HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

CHP'de Foçalı olmanın bedeli ve İlkay Söylemezoğlu

29 Kasım 2019 - 22:50

Bilen bilir atadan, dededen Foçalıyım.

Mübadil Foçalıların kullandığı bir deyiş vardır: “Bir vapur geldik, bir sandal kaldık!”

Ben de işte o sandalın içinde son kalan bir avuç Foçalı’dan biriyim.

Foça’nın belediye sınırlarıyla birlikte nüfusu da gelişti.

Demografik yapısı adeta bir Türkiye mozaiği oldu.

Foçalılar azınlıkta kaldı.

Bu durumdan rahatsız mıyım? Asla değilim!

Değişen ve gelişen dünya yaşamına yönelik getirilerin ve sonuçlarının farkındayım.

Hem İzmir’de İzmirlinin, İstanbul’da İstanbullunun kalmadığı gibi, Foça’da da Foçalıların azınlıkta kalmasından daha doğal ne olabilir ki!

“Foçalılık” vurgusu yapmak bazen kasaba milliyetçiliği olarak algılanmakla birlikte tepkilere neden olabiliyor.

Uzun yıllar endüstriyel balıkçılık yaptım. Ege ve Akdeniz kıyılarında girip çıkmadığım liman kalmadı.

Gittiğimiz limanlarda misafirperverlik görmediğim gibi birçok yerde dışlandığımızı, istenmediğimizi, hatta şiddete uğradığımızı hatırlarım.

Halbuki benim güzel Foça’ma on yıllar boyunca Türkiye’nin bütün limanlarından tekneler geldi ve burada aylarca yıllarca çalışanlar oldu.

Dışlamak, tepki göstermek de neymiş! Ki, Foçalıların fıtratında yoktur öyle bir kavram.

Dışarıdan gelene yardımcı olabilmek adına elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışır Foçalı.

Bunun içindir ki “Foçalılardan tepki gördük, dışlandık…” diyenin alnını karışlarım.

Foçalılar hümanisttir, hoşgörülüdür ve misafirperverdir.

Anadolu'dan Batı’ya göçün ivme kazandığı dönemlerdeki demografik değişime, belki de en kolay uyum sağlayan kentlerden biridir Foça.

Düşünün! Bir zamanlar Yunanistan ile Türkiye'yi savaşın eşiğine getiren Kardak Krizi döneminde bile Yunanlıları evinde ağırlayan ve ülkemizin barış elçiliğine soyunan bir kasabadan, Foçalılardan bahsediyoruz.

Bunları neden anlatıyorum?

Her bir metrekaresinde hatıralarımın olduğu Foça’nın sahilinde yürüyorum, restaurantların kapısında bekleyen garsonlar şöyle sesleniyor: “Efendim Foça’ya hoş geldiniz, buyurun sizi ağırlayalım…”

‘Gücüme gitmiyor’ desem yalan söylemiş olurum. Ama bu sayede günümüz Foça gerçeğiyle de bir nevi yüzleşmiş oluyorum. 

Bunun içindir ki yukarıda anlattıklarım, Foçalı kimliği üzerinden üstünlük taslamaya çalışan birinin insanları kategorize etme çabası olarak değil, memleketini çok seven bir romantiğin geçmişe duyduğu özlem olarak kabul edilmelidir.

Böylesine uzun bir girizgâhtan sonra gelelim asıl konumuza.  

Bilindiği üzere, CHP Foça İlçe Örgütü, Delege Seçimlerini tamamladı.

Ve geldik zurnanın zırt dediği yere.

CHP Foça İlçe Başkanlığı koltuğuna kimin oturacağı şimdiden belli gibi! Ancak ‘seçim ayı geçim ayı’ olduğu için olsa gerek, birçok kişi kendini kıymetlendirmenin derdine düşmüş gibi bir izlenim veriyor.

Aslında sağ görüşlü büyüklerim “Sana ne CHP ilçe başkanının kim olacağından! Karışma işlerine… Bırak, kimsenin istemediği ama belediye başkanına şirin görünmek için herkesin istiyor gibi göründüğü o kişiyi seçsinler…”  diyerek bana ricada bulunuyor.

İyi de ben söylemeyim de öleyim mi?

Malumunuz! CHP Foça İlçe Başkanlığı için çift adayın yarışacağı söyleniyor. Ki, Delege Seçimlerinde de iki ayrı kutup olduğuna dair emareler yok değildi.  

Evet, CHP Foça İlçe Başkan adaylığı için şimdilik iki isim öne çıkmış durumda.  

İsimlerden biri, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz’e yakınlığıyla bilenen bir hanımefendi.

Diğeri de sevgili hemşerim İlkay Söylemezoğlu.

Lafı dolandırmadan peşinen söyleyeyim; CHP Foça İlçe Kogresi’nde adaylar kim olursa olsun, demokrasi aşığı(!) Foçalı CHP’liler, Başkan Fatih Gürbüz kimi işaret ederse onu seçeceklerdir.

Foçalı CHP’lilere göre, “Recep Tayyip Erdoğan tek adam”dır.

