HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

İzmir'in Gülen Tarafı

25 Mart 2018 - 20:09

İzmir'de dünü öğrenmek, bugünü anlamak ve yarına yön vermek istiyorsanız, Turkuvaz Yayınları'ndan çıkan "Kestane Pazarı'nın Sahte Mesihi" adlı kitabı mutlaka okumalısınız. 

Deneyimli gazeteci Zafer Şahin'in titiz araştırmaları ve geniş kaynaklar ışığında edindiği belgelere dayanarak kaleme aldığı bu kitap bir solukta okunacak lezzette.

15 Temmuz kanlı darbe girişimine uzanan süreçte FETÖ'nün İzmir'den doğuşunu ve gelişimini, yani kronolojik olarak birbirini izleyen tüm konuları detaylı olarak ele alan bu kitap, anlayana çok şey anlatıyor.

"Fetö'nün İzmir'i başkent seçmesinin tarihsel, ekonomik ve SİYASİ sebepleri aslında çok başkadır" diyerek mezkur süreci irdeleyen Zafer Şahin'in okuyucuya  aktardığı o kadar çok  detay var ki, tamamını tek bir köşe yazısında özetlemek mümkün değil.

Lakin bu köşenin müdavimleriyle paylaşmak adına altını çizdiğim pasajlar yok değil. 

Şimdi...

Zafer Şahin'in Turkuvaz Yayınları etiketiyle raflarda bulabileceğiniz "Kestane Pazarı'nın Sahte Mesihi" adlı kitabından altını çizdiğim bazı satırları aynen aktarıyorum: 

"Türkiye tarihinin en ilginç yerel seçim yarışlarından biri 2014'te İzmir'de yaşanır.

Bir tarafta hükümetin açık ara en başarılı bakanı Binali Yıldırım, diğer tarafta ise Aziz Kocaoğlu vardır. 

FETÖ, 17-25 Aralık'ın hemen ertesine denk gelen seçimi Recep Tayyip Erdoğan'dan öç alma fırsatı olarak görmektedir. 

Ellerindeki medya ve sermaye gücünü kullanarak her ilde AK Partili adayın karşısındaki en güçlü adayı desteklerler. 

İzmir'deki tercihleri ise CHP'li Aziz Kocaoğlu'dur.

(...) FETÖ'nün okullarından akşamları öğrenci velilerine telefon açan öğretmenlerin CHP'ye oy istemeleri, Yamanlar'da gerçekleştirilen toplantılar ve daha neler neler..

FETÖ bütün gücüyle sahada CHP'ye çalışmaktadır. Aslında CHP'nin İzmir'de seçimi almak için FETÖ'nün desteğine ihtiyacı yoktur ama örgütün planı başkadır. 

(...) O dönemde İzmir'de yaşayan herkesin bildiği bu gerçeği 2 yıl sonra Binali Yıldırım başbakan olarak dile getirir: '2014 yerel seçimlerinde İzmir'de aday kampanyası yürütürken, FETÖ mensuplarının örgütün o bacı, abla ve abilerin nasıl CHP'yle beraber kendilerini parçalarcasına kampanya yaptıklarına, sandık başlarını tuttuklarına şahidim.' 

Kocoğlu, Yıldırım'ın bu açıklamasına cevap vermekte gecikmez: 'Başbakan'ın söylediklerine üzüldüm. İzmir'de kimin nasıl yoğurt yediğini herkes bilir.' 

Ancak aynı Kocaoğlu yerel seçime 3 hafta kala FETÖ elebaşı ve örgütün meşhur Türkçe Olimpiyatlarını öven bir konuşma yapmaktan geri durmaz: 'Ülkemizi dünyaya tanıtan Gülen cemaatine tüm İzmirliler adına sonsuz teşekkürler ediyorum. Fethullah Gülen bu toplumun bir insanı!' 

Sadece Kocaoğlu değil, dönemin CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin de yerel seçim öncesi örgüte sıcak mesajlar yollama derdindedir: 'Hizmet hareketini kutluyorum. Aklı olan, vicdanı olan bu hareketi takdir eder. Böyle bir hareketi -haşhaşi-  gibi göstermeyi vicdani bulmuyorum.'

