HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

Babasının Oğlu: Mesud Barzani

19 Eylül 2017 - 02:25

1968 yılında, General Ahmet Hassan El-Bekr liderliğindeki Baas Partisi Irak'ta yönetime el koyar.

Ancak bu rejim değişikliği, 1961'den itibaren bir önceki yönetimle yoğun bir şekilde çatışan Kürtler için hiçbir anlam ifade etmez.

Öyle ki, yönetime gelmesiyle birlikte Baas Partisi sorunu kucağında bulur.

O dönem De facto lider konumunda olan Saddam Hüseyin'in yoğun ikna çabalarıyla, Baas rejimi 11 Mart 1970 tarihinde Kürtlerle ateşkes yapar.

Saddam Hüseyin'in Molla Mustafa Barzani'yle birebir olarak yaptığı müzakereler sonucunda; Kürtlere özerklik tanınması hususunda antlaşmaya varılır. Fakat söz konusu antlaşmaya  dört yıl opsiyon tanınır ve ayrıntılar bu süre içinde belirlenecektir.

Bu minvalde...

Kürtlere, Süleymaniye, Erbil ve Dohuk'u kapsayan özerk bir yönetim verilir.

Böylelikle, dört yıl boyunca Kürtlerde sükunet hakim olduğu gibi merkezi yönetimle de aralarında ciddi bir sorun vuku bulmaz.

Bu zaman zarfında...

Sovyetler Birliği'yle 15 yıllık bir 'Dostluk ve İşbirliği Anlaşması'nı  imzalayan Baas rejimi, aynı yıl Irak petrollerini de millileştirir. (1972)

Bu girişimler, batı yanlısı İran Şahı Rıza Pehlevi'nin ve Amerika'nın hiç ama hiç hoşuna gitmez.

Bunun için olsa gerektir ki, Molla Barzani, Irak'ın yükselişini önlemek isteyen İran Şahı Rıza Pehlevi’nin ve ABD'nin desteğini arkasında bulur.

Takvimler 1974'ü gösterdiğinde...

Saddam, ayrıntıları belirlenen mezkur antlaşmanın son halini Molla Barzani'ye gönderir.

Ne var ki, elinin güçlendiğini düşünen Molla Barzani, antlaşmayı Saddam'a aynen  geri iade eder ve bağımsız bir Kürdistan'ın engellenemeyeceğini iletir.

Akabinde...

Molla Mustafa Barzani'nin liderliğindeki Iraklı Kürtler ile Baas rejimi arasında savaş baş gösterir.

Irak ordusu hızlı bir şekilde Kuzey Irak'a girer, Peşmergeler adıyla bilinen Kürt güçleri de mukavemet gösterir.

Lakin kaçınılmaz sonuç vaki olur. Irak Hava Kuvvetleri direnişi kırar ve böylelikle Baas rejimi inisiyatifi ele geçirir.

Bu arada...

1975'in başlarında, Cezayir'de gerçekleştirilen 'Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) toplantısında, dönemin Cezayir Devlet Başkanı Bumedyen, birbiriyle ihtilaflı olan İran Şahı Pehlevi'yle Saddam Hüseyin'i bir araya getirir.

Detayını geçiyorum!

Şah, Kürtlere verdiği desteği geri çekme karşılığında Saddam Hüseyin'den  istediği imtiyazları koparır(!)

Nihayetinde, 'Cezayir Antlaşması' olarak bilinen akdin imzalanmasıyla...

Kürtler ortada kalakalmıştır. Daha açık ifade etmek gerekirse, Şah, Kürtleri Saddam'a deyim yerindeyse bir güzel pazarlamıştır.

Fırsatı ele geçiren Saddam, ihanetin bedelini ödetmek adına  tüm gücüyle Kürtlere saldırır.

Kürtlerin ne kaçacak bir yeri, ne de tutunacak bir dalı kalmaz.

Saddam'ın gazabına uğrayarak katledilen Kürtlerin lideri Molla Barzani de çöküşünü yaşar ve yönetimi oğlu Mesud Barzani'ye bırakır.

Aradan 42 yıl geçti...

Ne Şah, ne Saddam, ne de rejimi kaldı.

Çok büyük badireler atlatan Iraklı Kürtlerin yapmadıkları ittifak kalmadı.

Kimi zaman kullanılan "güç" oldular.

Kimi zaman başka güçlerin "koz"u oldular.

Kimi zaman devletler arasında "pazarlık" konusu oldular.

Kimi zaman da "tehdit" algısı oldular.

Ha!  bir de zaman zaman  "Türkiye'ye katılmak" istediklerini söylediler.  Ama diğer taraftan da PKK üzerinden Türkiye'nin altını oymaktan geri durmadılar.

Ne var ki bağımsız devlet emellerine bir türlü muvaffak olamadılar.

Bugün gelinen son noktada...

Yanıtı aranan bazı soruları şöyle sıralayabiliriz:

Mesud Barzani, neyin peşinde?

Mesud Barzani, 25 Eylül'de yapılması planlanan sözde referandumu askıya alan Irak Anayasa Mahkemesi'nin bu kararına uyar mı?

Tarihe "Kürdüstan'ın kurucu devlet başkanı" olarak geçme hayaliyle yanıp-tutuşan Mesud Barzani, son döneminde, son kozunu mu oynuyor?

'Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanlığı'nda görev süresini çok daha önceden aşan Mesud Barzani, 1 Kasım seçimlerine giderken, ortaya koyduğu bu referandum-bağımsızlık çıkışıyla, bir kez daha görev süresini uzatmak mı istiyor?

Bu defa İsrail'in gazına gelen Mesud Barzani, sözde bağımsızlık referandumu adına Iraklı Kürtleri bir kez daha ateşe atar mı?

Mesud Barzani, babası Molla Mustafa Barzani'nin düştüğü tuzağa düşer mi?

Havuç ve sopa yöntemiyle yönlendirilmek Iraklı Kürtlerin kaderi midir?

Evet...

Tüm Ortadoğu'yu ilgilendiren mezkur konuya yönelik soruları çoğaltmak mümkün!

Zira her kafadan bir ses çıkıyor.

Uzmanları, siyasetçileri ve duayen gazetecileri dinledikçe kafam allak-bullak oluyor.

Neyse, gelişmeleri bekleyip göreceğiz..

İyisi mi, biz yazımızı Nasreddin Hoca'dan keyifli bir fıkrayla noktalayalım:

Nasrettin Hoca'ya sormuşlar:

-Hocam bal ile sirke uyuşmaz derler.

-Nasıl uyuşmasın? der ve gider yarım okka bal yer yarım okka da sirke içer.

Yüzünün yemyeşil olduğunu görenler sorar:

- Bal ile sirke birbiri ile anlaşamadı değil mi Hocam?

Hoca hiç mertliği elden bırakmaz.

- Yoo, onlar anlaştılar anlaşmasına da şimdi beni aradan çıkarmaya çalışıyorlar.

Hasan Eser / 19 Eylül 2017 

YORUMLAR

  • 0 Yorum