Neden bir stratejiniz olmalı!

ÖZGE UĞURLU

Strateji kavramı ilk olarak askeri bir kavram olarak karşımıza çıkmıştır ve gidilecek yön anlamına gelir. 

İşletmeler ve kurumlar gerçekçi, öngörücü ve esnek bir yapıya kavuşabilmek için stratejik yönetime ihtiyaç duymuşlardır.

İşletmeler ve kurumlar  ekonomik ve sosyal amaçları olan, dış çevreden gelen baskıları yönetmek çoğu zaman da çevreyi kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeleri gereken bunun yanı sıra sorumlulukları olan yapılardır.

Çevreyi şekillendirirken de işletmenin güçlü ve zayıf yönlerinin analizini yapmak, sektör çevresi , ulusal ve uluslar arası çevredeki fırsat ve tehditleri değerlendirmek zorundadır.

Bu bağlamda rakiplerin durumları, hükümet politikaları, yasalar, finansal kuruluşların uygulamalarını, sosyo- kültürel ve ekonomik koşulları yakından takip etmelidir.

Bu sayede uzun dönemli yaşamını devam ettirebilmesi, rekabet üstünlüğünü sürdürebilmesi ve yeterli geliri elde edebilmesi mümkün olabilir. Bunun için hem üst düzey yöneticilerin hem de çalışanların stratejik bilince sahip olmaları önem taşır.

İşletmelerin teknoloji geliştirme, yurtdışına açılma, yeni ürün piyasaya sunma ya da ürünün piyasa değerini artırma gibi çeşitli amaçları vardır. Bu amaçlar işletmelerin stratejik planlama yapmasını gerektirir.

Uzun dönemde yaşamını devam ettirebilmesi için çevreye duyarlılık, çalışanların birbirine bağlılığı, karalara katılım ve hoşgörülü bir ortama ihtiyaç vardır. Tüm bunlar için güçlü bir sermaye yapısı gerekmektedir.

Yüksek gelir elde ederek sermaye yapısını güçlendirmek için taklit edilemez yetenek ve varlıklara sahip olmalıdır. Tüm bu unsurların sağlanması stratejik planlamayla mümkündür.

Stratejik planlama veri toplama aşamasıyla başlar.

İşletme hem örgüt içi hem de rakipleri ve çevredeki belirsizlik ve risklere ilişkin veri toplar. Bu verileri çeşitli yöntemlerle analiz eder.

Bu noktada zaten işletme amaçları belirmeye başlar. Çünkü bu veriler büyük oranda işletmenin GZFT analizini oluşturur.

Güçlü ve Zayıf yanları ve  çevredeki  Fırsat ve Tehditler  bu bağlamda değerlendirilmiş olur.

İşletme içi analiz ise işletme departmanlarından gelen raporlardan oluşur ve mevcut durumun bir değerlendirmesini sunar yani işletmenin fırsatları değerlendirebilecek uygun kaynak yapısına sahip olup olmadığı hakkında bilgi verir.

Bu bilgiler ışığında işletme mevcut misyon, vizyon ve değerlerini değerleme imkanına kavuşur ve gerekli görülürse içeriklerinde değişikliğe gidilir.

Burada misyon ve vizyondan bahsetmekte yarar vardır. İşletmenin misyonu, iş felsefesini, değerlerini ve neyi nasıl yaptığını ifade eder.

Vizyon ise gelecekte olmayı istediği konumu ifade eder.

Bu doğrultuda bir dizi stratejik amaç belirlenebilir. Ancak bu  amaçlar arasından işletmenin kültürü, liderlik ve yönetim tarzı, yaratıcılık ve yeniliğe bakış  açısıyla en iyi uyumu sağlayacak sinerji yaratabilecek olan amaç seçilir.

Daha sonra amaca ulaştıracak yöntemlerin saptanmasına ve iş planlarının yapılmasına sıra gelir.

İş planını her departman için ayrı ayrı ve bütünleşik oluşturulan faaliyet planları ve bu faaliyetleri gerçekleştirmek için gerekli bütçe olarak açıklayabiliriz.

Ancak ve ancak yukarıda bahsettiğimiz açıklamalar ışığında son aşama olan uygulama ve kontrol evresine geçilebilir.

Görüldüğü üzere stratejik planlama  bir döngüyü takip eder. Uygulama ve kontrol aşamasından sonra elde edilecek geri bildirimler ışığında stratejik planda yenilemeye gidilebilir.

Özge Uğurlu / İşletme Bilimi Uzmanı