HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

Memnun değilseniz darbe yapacaksınız!

16 Temmuz 2016 - 00:32

Hasan Eser / 16 Temmuz 2016 - Malum yapının lideri kim? ruhunu şeytana pazarlamış bir maşa...

Dün gece darbe girişiminde bulunanlar kim? (yapılan açıklamalara göre) yine malum yapının  ordu içine sızdırdığı ajanlar.

Söz konusu açıklamalara inanıyorum ki gerçek bir Türk askeri kendi halkına silah doğrultmaz. Halkın hür iradesinin temsil edildiği ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bomba yağdırmazdı!

Bu minvalde demokrasiyi hedef alan hainler şebekesinin gerçekleştirdiği darbe girişimini, dış müdahale denemesi, ya da işgal teşebbüsü olarak niteleyebilir miyiz?

İşte bu ihtimallerin tezahürünü bize gelişmeler gösterecek!

Ama sosyal medyanın siyaset otoritelerine göre; yaşanan süreç  güya başkanlık sistemine zemin hazırlamak için kaleme alınmış bir senaryoymuş(!)

Hani Konyalıların meşhur bir deyimi vardır: Sabah namazında Aziziye Cami'nde bir yalan uydurdum. Öğle namazında Sultan Selim Cami'nde duydum. İkindi namazında ise Kapı Cami'nde, kendi yalanıma ben de inandım.

İşte o misal...

Bayılıyorum böyle delilsiz, kanıtsız komplo teorileri sıralayan klavyeşörlere…

Allah aşkına siz neyin kafasını yaşıyor, hangi hayal dünyasında dolanıyorsunuz?

Yahu farkında değil misiniz?

Türkiye, Ahmet Davutoğlu’nun tasfiyesi ile başkanlık sistemine fiilen çoktan geçti.

Lütfen daha aklıselim, inandırıcı yorumlar yapmaya özen gösterin.

Belki o zaman çok istediğiniz, ama tankla tüfekle bile başaramadığınız o darbeyi sosyal medya eliyle yaparsınız(!)

Zira sizler alıştınız bir kere sosyal medyadan vatan kurtarmaya…

Ama bu arada "Polis, askere karşı gelmemeliydi, insanlar sokağa çıkmamalıydı" gibi saçma tespitlerde de bulunmayın, kendinizi gülünç duruma düşürmeyin.

Darbe girişiminde bulunanların kimlere hizmet ettiğini biliyor muyuz? Hayır!

Bunun içindir ki Yüce Türk Milleti, Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, AK Parti mensupları, MHP ve  CHP demokrasiye müdahale edenlere karşı dik bir duruş sergileyerek doğru olanı yapmışlardır.

Evet, bu son yaşadıklarımızdan dolayı, birileri tüm dünyaya rezil olduğumuzu söylüyor. Bence böyle düşününler büyük bir yanılgı içindeler.

Çünkü Türkiye dün gece canları pahasına tankların önüne yatan halkıyla, tek yürek olan iktidarı ve muhalefetiyle tüm dünyaya demokrasi dersi vermiştir.

Ee haliyle bu durumdan rahatsız olanlar da  hemen akabinde  klavyelerine sarılarak, Türk askerine terörist muamelesi yapıldığını öne sürdü. Polis’in asker ile karşı karşıya getirilmek istendiğini savundu. Halkın sokağa davet edilmesine tepki gösterdi. 

İrade,  bu düşüncelere sahip olan zevata kalsa, aynen şöyle diyecekti: “Hoş geldiniz, buyurun paşa paşa darbenizi yapın”

Bunun akılla mantıkla izahı olamaz! O zaman yarın öbür gün ülkemizi tehdit eden başka terör örgütleri de Ankara’yı basıp yönetimi ele geçirmeye çalışırsa ne yapacağız?

Sizin, “Polis karşı koymasın, insanlar tepki göstermesin, hükümet teslimiyetçi olsun” şeklindeki düşüncenize göre; ülkede darbe yapmak çocuk oyuncağı olur,  her canı sıkılanda darbe yapmaya yeltenir, öyle değil mi?

Ayrıca siz demokratik yollardan deviremediğiniz Erdoğan’dan kurtulmayı ne pahasına olursa olsun kafaya koydunuz diye, milleti temsil edenler  kökleri Osmanlı'dan Selçuklu'ya ulaşan  koca bir devleti ateşe mi atacaklardı?

Asker görünümlü teröristler Polis ile karşı karşıya gelmesin diye, ne yapılacaktı,  üç beş çakala memleketi mi teslim edeceklerdi?

Belki farkında değilsiniz ama biz nicedir vekâlet savaşları üzerinden yapılan bir üçüncü dünya harbinin içindeyiz.

Şairinde dediği gibi: Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

Ne polisin, ne askerin, ne de masum insanların ölmesine tabi ki razı olamayız.

Ancak,  memleketin asayişini sağlamak da polisin görevleri arasındadır.

Polis böyle zamanlar için de vardır.

Dolayısıyla memleketin başkentine bomba yağdıranlara karşı Polis’in müdahale etmesini eleştirenlerin bu söylemleri abesle iştigaldir.

Ayrıca bir başka eleştiri konusu da Erdoğan’ın vatandaşları haklı olarak sokağa davet etmesidir.

“Vay efendim nasıl olurda halkı sokağa davet ederler?” diye soranlara verilmesi gereken tek bir cevap vardır: Halka olan duyarlılığınızı, endişelerinizi keşke gezi olaylarında da gösterebilseydiniz.

Öte yandan belirtmek isterim ki; bu uğurda nice şehitler vermiş, badireler atlatmış, büyük acılarla tecrübe edinmiş ve nihayetinde demokrasi olgusunu sağlam temeller üzerine inşa etmiş Türkiye gibi son derece güçlü bir ülkeye darbe yapmak, bir siyasi partinin genel başkanına darbe yapmaya benzemez!

Ne diyoruz her yeri geldiğinde; Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.

Bu büyük millet nasıl bu vatanın bekası için kendisine ölmeyi emreden başkomutanın emrine  itaat ettiyse, söz konusu vatan olduğunda yine aynı şekilde o muzaffer komutanın koltuğunda oturan liderin de sözüne itaat eder. Türk halkının devlet terbiyesi de ancak buna izin verir.

Zira o makam Cumhuriyetimizin kurucusu  Gazi  Mustafa Kemal Atatürk'ün temsil edildiği bir makamdır. 

Haa sen makamı temsil edenden memnun değil misin?

O zaman darbe yapacaksın ama asker görünümlü ihanet çeteleriyle değil, demokrasi çerçevesinde seçimle, sandıkla ve milli iradeyle…

Günün sözü: Demokrasi dünyanın en narin çiçeğidir. Onu yaşatan hoşgörüdür, uzlaşıdır, diyalogtur.

Not: Demokrasi şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dilerim. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum