Yıllardır hemen her partiden Foça'ya gelip-giden üst düzey siyasetçileri olabildiğince takip ederim.
Genelde Bergama-Aliağa ziyareti dönüşlerinde, hani dostlar alışverişte görsün kabilinden, yani gelip-geçerken şöyle bir uğrarlar Foça'ya.
En fazla, o da seçim dönemindeysek, göstermelik birkaç esnaf ya da STK ziyareti yapılır; basına fotoğraf verilir. Son olarak da içeriği klişe laflarla dolu bir konuşma/açıklama yapılarak Foça'ya veda edilir.
Bu gerçeği 'off the record' sohbetlerde kendilerine ilettiğiniz zaman da verilen yanıt şöyledir: "Foça'nın ne kadar oyu var ki? İzmir'in bir sokağı bile değil..."
Bunun içindir ki Foça'da yaşıyor olmamı hem şans hem de şansızlık olarak görüyorum.
Şanslıyım! Ki dünyanın en güzel kasabasında yaşıyorum.
Şansızım! Ki sahip olduğu oy sayısı kadar değer gören Foça'da yaşıyorum.
İşin kötü tarafı, Foça'da siyaset yapanlar da mezkûr algının bir parçası olmaktan imtina edemiyorlar.
Halbuki Seferihisar da Foça gibi küçük, 40 bin nüfusu olan bir ilçedir; ama Tunç Soyer'in buradaki başarısı kendisini İzmir Büyükşehir Belediye başkan adaylığına taşımıştır.
Diğer taraftan 7 bin nüfuslu Ovacık'ın Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu da belediyecilik anlayışıyla tüm Türkiye'nin sempatisini toplamış ve burada yazdığı başarı hikayesi kendisini Tuncelli Belediye başkan adaylığına taşımıştır.
Oysa nüfusunun azlığı nedeniyle yeterli ilgiyi görmeyen Foça, aslında siyasi partiler için tam anlamıyla bir 'vitrin' konumundadır.
Düşünün, bir garnizon şehri olan Foça'ya 81 vilayetten asker ve asker ailesi/ziyaretçisi geliyor. Yaz mevsiminde nüfusu 100 bine ulaşan Foça'ya Türkiye'nin dört bir tarafından yerli turist geliyor.
Bu şu demektir: Foça'da belediyecilik noktasında yapılan her güzel iş, bütün ülkeye kendiliğinden reklam olur.
Nihayet birileri Foça gerçeğinin farkına vardı.
Evet, CHP'nin İzmir adayı Tunç Soyer'den bahsediyorum.
İlk defa bir siyasetçi, Foça'yı nüfusu üzerinden değerlendirmiyor.
İlk defa bir siyasetçi, İzmir için Foça'nın öneminden bahsediyor.
İlk defa bir siyasetçi, özellikle Foça'yla yakından ilgileneceğini söylüyor.
Geçen hafta sonu Demokrasi Meydanı'ndan Foça halkına seslenen Tunç Soyer, Foça'nın turizm ve ticaret açısından Akdeniz çanağındaki önemini anlatırken...
Birileri yine Foça'daki seçmen sayısına işaret ederek, gelecek dönemde de hiçbir şeyin değişmeyeceğini savunuyordu.
Soyer'in Foça'da anlattıklarını idrak edenler; 'İşte Tunç Soyer vizyonu' diyerek kendisini alkışladılar.
Vizyon kavramından bihaber olanlar da 'Yahu bu adam süslü süslü konuşuyor; bize masal anlatıyor" diyerek kendilerince alay ettiler.
Haa! Tunç Soyer, Foça'da anlattıklarını gerçekten başarabilir mi?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, önümüzdeki dönem vizyonu düğün salonu yapmakla sınırlı olmayan bir belediye başkanı tarafından yönetilecek olmaktan mutluyum.
Öte yandan ilk defa üst düzey bir siyasetçinin Foça'yı bu kadar önemsemesinden de ayrıca mutluyum.
Başarı konusuna gelince...
Seferihisar gibi imkanları kısıtlı bir ilçede yaptıklarıyla adını Türkiye'ye duyuran Tunç Soyer'in 'Büyükşehir Belediyesi' olanaklarıyla neler yapabileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Belki biraz modası geçmiş bir deyim olacak ama bazı insanların yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
Son olarak...
Foça'da, Tunç Soyer'in Seferihisar'da belediyeye ait bazı arsaları sattığı iddiası üzerinden siyaset geliştirmeye çalışanlar var.
Neymiş efendim, Seferihisar'da satıldığı iddia edilen arsalara çok üzülüyorlarmış.
İlginç değil mi?
Sen, Cumhuriyetin kazanımları olan koca koca fabrikalar satılırken üzülme de, Seferihisar'daki iki karışlık araziye üzül.
Nasıl satarmış?
Eski bakanlardan Kemal Unakıtan'ın deyimiyle: "Babalar gibi satar!"
Not: Tunç Soyer, Fatih Gürbüz için gerçekten büyük şans, hem de katmerlisinden.
YORUMLAR