Atatürk Düşmanlığı

EROL MARAŞLI

Aldığımız her nefesi önce Yaratana sonra da kurtuluş savaşının önderine borçlu olduğumuz; cumhuriyetin bânisi, bu vatanı ölüm kalım savaşı sonrası bize yurt kılan, Türk adı ile ikinci devletimizi armağan eden Atatürk’ü sevememeyi, O’na düşman olmayı /Türk olmamak, Türk kelimesinden nefret etmek şartıyla/ anlayabiliyorum. Ancak, bu ülkede yaşayan, TC vatandaşlık belgesini taşıyan, ülkenin nimetlerinden yararlanan, ünvanlını, kariyerini (!),mesleğini, mülkiyetindekilerini elde edip de, O’na düşmanlığını kusanların çelişkilerini de anlıyorum: ancak O’na duyulan kinin, Cennetmekân Atatürk’ün yaptıklarından dolayı ona düşmanlığın sebebini merak ediyorum.

Atatürk düşmanlığı; bugün birkaç meczubun bugünkü tavırlarından ibaret sanmak yanlıştır.

Yaşadığı zaman içinde Türk’e düşman birçok kişi Atatürk’ün hediye ettiği vatanda yaşayıp, nimetlerinden istifade ederek ve aynı zamanda “O’na düşman olan” çok kişi gördük. Listesini yapsam sayfalar yetmez! Bunun için kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yılları tarihlerini okumak yeter.

 Namık Kemal ne güzel söylemiş: “Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten/değerli olan cevher, yere düşmekle değerinden özünden bir şey kaybetmez.”

Atatürk’te onların sözlerinden dolayı milletin gönlündeki ve tarih sayfalarındaki değerinden bir şey kaybetmez.

Bu konuda; ünlü tarihçi rahmetli hocamız Prof. Dr. Osman Turan’dan dinlediğim bir hâtıramı genç nesillere ibret olsun diye anlatmalıyım.  1963-1964 yılları; Manisa Türk Ocağına konferans vermeleri için davet ettiğimiz iki bilim adamı: AP milletvekili Prof. Dr. Osman Turan ve CHP Milletvekil Prof. Dr Şevket Raşit Hatipoğlu ile konferans sonrası otel odasında sohbet ediyoruz. Bu olayı “Çankaya Sancıları” kitabımdan aktarıyorum “M. Kemal Paşa’nın zihninde Cumhuriyet mevhumu/kavramı/ önceden vardı. Bir gece kimseye haber vermeden Ankara’daki Hacı Bayram-ı Veli dergâhını ziyaret eder ve onlara cumhuriyeti kuracağını ifade ederek verecekleri tepkiyi görmek ister. Çünkü Ankara savaşından sonra başlayan Fetret devri sırasında Bayramiye tarikatı mensupları cumhuriyet tarzı bir site yönetimi kurmuşlardı. Ayrıca Osman gazi /I.Osman/ Osmanlı devletini kurarken Şeyh Edebali Hazretlerin’den icazet /izin, destur/ almıştı. İşte Mustafa Kemal Paşa’da Hacı bayram Dergahını ziyaret ederek buna benzer böyle bir davranış sergilemiştir.” dedi ve devam etti. “ Atatürk’e düşman olması gerekirse benim olmam gerekir. Zira ben Osmanlı hanedanın damadıyım. Eşimin akrabaları sürgüne gönderildi…  Bugün ben; milletvekili Prof. Dr. Osman Turan olarak varlığımı önce Allah’a sonra Mustafa Kemal Paşa’ya, Atatürk’e borçluyum. Bu vatanda Türk bayrağı altında ve hediye ettiği bu mübarek topraklarda hür olarak yaşamayı, elde ettiğim imkânları herkes gibi ben de O’na borçluyum” dedi.

Rahmetli tarihçi ve bilim adamı Nihal Atsız hoca bir yazısında Türklüğe düşman olanlar için “ Sütü çekmiş” derdi

Bu muhteremlerin de sütleri çekmiş olacak ki;  her şeylerini borçlu oldukları Atatürk’e kinlerini kusuyorlar… ve onun hediye ettiği vatan toprakları üzerinde…

Erol Maraşlı / 09.05.2017