 Ama ilçe başkanının kim olacağına tek başına karar veren belediye başkanları tek adam değildir.

Her ne kadar inanmak istemesem de, Fatih Gürbüz’ün CHP Foça İlçe Kongresi’nde tarafgir olacağı siyasi kulislerde konuşulan iddialar arasında.

Ve iddia o ki, Başkan Gürbüz, bundan 5-6 yıl önce Ankara’dan gelip Foça’ya yerleşen emekli bir hanımefendinin CHP Foça İlçe Başkanı olmasını istiyormuş.

İşte size Foça realitesi…

Yukarıda örneklediğim garsonlar gibi, bu defa da Fatih Gürbüz mü çarpacak Foça gerçeğini yüzüme!

Öncelikle şunu itiraf etmek isterim ki, İlkay Söylemezoğlu benim hiç ama hiç yıldızımın barışmadığı insanlardan biridir. Demem o ki, bu satırların İlkay Söylemezoğlu’na destek olarak algılanmasını istemem!

Benim derdim takiyye yapanlarla…

Sevgili Fatih Gürbüz'e selam olsun! 

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde, eline mikrofonu her aldığında, “Foçalıyım, Foça’da doğdum büyüdüm, Foçalıların adayım, Foçalıları seviyorum…” diyeceksin.

Atadan dededen 40 yıllık sağcılar dahi, ben de dahil olmak üzere, senin ‘Foçalı’ kimliğini referans kabul edecek, sana destek olacak, oy verecek, sözde CHP’liler sana ihanet ederken, sağcı Foçalılar seni belediye başkanı seçecek, ama sen bir Foçalı'ya CHP Foça İlçe Başkanlığı görevini çok göreceksin, öyle mi?

Yineliyorum! İlkay Söylemezoğlu’nu pek hazzetmem! Ancak Foça’da esnaflığı Cumhuriyet tarihiyle yaşıt bir aileden bahsediyoruz.

Nazım Söylemezoğlu, Mehmet Söylemezoğlu ve İlkay Söylemezoğlu. 3 kuşaktır Foça’ya hizmet eden, istihdam sağlayan ve dönem dönem ilçede vergi rekortmeni olan saygın bir aile. Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan bitmez/tükenmez bağlılıkları da cabası.

Bu arada, İlkay Söylemezoğlu’nun ekonomik özgürlüğünün olması da son derece büyük avantaj!

Daha açık ifade edeyim, İlkay Söylemezoğlu, CHP Foça İlçe Başkanlığına gelen misafirleri, Foça Belediyesi’ne tenezzül etmeden, kendi imkanlarıyla ağırlayabilecek güçte bir isim.  

Düşünün! Misafiri eksik olmayan Foça gibi bir yerde, imkanları kısıtlı bir ilçe başkanının geleni-gideni belediye desteği olmadan ağırlama imkânı olabilir mi?

Ya da otomobili olmayan, olsa da deposunu doldurmakta zorlanan bir İlçe Başkanı, belediyenin desteği olmadan köylere, beldelere, diğer ilçelere, İzmir’e ve Ankara’ya gidip gelebilir mi?

Sırf bu yüzden bile olsa, CHP Foça İlçe Örgütü için İlkay Söylemezoğlu’ndan iyisi Şam’da kayısı.

Fakat benim tanıdığım CHP’liler onu asla seçmezler. Çünkü, İlkay Söylemezoğlu özbeöz Foçalıdır. Özbeöz CHP’lidir.  Ve en önemlisi de belediyeden herhangi bir beklentisi yoktur. Yani sisteme uygun değildir.

Buna rağmen İlkay Söylemezoğlu, CHP İlçe Başkanı olacaktır ama şimdi değil. 2024’ten sonra…

İddia ediyorum, CHP 2024’te Foça’yı kaybedecek, “Şöyle CHP’liyim böyle CHP’liyim diyenlerin birçoğu en kralından sağcı olacak ve CHP’yi Foça’da küllerinden yeniden oluşturmak da İlkay Söylemezoğlu gibi fedakarlara, CHP’ye aidiyet duygusunu gerçek anlamda yüreğimde taşıyanlara düşecektir.  

Not: Foça’nın örnek ve saygın ailelerinden Söylemezoğlu Ailesine mensup olan İlkay Söylemezoğlu, CHP Foça İlçe Başkanlığı görevine daha önce de talip olmuştu ve ilçe başkanı sarrafı olan Foçalı CHP’liler, Söylemezoğlu’nun yerine şu an Milliyetçi Hareket Partisi’nin Foça Belediye Meclis Üyesi olan Osman Mert’i tercih etmişlerdi.

Günün sözü: Enişte sen Kaleiçi’ni bilir misin? İmza: Gökhan Demirağ

(Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde, Foça Demokrasi Meydanı'nda gerçekleşen CHP mitinginde, Foça halkına hitaben yaptığı konuşmada, dönemin İşçi Partisi Foça Belediye Başkan Adayı Yavuz Efe'ye ithafen söylemişti bu sözü Gökhan Demirağ) 

YORUMLAR

  • 0 Yorum