Türkiye’de siyaseten bir yerlere gelebilmek zor değil. Oyunu kuralına göre oynarsanız delege, yönetim kurulu üyesi, il/ilçe başkanı, hatta milletvekili olma şansınız dahi yüksek!
Ancak Türk siyasetinde zor olan geldiğiniz noktada tutunabilmektir.
Düşünün, hiç hesapta olmadığı halde Başbakanlık mertebesine yükselen ama orada tutunmayı başaramayan siyasetçilere bile şahit olmadık mı bu ülkede!
Memleketim Foça’ya bakıyorum; kimler kimler belediye meclis üyesi, ilçe başkanı vs olmadı ki…
Foça’da bir zamanlar siyasetin yıldızı olan bazı isimler, şimdilerde yalnızlığa mahkûm olmadılar mı?
Tabii konuyu tekdüze bir yaklaşımla değerlendirmek, bazı isimlere haksızlık olur!
Foça özelinde söylüyorum:
Halkın sevgisini kazanarak bir yerlere gelmek yerine, belediye başkan adaylığını meslek haline getiren siyaset taciriyle duygusal bağ kurarak bir yerlere gelenlerin neredeyse tamamı, Foça’nın siyaset mezarlığındaki yerlerini çoktan aldılar.
Hakeza cemaat, tarikat, dernek gibi çeşitli lobilerin desteğiyle bir yerlere gelenlerin de siyasi ömürleri fazla uzun sürmedi. Öyle ki geldikleri gibi gittiler.
Halkın desteğini alan ve görevinde halkın gönlünü kazanmayı başaran siyasetçiler, siyaseti bıraksalar da halk nezdindeki saygınlıklarından bir şey kaybetmezler. Hatta ve hatta “topluma yön göstermek” gibi çok daha önemli bir mertebeye yükselirler. Kanaat önderi olurlar.
Bu arada, “Recep Tayyip Erdoğan, nasıl oluyor da 20 yıl boyunca iktidarda kalmayı başarabiliyor?” sorusuna yanıt arayanlara da umarım bir çağrışım yapmıştır bu yazdıklarımız. Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi başarısının temelinde yatan neden de tam olarak budur: Halk desteği!
Peki, bütün mesele bundan ibaret midir? Hayır! Yukarıda belirttiğimiz gibi, tekdüze bir yaklaşım haksızlık olur ve bizi hiçbir sonuca götürmez.
Evet, siyasi partilerin ve siyasetçilerin itici gücü halktır ama günümüz siyasetinde halka karşın halk adına siyaset yapmak da yaygındır.
Misal, bir zamanlar CHP Foça’da halkın desteğini arkasına almayan siyasetçiler belediye başkanı olamıyordu. Günümüzde ise halk desteğine gerek kalmadı. Yani CHP’den Foça Belediye Başkan Adayı olabilmek için halkın desteğini almak yerine, CHP Genel Merkezinin desteğini almak yeterli...
Kim takar halkı? Nasıl olsa kimin aday gösterildiğinin bir önemi yok. Foça halkı, her halükarda tıpış tıpış veriyor oyunu CHP’ye. (“Tıpış tıpış..” deyimini siyasi literatüre kazandıran Sayın Kılıçdaroğlu’dur.)
Boş verin halkın desteğini...
Siyasi partilerin il/ilçe örgütlenmeleri de tabeladan ibaret değil midir günümüz siyasetinde?
***
Foça’dan, yine CHP’den devam edelim...
Bir zamanlar Foça’da, CHP İlçe Başkanı ve yönetimi, Belediye Başkanı’nın üzerindeydi. Gökhan Demirağ ile birlikte sistem değişti ve CHP İlçe Örgütü araçsallaştırıldı.
Foça’da ki 35 yıllık yerel iktidarını “biz” olmaya borçlu olan CHP, son iki dönemdir “ben” siyasetine evrildi
Bunun içindir ki Foça’da “Türkiye tek adam tarafından yönetiliyor” söylemi üzerinden siyaset yapanlar, inandırıcı olmadıkları gibi komik duruma da düşüyorlar. Sanki Foça’yı çok adamla yönetiyorlarmış gibi…
Düşünün! CHP Genel Merkezi “Ön seçim yapılmayacak” talimatında bulunsa dahi, CHP İlçe Örgütü, CHP üyesi Foçalıların önüne sandığı koyuyor, ön seçim yapıyor ve sandıktan çıkanı da Foça Belediye Başkanlığına aday gösteriyordu.
Şimdilerde ise CHP Genel Merkezindeki birkaç kişinin iki dudağının arasından çıkan kişi aday gösteriliyor.
Aday gösterilen kişinin iki dudağının arasından çıkan isimler de Belediye Meclisine aday gösteriliyor.
Parti içi demokrasi, eşitlik, temsilde adalet ve örgütlü toplum gibi kavramları boş verin. Yaşasın lider sultası(!)
