dönemin İngiliz Başbakanı Toni Blair’e yüklemiş.. İngilizlerin canına minnet kıta Avrupa’sında birkaç kilometre bölüm onları kontrolünde, gözlerime inanamıyorum. Ancak şaşmamak, 2. Dünya Savaşı’nda da kendilerini Almanlara karşı savunmayıp, Amerikalılar tarafından Normandiye Çıkartması ile kurtulmuşlardı.

Tunnel’deki trenler insan alıyor mu?
Hayır! Fransa ve İngiltere arasında sadece hepimizin bildiği Paris-Londra arası karşılıklı gidip gelen EuroStar değil, aynı zamanda Calais-Dover arası giden üç adet araba treni var; yanlış duymadınız, trenler tam kapasite araba alıyor... Her bir tren yaklaşık 200 araba alıyor, yolculuk ise sadece 40 dakika. Ancak tunnelin maliyet zamanında 100 milyar Steling’in geçtiği için bir taksi gidiş-dönüş yaklaşık 500 Euro ödüyor, oldukça pahalı, bir bu kadar da Şoför Bey’in ücreti bulunmakta, 1000 Euro kadar bir maliyetle karsıya geçiyorsunuz. Ne var ki 4500 Pound değil, şirketlerle gönderme seçeneğini kıyasla 5’de birini öduyorsunuz.

Bu arada yolda tunnelde geçerken Şoför Bey neden Euro Tunnel ve arabalı vapurun kedi-kopeği olanları kabul etmediği soruyorum, o da bunun tümüyle evcil hayvanlar için gereken evrakları kabul eden bölümün çok yavaş ve titiz davranmasında kaynaklı olduğunu, tren ve arabalı vapurun kalkışlarda büyük gecikmelerin meydana geldigi için 2013 yılında itibaren evcil hayvanlarıyla seyahat  edilmediğini belirtti.. Bu bilgiden sonra neden hiçbir yerde kedi köpek kabul olmadığını anladım, bilgiler deyim yerindeyse oturdu... İşlemlerin uzun sürmesi Brexit sonrası tek yolu karayolunda özel araçlara bırakmış. İstanbul’dan Calais’ye kendi arabamızla gelmekten tabii ki daha kolay taksi ile Eurotunnel’den geçmek.

İngiliz sınırı...
En çok korktuğum İngiliz görevlilerin kedilerin pasaportunu sormasından çekinmesi, zira kedilerin isimleri İngiltere üzerinde güneş batmayan imparatorluk zamanındaki meşhur kral ve kraliçesinin isimlerini taşiyorlarJ Neyse ki korktuğum başıma gelmiyor. İngiliz Polisi 65 yaşlarında çok tecrübeli bir hanımefendi devlet görevlisi, tek sorusu, neden taksiyle geldiniz? Cevabım son derece net, pencereyi açıp, yanımdakileri bırakamazdım. İngiliz Polis Hanım çok nazik bir şekilde kedileri seviyor, “you can’t leave them” diyor- onları bırakamazdınız, evet onları bırakamazdım.... Sizlerin de bırakmamanızı tavsiye ediyorum, maceralı ancak ögretici bir yoldan sonra Monsieur beni Folkestone Tren İstasyonuna bırakıyor, oradan Londra hızlı trenle 1 saat kadar sonra Londra’dayım, ve uber’le evdeyim..

İhtiyacı olan okuyucularımız için Fransız kedi-taksinin e-mail adresini paylaşıyorum, kendisine iletisim bilgilerini verip veremeyecegimi sordum, e-mailini iletmemi rica etti. Cat Taxi- Calais France, Monsieur Hugo Vanpeene: [email protected]. Şimdiden iyi yolculuklar....

SAMİ BAL