'Korona'nın değişen yüzü

ŞAFAK SOL

İnsan, var olduğu günden bu yana hep savaştı, yine savaşıyor

Birbirinin kanını döktü. Yetmedi, afetlerle, salgın hastalıklarla savaştı. Kiminle ya da ne ile savaşırsa savaşsın hiçbir engel insanın hızını kesemedi, kesemeyecek de…

Tarih 12 Aralık 2019’u gösterdiği gün Çin’in Wuhan kentinden gelen korona virüs salgını haberi çoğumuzu etkilemedi.

45 saniyelik sıradan bir haber…

Başlangıçta Uzakdoğu’da ortaya çıkmış sadece bir hastalık, bir virüstü.

Ne yazık ki bu boyutlara ulaşacağını tahmin edemedik.

Ancak değişen yüzü ile korona tüm dünyanın gerçeği ve tartışmasız bir kabusu haline geldi.

‘Şu an savaş halinde olduğumuz Kovid-19, küresel çapta dünyayı değiştirdi’ desem, sanırım abartmış olmam.

Toplumun alışkanlıklarını değiştirdi korona virüs.

Ekonomiden, sosyal hayata kadar sistemleri değiştirdi.

Sektörleri değiştirdi.

El yıkamadan beslenme alışkanlıklarına, selamlaşmadan dışarı çıkma alışkanlığımıza kadar günlük hayatın hemen her alanını değiştirdi.

Evlere kapanmanın sonucu olarak e-ticaretin zirve yapması, toplantıların videokonferanslara dönüşmesi, aslında uzun zamandır planlanan dijital bir dünyanın içine attı bizi…

Tüm dünyayı etkileyen bu panik havası toplumsal hafızadan ne kadar zamanda silinir ya da tamamen silinir mi bilinmez ancak değişimin hangi boyutlara ulaşacağını merak ediyorum.

Havada uçuşan damlacıkların korkusu tüm dünyayı kuşatmışken beş yıldızlı oteller, birinci sınıf tatil köyleri dolar mı, altmış bin seyirci kapasiteli stadyumlar hınca hınç dolar mı, ne dersiniz?

İnsanlar akın akın konserlere, sinema salonlarına gider mi?

Plajda güneşlenirken yanındaki vatandaşı incelemeye bile gerek duymadan kitabını okuyabilir mi?

Otobüste, metroda sıkış tepiş işine gidebilir mi?

Bunlar cevap bekleyen sorular…

Evet, değerli okurlarım, siz ne düşünüyorsunuz?

Öngörülerinizi merak ediyorum. Benimle rahatça paylaşın lütfen.

Bir mail adresi kadar uzağım size…

‘Artık eski günlere dönülemeyecek’ deniyor, haklılar mı?

Her şey mi değişecek, hem de her şey?

Nelerin değişeceğini bekleyip göreceğiz.

Değişmek şöyle bir kenarda dursun, bence gelişecek olan bir şey var, o da bilim!

Hayatta kalma içgüdüsü bilimin önünü açacak.

Geleceğinden endişe duyan insanoğlu ne mi yapacak? Çözümü bilime inanmakta bulacak.

‘Çaresizlik insanı becerikli yapar’ dedikleri gibi insanlık tarihine bir bakın; birçok icat, yenilik, buluş bu içgüdü ile hayata geçmiştir.

Ateş öyle bulunmadı mı, tekerlek öyle bulunmadı mı?

İnsanın kendini güvende hissetmesinin sonucu olarak bilime inanç artacak diye düşünüyorum. Sizce de öyle mi?

Lütfen yazın bana…

Bu arada korana virüs kapsamında evlerinde kalan ve işini kaybeden onbinlere yardım edebilmek için kampanyalar devam ediyor. 

Yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımız info@safaksol.com adresinden bana ulaşabilir.

Yaklaşık bir aydır gıda yardım paketlerini toplanabilmesi için yapılan organizasyonların içinde aktif bulunmaktayım.

Yardım paketlerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konusunda hiçbir zorluk yaşanmadığını buradan belirtmek isterim.

Sevgi, saygı ve sağlıkla buluşalım.

Şafak Sol

İzmir Ticaret Odası

Sağlık Grubu Meslek Komitesi Üyesi