Aşırı sağ partilerin temel ilkesi olan biat kültürü, CHP’ye de çok yakıştı doğrusu.
CHP’de siyaset yapmak, bir yerlere gelmek ve geldiğiniz yerde tutunmak mı istiyorsunuz?
“İtaat et, rahat et!” misali…
Yapmanız gereken tek şey, mevcut sisteme ayak uydurmak.
Lakin şunu da unutmayın: Sistemden beslenenler sistemi değiştiremezler!
***
Foça’dan, CHP’den başladık; Foça AK Parti’den devam edelim...
Teşbihte hata olmasın! AK Parti, Foça’da nihayet kedi olalı bir fare tuttu.
Kadir Özgirgin ile duraklama, İrfan Çalışkan ile de gerileme dönemini yaşayan AK Parti; nihayet Ethem Ali Haydar Çapçı’nın Foça İlçe Başkanlığı görevine getirilmesiyle, yeniden yükseliş dönemine geçti.
Lakin “Keşke getirilmeseydi” diyenlerin sayısı da az değil Foça'da.
Çünkü Anavatan Partisi’nin siyaset sahnesinden çekilmesiyle birlikte siyasete AK Parti’de devam eden ve AK Parti’nin kuruluşundan bu yana AK Parti’ye hizmet eden Haydar Çapçı gerçek bir AK Partilidir.
Daha net ifade edeyim, AK Parti’nin ilk yıllarında, Foça’da AK Parti’nin seçim araçlarına balkonlardan yumurtalar atıldığı bir dönemde, Haydar Çapçı, AK Parti’nin Foça'da bayraktarlığını yapan isimlerden biriydi.
Günümüzde “AK Partiliyim” demek kolay ve konforlu ama geçmişte Foça gibi bir yerde “AK Partiliyim” diyebilmek, hiç de kolay değildi. AK Partili olmanın bir bedeli vardı. Hele ki Haydar Çapçı gibi ekmeğinizi esnaflık yaparak kazanıyorsanız.
Foça’da geçmişte AK Parti’ye en ağır hakaretlerde bulunanlar, bugünlerde “Biz şöyle reisçiyiz, böyle reisçiyiz” diye ahkam kesiyorlar.
Ahkam kesmekle de kalmıyorlar!
Ali Cengiz oyunlarıyla al aşağıya etmeye çalışıyorlar Haydar Çapçı'yı...
Acaba neden!
Haydar Çapçı AK CHP’li olmadığı için olabilir mi?
CHP’li Foça Belediye Başkanı’nın verdiği isimleri, İktisadi devlet teşekküllerinde işe yerleştirmediği için olabilir mi?
CHP’li Foça Belediye Başkanı’nın koruyucu meleği olmadığı için olabilir mi?
“Biz, Foça’nın geleceği için uyum içinde çalışıyoruz” masalına sığınmadığı ve masaya yumruğunu vura vura CHP’li belediyeye muhalefet yaptığı için olabilir mi?
2019 Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde, yönetim kurulu üyesinin çocuğunu CHP’li Foça Belediyesi’nde işe yerleştiren dönemin AK Parti Foça İlçe Başkanı gibi, el altından CHP’ye hizmet etmediği için olabilir mi?
Tarla vasfındaki arazilere imar çıkarıp müteahhitliğe soyunmadığı ve bu sayede kimseye gebe kalmadığı için olabilir mi?
MHP Foça İlçe Başkanı Turan Çetinarslan ile uyum içinde ve omuz omuza çalışıp Foça’da Cumhur İttifakı’nı güçlendirdiği için olabilir mi?
Peki, CHP’nin “tavşan adayına” karşı olduğu için ve AK Parti İlçe Başkanlığı koltuğunda oturduğu sürece de CHP’nin Foça’da seçim kazanma noktasındaki teminatı olan o kişinin Cumhur İttifak’ından aday gösterilmesinin mümkün olmadığı için olabilir mi?
Ne demiştik girizgahta?
Türk siyasetinde bir yerlere gelmek değil, geldiğiniz noktada tutunabilmektir zor olan!
NOT: Ethem Ali Haydar Çapçı özbeöz Foçalı'dır. Siyasetteki çizgisini koruyan ve dik durmasını bilen ender insanlardan biridir. Sözüne itimat edilebilir bir insandır. Son derece ağır başlı ve insanlara karşı yumuşak huyludur. İyi niyetlidir. İşinde başarılı bir esnaftır. Örnek bir aile babasıdır. Her şeyden önce de dürüsttür. AK Parti'ye Foça'da İlçe Başkanı olması, Haydar Çapçı'ya değil, AK Parti'ye bir lütuftur. Gerisi lafügüzaftır.
Hasan Eser / Mahalli Gündem
YORUMLAR