Çalışan Gazeteciler Bayramı mı?

YAŞAR EYİCE

Yazıyı okuyunca, ‘Ben bunu biliyorum!’ dedim...

Ve gerçekten hatırladım

Genç Gazeteci, ‘Özlem Çimen Durmaz!’ tam bir yıl önce kaleme almıştı; ‘9 Ocak 2016’da...

Yazdıkları şunlardı:

‘Gazeteci olmak...

Mesela bordro yakma eyleminde kendisinden iki kat fazla maaş alanların haberini yapmaktır.

Hak aramaktır.

Ama hep başkalarının hakkını!

Sigortasız çalışmaktır, mesela senelerce...

Bazen asgari ücrete köle olmaktır...

Bazen de aylarca maaşını alamamaktır...

Her an işten kovulma tehlikesi yaşamaktır.

Bazen bir 'Alo Fatih'le, bazen de maddi sıkıntı bahanesiyle kapıda bulursunuz kendinizi.

Güvenceniz de hakkınızı savunan da yoktur, haaa.

‘Kalemini satmaktır’ bazen gazetecilik..

*- Omuzlarda taşınanlar...

Satmayanlar cezaevini boylar, yavşaklık yapanlar omuzlarda taşınır bu memlekette.

Yani ‘doğruyu yazacağım!’ diye çırpınanlar da vardır, başkalarının açıklamalarına kafasından ekleme yapıp bir de utanmadan doğruluktan dürüstlükten bahseden de...

Eeeee dedim ya yavşağımız da çoktur bizim.

Bazen acıyı bazen mutluluğu izlemektir gazetecilik.

Bazı haberlere artık dayanamaz ağlar isyan edersiniz, bazen de güler geçersiniz. Ha bir de sövme kısmı var...

neyse...

*- İşin püf noktası...

Belki çok önemli görünmüyoruz dışarıdan ama, farkettirmeden bakış açınızla da oynayabiliyoruz biz.

Bazen bir meleği ‘Şeytan’ yapıp, bazen de bir şeytanı ‘Melek’ gibi gösterebiliyoruz mesela.

Artık neye hizmet ediyorsak...

Offfff içim karardı valla kutlayacaktım şimdiden 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü ama vazgeçtim.

KUTLU OLMASIN!’

*- Yavşaklar dolu!

Özlem Çimen Durmaz’ı bu günün mana ve önemini belirten yazısı dolayısıyla geçen yıl kutlamıştım...

Şimdi de buradan sevgilerimi gönderiyorum!

Günümüzü o kadar güzel özetlemiş ki, içinde olanlar bilir...

Beni en çok etkileyen sözcük, ‘içimizdeki yavşaklar!’ oldu...

Yüzde kaç, onu söylersem şaşarsınız...

Ama nedense bu gençlere kucak açanlar hala yok!

Hatta bildiğim ve duyduğum kadarıyla birçoğu ‘meslek örgütü’ İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne de alınmıyor...

*- Görmezden, duymazdan gelenler...

Hâlbuki bırakın haberciliği gazetecilikli hiç ilgisi olmayan ama özellikle davetlerde ‘duayenim’ gibi kendilerine isim takan ve taktıranlar var ki, şaşmamak elde değil...

Asıl şaşırtan ise ‘yavşak’ dediğimiz yakalaların, sahtekarların, iki yüzlülerin davranışları...

Zaten bunlar yüzünden sinirlenmemek elde değil...

Her köşeyi, noktasına varıncaya kadar işgal etmişler...

Nedense yönetici diye geçinenler de, bunları bildikleri halde, ‘aman bana bulaşmasın’ diyerek her isteklerini yerine getiriyor, devletin, milletin, senin benim paramla ağırlayıp duruyorlar...

*- Söyleyenler, tuzu kuru olanlar...

Şimdi 10 Ocak ile ilgili çeşitli açıklamalar duyacak ya da okuyacaksınız..

Hepsi hikaye...

Herkes kendine göre yontacak...

Kimisi de bazılarına ziyafet çekecek...

Zaten bunlar her yıl değişir...

Ben bunlara bırakın paranızı çarçur etmeyi, gazete, dergi okuyun, diyorum...

Ama artık eskisi gibi ‘hepsini’ demiyorum,,,

Ya da, ‘fark etmez!’ de demiyorum....

‘Yandaşlara tavrınızı koyun!’ diyorum...

Bizler ‘sürü’ değiliz...

Her yazılana, söylenene, yalana dolanı alıştırılmamalıyız...

Şunu söyleyeyim:

10 taneden biri...

Evet bugün ancak 10 gazete ya da dergiden biri veya ikisi okunacak gibidir...

Diğerleri zaten beslenmekte ve ‘yavşaklıklarını’ geleceğimizi etkileyecek şekilde sürdürüyorlar...

Aman bunlara dikkat!

*- Yüzkarası bunlar

Uzun yıllar İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığını yürüten Erol Akıncılar, ‘Artık Çalışan  Gazeteciler Bayramını Kutlamayacağız’ açıklamasını yapmış ve ‘Size yemek verelim, hediyeler verelim’ diyenleri ters çevirmişti...

Sonrasını bilmiyorum...

Çünkü Ünal Tümin, Atilla Köprülüoğlu, Muzaffer Cellek, Işık Ersan, Ertuğrul Kale,  Muzaffer Tezel, Okan Yüksel, Selamettin Bayındır, Hüseyin Çine, Hüseyin Yangır, Murat Eştürk, Hulusi Şenel, Mehmet Özdoğru, Mehmet Ali Okumuş, Güler Özkan, Vural Bozan, Tuncay Atilla, Atilla Bediz, Bilgin Önder, Kaya Çelikkanat, Yaşar Aksoy, Enver Kaya, Ahmet Kırmızıbıyık, Eren Güneş,  Erkan Sevinç,  Hürol Dağdelen, Ali Kayadibi, gibi aklı başında daha birçok kişi kesinlikle 10 Ocak’larda hiçbir yemekli içmeli, eğlenceli davete katılmamışlardı...

Ama neredeyse hiç çalışmadıkları halde, emek vermedikleri gibi bu işin peşinde koşan, Özlem kardeşimizin dediği gibi ‘Yavşaklar’ da var....

Bunlar bizim yüz karamız...

Ha sahi bir de içimizde ‘kahraman’ gibi gösterilenler var ya, onları da, ayağından vurulan sözde kahraman YüzbaşI’ya benzetiyorum...

***-

GÜNCEL

*- Gediz Elektrik tasarımsal sulama müşterilerini uyardı!

Gediz, elektrik faturalarının takibini kolaylaştırmak ve fatura bildirimleri ile ilgili hizmetlerde aksaklık yaşanmaması için tasarımsal sulama müşterini bilgilerinin güncel olması konusunda uyardı.

Gediz’den yapılan açıklamada; ‘Elektrik faturalarının takibini kolaylaştırmak, tarımsal sulama müşterilerine özel kampanyalardan faydalanabilmek ve duyurulardan haberdar olabilmek için, en yakın Gediz Müşteri İlişkileri Merkezine başvurarak cep telefonu ve e-posta bilgilerinizi güncelleyebilirsiniz.

Böylelikle, tüketim noktalarına bırakılan ödeme bildirimlerinin kaybolma riskine karşı, fatura ve borç bilgilerinin kısa mesaj ve e-posta yoluyla ücretsiz olarak tarafınıza iletilmesini sağlayabilirsiniz’ ifadeleri kullanıldı.

*- YAŞAR EYİCE