İran'da hayat pahalılığını protesto şeklinde başlayan gösteriler 5. gününde ve halkın, devlet kurumlarını ele geçirme, yönetimi devirme isteğine dönüşmüş durumda.
Bunu yazarken düşüncem elbette İran yönetimini onaylamak veya destek değil!..
Fakat olayı iyi okumak gerektiği kanaatindeyim.
Gösterilere destek veren ilk açıklamalar ABD ve İsrail'den geldi.
Ülkede sosyal medya ulaşımı kısıtlanmış durumda.
Devlet, ne olduğunu anlama ve müdahale sertliğini ayarlayabilmek için uğraş veriyor gibi ama bugün itibariyle ölü sayısı 12 olarak açıklandı.
Muhtemelen açıklanandan fazlası da vardır.
Devlet açıklamaları genelde dış güçlerden bahsediyor.
Bu anlatılanlar size tanıdık geldi mi?
Bana geldi de.
Ülkeler değişiyor. Fakat film hep aynı gibi.
Bu işin sonunda göstericiler başarılı olursa muhtemelen batı yanlısı, ekonomik ve siyasi olarak bağımlı bir İran olacaktır.
Devlet başarılı olursa halk arasında ki bölünme artacak ve en önemlisi zaten katı rejim cadı avı başlatıp çok sayıda insani çok ağır cezalandıracaktır. Hatta çok sayıda insan yok olacaktır.
Komsularımız olan bölge ülkelerindeki ve ülkemizde son 5-10 yılda yaşananların tesadüf olmadığı, durumun birbirini tetikleme ile açıklanamayacağı, bölgede yeniden dizayn etme çalışmalarının son hızla devam ettiği açıktır.
Burada ertelenmiş sıranın tekrar ülkemize gelme olasılığı olduğunu da göz ardı etmemek gerekir.
Bu aşamada sonuçlar üzerinden ülkemizle bir kıyaslama yaparsak kör topal demokrasinin, Cumhuriyetin ne kadar önemli olduğunu yine görüyoruz.
Bu sebeple kısır iç çekişmelerden kafayı kaldırıp, acilen demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ilkelerini yönetime hakim kılıp ile hiçbir blok ve görüş ile taraf olmadan tüm devletlerle iyi ilişkiler kurmalıyız.
Hatta iç siyasette oy kaybettirse bile.
AVUKAT SERCAN ERGEN 7 01.01.2018
YORUMLAR