Yazar, Örgütün İzmir'de yerel seçime nasıl hazırlandığını başka bir FETÖ iddianamesinden şöyle aktarıyor: "Karşıyaka eski Eyalet İmamı Numan kod adlı Nadir Okşit, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden önce BERGAMA ve ALİAĞA ilçesindeki örgüt üyelerini Aliağa ASGİAD'da (Aliağa Sanayici ve Girişimci İşadamları Derneği) topladı. 'Yerel seçimde AK Parti'ye oy çıkmaması için gittiğiniz bütün sohbet toplantılarında bu konuyu işleyin. Köylere gidin, mahalle mahalle hatta ev ev dolaşarak vatandaşı ikna edin. Pelsinvanya'dan, Hocaefendimizden gelen müjdeli bir haberi size aktarıyorum. Her kim 25 kişiyi AK Parti'ye  oy vermemesi yönünde ikna ederse, ömründe 1 kez Hacca gitmiş gibi sevap kazanacak. 50 kişiyi ikna eden 2 Hac  sevabı kazanır' dedi. Herkes bir sevinçle toplantıdan çıkıp hedeflenen sayıyla ilgili çalışmaya başladı." 

-30 Mart 2014 yerel seçimlerine İzmir işte bu atmosferde girdi.-

Eski MİT mensubu ve araştırmacı-yazar Mahir Kaynak'ın "Bir olayın failinin kim olduğunu anlamak için öncelikle 'Bu olay kimin işine yarıyor' sorusunu sormak gerekir" sözüne atıfta bulunan Zafer Şahin, İzmir'de 5 yıldan fazla devam eden ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun çete lideri olarak 397 yılla yargılandığı  129 sanıklı Büyükşehir Davasının tam da bu sorunun sorulması gereken bir dava olduğunu savunuyor. 

"(...) Dava devam ederken 2014 yerel seçimleri yaklaşmaktadır. CHP içinde Kocaoğlu'nun yeniden aday gösterilmesini istemeyenlerin sayısı oldukça fazladır. Ancak 397 yılla yargılanan bir belediye başkanı olarak üzerindeki mağduriyet zırhı oldukça kalınlaşmıştır. CHP  yönetiminin önünde onu aday göstermek dışında bir seçenek kalmamıştır. Tüm bunlar olurken Türkiye'de de baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. 

Kocaoğlu ve ekibine kumpas kurarak operasyon yapan savcılar, soruşturma aşamasında tedbir kararı veren hakimler ve hukuksuz dinlemeleri gerçekleştiren polisler ya görevden alınmış ya da tutuklanmıştır. 

İlginçtir; Kocaoğlu hiçbirinden şikayetçi olmaz.

Onların yargılandığı davalara müdahil olma talebinde bile bulunmaz. 

Hatta büyükşehir davası devam ederken tayini çıkan ve sonra FETÖ'den tutuklanan dönemin İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak'ı plaket vererek uğurlar İzmir'den! (...)"

Yineliyorum! Kitapta o kadar çok anekdot var ki tamamını özetlemek imkansız!..

Kitapta en çok dikkatimi çeken bölümlerden biri de, FETÖ'nün Bergama yapılanması. 

Bu noktada...

Hasan Gürsel Altuğ  ve Şükrü Güngör gibi Bergama'nın nabzını tutan dostlarımın da bu kitabı okumalarını ısrarla tavsiye ediyorum. 

Ayrıca, hem insan hem de mesleki olarak kendime örnek aldığım kıymetli ağbim Zafer Şahin'i gelecek nesillere ışık tutacak bu kitabından dolayı kutluyor ve devamını sabırsızlıkla bekliyorum. 

Not:  "En çok para neredeyse FETÖ oradadır" deniliyor.  Başta İmar olmak üzere belediyelerin mali gücünü düşünürsek...  FETÖ'nün kendine başkent olarak belirlediği İzmir'de ilçe belediyelerimizin FETÖ'ye bulaşmamış olması ne kadar sevindirici değil mi? 

YORUMLAR

  • 0 Yorum