Neden kapatacağız perdeleri?

KEMAL BAŞAR

Çok acı bir gece yaşadık. Gencecik insanlarımızı kaybettik; analarına, babalarına, kardeşlerine, eşlerine, yavuklularına, çoluk çocuklarına, dostlarına, yakınlarına sabırlar dilerim. Ulusal yas günü bugün... Çok üzgünüm.

Ancak ulusal yasta diğer meslek erbapları nasıl işlerine devam ediyorsa tiyatrocuların da mesleğine devam etmesi, edebilmesi gerekir. 7 sanattan biri olan tiyatroyu yapandan bahsediyorum. Neden kapatacağız perdeleri? Biz maymun muyuz? Şaklaban mıyız?

Elbette bilet iptalleri oldu. Elbette rezervasyon yaptıranlar da genel eğilime bakıp ödenekli tiyatrolar perde kapatınca biz de gösteriyi iptal ediyoruz sanacak ve bu geceki temsile gelmeyecek.

Yalnız biz perdeyi kapatmıyoruz. Zarar da etsek bunun aslında kazanç olduğunu biliyoruz. Mesleğimizi ciddiye alıyoruz. Estetik, güzellik sunuyoruz, bunun asıl böyle günlerde ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Kimsenin kuklası değiliz, özgürüz; tiyatro sanatı da oyuncak değil, bizim varoluş nedenimiz... Sahip çıkarız.

Bir konu daha... Böyle yas günlerinde evlere kapanmak değil, tersine sosyal alanlarda bir arada olmak gerekir; birlikte nefes almak, kenetlenmek için...

Bu akşam Cyrano de Bergerac, Duru Tiyatro’da! Bu gönderinin altına “Ben de geliyorum” diyenin bilet satın almasına gerek yok; benim davetlimdir.

Savaş istemiyoruz! Yaşasın barış! Yaşasın sanat! Yaşasın tiyatro!

“Benim yazgım bu. Bir perdenin arkasından fısıldamak, sonra unutulup gitmek!”... (Cyrano de Bergerac’tan)

Kemal Başar