HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

Farelerin Vatanı Olmaz!

10 Eylül 2016 - 01:58

Hasan Eser / 10 Eylül 2016 - Ergenekon, Balyoz, Kafes vs gibi darbe teşebbüsü iddialarının düzmece olduğu ortaya çıktı. 

Kumpas mağduru subaylar, yargılandıkları dönemde sahte belgelerle suçlandıklarını söylüyorlardı. Ki Adalet geçte olsa tecelli etti, haklı çıktılar. 

O dönem kumpas mağdurlarının ifadelerinde ortak bir söylem vardı: “Biz,  Kemalist Atatürkçü, Ulusalcı Vatansever insanlarız” 

Mağdurların bu ifadesini, “Yine Atatürk’ün arkasına sığınıyorlar. Yaptıkları düpedüz ihanet, bunun Atatürkçülükle ne alakası var?” şeklinde yorumlayanlar da oldu. 

Aslında mağdur subayların özü itibariyle vermek istedikleri mesaj şuydu: “TSK,  gizli güçler eliyle tasfiye ediliyor. Bizler o güçlere hizmet etmediğimiz için bugün sanık konumundayız.” 

Velhasıl 15 Temmuz kanlı darbe girişimi, bir yerde ilahi Adaletin tezahürü oldu. 

Fakat dikkatimi çeken bir şey var. 

Ergenekon sanıkları, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası, laiklik ilkesi ve ordudaki Kemalist çizginin korunması adına inandıkları ve kutsal saydıkları davalarına sonuna kadar sahip çıktılar. 

Mağdur subaylar cezaevlerinde çürümek yerine, düzmece davaların mimarı olduğunu 15 Temmuz sonrası öğrendiğimiz terörist başı Fethullah Gülen’e biat edebilirlerdi.

 Ama…  

Onlar inandıkları davaya canları pahasına ihanet etmedi. 

Tutuklanan her sanık, “Ben Atatürkçüyüm, ben vatanseverim” diye haykırdı.  

Şimdi bir de FETÖ/ PDY üyesi sanıklara bakalım. 

Terörist başı Fethullah Gülen de dahil olmak üzere henüz hiç kimsenin suçunu itiraf ettiğini duymadım. 

Zira Fethullah Gülen’i kendilerine tanrı olarak seçmekle şerefsizce bir yaşamı tercih edenler, bu yaşamlarında bir kez olsun şereflice davranmayı göze alamıyor.

İhanet şebekesine hizmet ettiği tespit edilmek suretiyle tutuklanan bu FetÖCÜ sanıklar, “Bizim inandığımız bir dava var. Bu dava uğruna da canımızı vermeye hazırız. Bizler Fethullah Hocamızın neferleriyiz. Yaptığımızdan da pişman değiliz” diyemiyor. 

Malumunuz genel ifadelerinde, “Aldatıldık, kandırıldık, yanıldık, bilmiyorduk” gibi zavallı söylemlerin arkasına sığınıyorlar. 

Kuvvetle muhtemel tutuklananlar da birbirini satıyor. 

Neden?

Çünkü ortada gerçek bir dava yok! 

Ortada; takiye üzerine kurulmuş haşhaşi bir yapı ve mukaddes dinimizi kisve olarak kullanan, kişisel ikbal uğruna kendini, dolayısıyla vatanını pazarlayan, ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ şiarıyla şeytana ortak olan ve meczup bir İmamın arkasından giden bir hainler topluluğu var sadece… 

Vatan haini oldukları kanıtlanan bu insan müsveddelerinden, karakterli bir duruş bekleyemeyiz elbet… 

Zira kişilikleri olsaydı, ekmeğini yedikleri  vatana hiç ihanet ederler miydi?

Karış karış şehit kanıyla sulanmış vatanımızı, üst aklın maşası olmuş sahtekâr bir Hoca’nın eliyle dış güçlere peşkeş çekmeye kalkışırlar mıydı?  

Ayrıca merak ediyorum; başkalarının hayatlarını çalarak devleti tamamen ele geçirmeye çalışan bu zavallılara,  “Hırsızlıkla olsaydı farelerin sarayı olurdu” diye acaba hiç kimse söylemedi mi? 

Sözün özü: Tüküreyim ben sizin darbeciliğinize…  

YORUMLAR

  • 0 Yorum