Allah'ın Kızı

ŞEHRİBAN AKI

Kelime-i Cinayet alt başlığı ile çıkmış üç yüz yetmiş dört sayfalık bir dram ve şiddet hikayesi. Yazar Ülkü Gözen Stewart kendi anlatımı ile küllerinden yeniden doğacağına inanan ruhu ölmüş, öldürülmüş küçük bir kızın, kadınlığını ve neye dönüştüğünü anlatıyor ve kesinlikle yaş sınırlandırması ile satılması gerekir.
        
Yılkad Yayınevi’nden çıkan bu kitap yazarın altı kitabından birisi. Cesurca kaleme alınmış, bulunduğumuz coğrafyadaki kadının hangi statüde olursa olsun ya da hangi şehrin neresinde olursa olsun yazgısının benzer yanlarını anlamamız için bir referans noktası adeta. Ayrıca kadının kurtuluşunun yine kadınların, erkek çocuğu yetiştiren annelerin elinde olduğunu vurguluyor.
        
Kahramanımız Dua’nın gördüğü şiddetin boyutları o kadar sarsıcı ki sokaklarda sürüklenerek dayak yemekten tutun da anne tarafından sürekli aşağılanma, sevilmeme, kız olduğu için erkek kardeşi yüceltilirken namus bahanesi ile daima toplum önünde küçük düşürülme gibi çeşitli işkencelere maruz kalmaktan artık ruhu hastalanıyor.
        
Henüz genç kız olmaya çalışan on üç yaşındaki Dua bin dokuz yüz seksen üç Avşa Adası tatilinde sadece arkadaşları ile yürüyüş yaptığı için neredeyse tüm adalıların önünde annesinin kışkırttığı babasından ağzı yüzü patlayana dek yerlerde sürünerek dayak yiyor ve pansiyonun odasında uykuya daldığında yaşadığı travmanın etkisi ile rüyasında Allah Babası tarafından görevlendiriliyor ve ruhu ölmüş Dua oradan normal yaşamına kristal bir kalple dönüyor.
        
O artık ışığın çocuğu, görevini bilen ve gününü bekleyen, günü gelinceye kadar da sıradan şiddet dolu yaşantısına devam ederek sabreden, zamanı geldiğinde kararı ve hükmü verecek olan kişidir.
        
Olayları Dua’nın gözünden izlerken karakter gelişimini ve yaşadıklarının yansımalarını net olarak görebiliyorsunuz. Kahramanımız diğer karakterlerin içine girmemize izin vermiyor çünkü bize anlattığı kişiler onun kafasında oturttuğu adalet anlayışı içinde cezayı hak edenler. Bu kişilerin yaptıkları oldukça rahatsız edici, genellikle sıkı bir cezalandırmayı hak eden sebepler olsa da Dua’nın adalet anlayışı kesinlikle canice. Bir meleğin insan eliyle ne hale geldiğini anlamamız açısından önemli.
        
Yazar her bölümün başında o olaya uygun ve harika alıntılar yapmış ama özellikle bir tanesi var ki Cahit Sıtkı TARANCI’dan kalbime dokunan ve aslında kitabın özünü oluşturan aşağıdaki satırlar:

“Olur, biter, geçer.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen, geçip gitmeyen.”


Yazar karakterleri çoğunlukla Dua’nın, ruhunda o kişileri gördüğü gibi isimlendirmiş. Oldukça yaratıcı buldum örneğin, babası Dünya, annesi Nursuz, erkek kardeşi Habis ve bazı temsili diğer kişilikler.

Kapak tasarımında bulunan kanlar içinde utanmış, incinmiş, içine kapanmış kadın betimi ülkemizdeki kadının durumuna iyi bir gönderme yapmış.

Dua’nın hikayesini okurken Isparta’da kendisine tecavüz eden adamın kafasını keserek köy meydanına atan Nevin YILDIRIM sıklıkla aklıma geldi.

Adalet bulamayan ya da adalet sistemine inanmayan kadınlar, yaşadıkları bu korkunç olaylar neticesinde artık adaleti kendileri mi yerine getirmeye çalışıyorlar?

Ben bu ülkede en ufak bir tacize bile uğramadan büyüyebilmiş bir kadın olduğuna asla inanmıyorum.

Bu bizim, Nevin’in Dua’nın hepimizin kanayan yarası. Artık kadının gördüğü şiddet ve ölüm oranı öyle bir seviyeye ulaştı ki birçokları gibi ben de bunun siyasi olduğunu düşünüyorum.

Kadın dövenin, taciz edenin, tecavüzcülerin, kadın katillerinin adli makamlarca serbest bırakıldıkları ve kasılarak gezdikleri bir ülkede, elbette kadın da kendi adaletini sağlayacaktır. Çünkü kahramanımız Dua gibi bizim de adalete olan inancımız temellerinden sarsılmış, neredeyse kalmıştır.

Ülkü Gözen STEWART’a beni Dua ile tanıştırdığı için teşekkür ederim. Kadın erkek kitabın ismine takılmadan okumanız ve ebeveyn olduğunuzda çocuğunuza davranış ve değer veriş şeklinizin, aslında onun tüm hayatının yapı taşlarını oluşturacağını bilerek davranmanız, kız ve erkek çocuklarına eşit davranmanız dileğiyle…

Şehriban AKI BAKIR