İnovasyon eşittir teknoloji mi? Bu iş modeli de ne?

ÖZGE UĞURLU

İnovasyon, yeni teknolojilerle yeni ürün ve hizmetler geliştirme ve bu yönde inovatif bir kültür yaratma olarak ifade edilebilir ve geleneksel yönetimden inovasyon yönetimine geçişi gerektirir.

İnovasyon stratejisi ise kaynakları etkili kullanarak rekabetçi bir anlayışla etkili gelir modelleri geliştirmeyi gerektirir. Bilgiyi ve kaynakları paylaşmaya istekli ve araştırmaya yatkın insan sermayesi temel unsurudur.

Burada anlatılmak istenen; değişime direnmeyen, riske ve belirsizliğe karşı toleransı yüksek personel yapısının var olmasıdır.

Endüstri 4.0'la birlikte zaten teknoloji tabanlı yeteneklerin geliştirilmesi gerektiğini bilmekteyiz. Bu inovasyon kültürünün yaratılmasında da belirleyicidir.

Ayrıca inovasyon yönetimi; müşterilerin de pazarla ilgili yeni ve farklı bilgi türlerinin kaynağı olarak belirdiği, işletmenin ortağı olduğu anlayışının yerleştiği yeni bir çerçeve sunar.

İnovasyon, bir AR-GE faaliyeti değildir. Teknolojinin yeni iş modelleriyle birleştirilmesini de anlatmaktadır.  

İnovasyon, bazen pazarda var olan müşteriye yönelik yapılmakta bazen de yeni pazarlar yaratmak amacıyla yapılmaktadır.

İlki adımsal inovasyon ikincisi ise radikal inovasyon olarak tanımlanmaktadır.

Hangi tür inovasyon olursa olsun, işletmenin değeri nasıl yarattığı yani iş modeli üzerinde durması ve yeni teknolojiler doğrultusunda iş modelini gözden geçirmesi gerekmektedir.

İş modeli dediğimizde; işletme nasıl bir değer sunuyor, hangi kanallardan sunuyor, hangi müşteriyi hedefliyor, müşterileriyle ilişkileri nasıl, hangi faaliyetlerle hangi kaynakları kullanıyor gibi soruların cevaplanmasıyla ortaya konulan bir değer  mekanizması anlatılmak istenmektedir.

Aslında iş modeli mi iş modelleri mi sorusunun da sorulması gerekmektedir.

Çünkü müşterilerin değişen ihtiyaçları, yeni teknolojiler ya da kaynakların farklı bir şekilde kullanılması gerektiğinde alternatif bir iş modelimizin de olması gerekmektedir.

Bilginin saniyeler içinde üslü bir şekilde artması gibi baş döndürücü bir değişimin olduğu günümüzde standart bir planla yıllarca hatta aylarca çalışmak mümkün görünmemektedir.

Örneğin çevrim içi perakende hizmeti veriyorsanız, kullandığınız teknolojiler de her gün değişmektedir. Müşterilerin hiç beklenmedik sorunlarına çözüm bulmanız gerekebilmektedir.

İnternette bugün baktığınızda; pek  çok internet sitesinde, örneğin eşyaların kiralandığını, sürdürülebilirlik çerçevesinde ise pek çok ürünün atılmadığını tekrar tekrar kullanımının sağlanmasına yönelik ya da çevresel atık yaratmayacak şekilde dönüştürülmesi yönünde  önemli bir yönelimin olduğunu görmekteyiz.

Başka bir örnek vermek gerekirse, ilaç sanayinde ilaç üretim maliyetleri gittikçe artmakta ve bunu çözmeye yönelik geliştirilen stratejiler arasında  kişiselleştirilmiş ilaçlar ya da önleyici tıpta kullanılmak üzere ilaçların geliştirildiğini görmekteyiz.

Tüm bunlar bize tek bir iş modelinin yıllarca sürdürülemeyeceğini ve farklı gelir kaynakları yaratmak ve pazarda rekabetçi bir unsur olabilmek için inovasyon yönetiminin ne kadar önemli olduğunu göstermekte.

Bu da ancak çalışma arkadaşlarının tecrübelerinden faydalanarak, takım bazında esnek organizasyonlar ve ihtiyaçların doğru analiziyle mümkün görünmektedir.

Özge Uğurlu / İşletme Bilimi Uzmanı