"Bal" olmayan şurupların üretimi yasak, bir yıl daha raflarda kalması serbest

SERBEST KÜRSÜ

Daha birkaç gün evvel, Tarım Bakanlığının kamuoyuna açıklamış olduğu Taklit ve Tağşiş Gıdalar Listesi üzerine bir açıklama yapmıştık.

Tam da aynı zamanlarda, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde bir değişiklik yapıldı. Biz açıklamamızı yaptıktan sonra yayınlandığı için, Yönetmeliği değerlendirmek üzere bu açıklamayı yapma ihtiyacı doğdu.

Tarım Bakanlığı tarafından 19.02.2020 tarih ve 31044 sayılı Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu Yönetmeliğin yayınlanmasıyla 29/12/2011 tarihli ve 28157 üçüncü mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmış oldu.

Değiştirilen Yönetmelik’le ilgili kamuoyunda önemli tepkiler oluştu.

Öncelikle Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ne yapar, ona bakalım.

Yönetmeliğin amacı; gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemelere ilişkin asgari teknik ve hijyen kriterleri, pestisit kalıntıları ve veteriner ilaç kalıntıları, gıda katkı maddeleri, aroma vericiler ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenleri, bulaşanlar, ambalajlama, etiketleme, numune alma, analiz metotları, taşıma ve depolama ile ilgili yatay ve dikey gıda kodeksine ilişkin esasları düzenlemektir. Ayrıca coğrafi işaretle ilgili özel hükümlerin belirlenmesine dair kurallar da bu Yönetmelikle düzenlenir.

Yönetmelikte yapılan ana değişiklik Özel Hükümler başlığı altında verilen değişiklikler oldu:

“Özel hükümler

“MADDE 9 – (1) Pekmez olmadığı halde pekmez izlenimi veren meyveli şekerli şurup, meyve tatlısı, pekmez şurubu, meyveli şekerli şerbet ve benzeri isimlerle ürünler üretilemez.

“(2) Aroma vericiler veya bal eklenerek bal aromalı şurup, çam aromalı şurup, ballı şurup ve benzer isimlerle bal izlenimi veren ürünler üretilemez.

“(3) Bitkisel yağ veya diğer gıda bileşenleri kullanılarak peynir izlenimi veren ürünler üretilemez.”

Bu maddelerden hepimizin anlayacağı gibi, yukarıda sayılan pekmez izlenimi veren meyveli şeker şurupları, bal aromalı şuruplar ve bitkisel yağlı peynir benzeri ürünler bugüne kadar üretilebiliyordu, üretilmesinin önünde yasal bir engel yoktu, ne yazık ki.

Peki, bu ürünler halk sağlığı açısından bir tehlike oluşturuyor mu?

Sorumuza başka bir soruyla cevap arayalım, halk sağlığı için bir tehlike oluşturmasaydı üretimi yasaklanır mıydı?

Bu ürünleri incelediğinizde, ince bir algı oyunu olduğunu görmek mümkün. Markete giriyorsunuz, bir kavanoz içerisinde bal görünümlü bir ürün var. Kavanozun üzerinde büyük puntolarla BAL yazıyor. Altında da daha minik puntolarla “aromalı şurup” yazıyor. Tüketicilerin çoğunluğu BAL ile BAL AROMALI ŞURUP ayırdını yapamadan, bu şurupları ve peynir benzeri ürünleri, balmış, pekmezmiş, peynirmiş gibi tüketmiş oluyor. Bu da bir çeşit taklit ve tağşiş değil midir?

Yönetmelikle birlikte artık bu şuruplar üretilemeyecek. Yani en azından üretilmeleri için yasal zemin ortadan kaldırılmış oldu.

Ancak Yönetmeliğin Uyum Zorunluluğu başlıklı bölümüne baktığımızda, bir geçici maddeyle aromalı şurup, peynir benzeri ürün vb. üreten üreticiler için 31.12.2020 tarihine kadar bir uyum süresi belirlendiğini görüyoruz:

“Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce faaliyet gösteren gıda işletmecilerinin 9 uncu maddenin ikinci fıkrası kapsamında bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce ürettikleri ürünler, 31/12/2020 tarihinden sonra piyasada bulunamaz.”

Aslında uyum süresi tüm yönetmeliklerde tanımlanan bir süredir. Yönetmelikle ilgili kişi ve kurumların bu Yönetmeliğe uyumunu kolaylaştırmak için bir süre verilir. Ancak, halk sağlığını tehlikeye atan ürünlerin satışına bir süre daha göz yummak değil, bunları piyasadan toplatmak gerekir.

Bugüne kadar “bal” olmayan şurupların satışına niye izin verilmiştir? Bugünden sonra üretimi yasaklanan bu ürünlerin, Yönetmeliğe göre, 31.12.2020 tarihine kadar piyasada kalmasına niye izin verilmektedir?

Yukarıda sorduğumuz sorulara kamuoyu vicdanını rahatlatacak cevaplar verilmediği, çözüm üretilmediği sürece konu tartışılmaya devam edecektir. 21.02.2020

TMMOB

Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi

Sema Kopal