Kabul edilmesi gereken bir gerçek var ki, salgın dönemi geçse bile, çevrimiçi, yani online toplantılar artık günlük yaşantımızın bir parçası oldu.
Mahalli Gündem.com’un yöneticileri olarak bizler de fırsat buldukça sanal ortamda bir araya geliyor ve uzun uzadıya sohbet ediyoruz.
Önceki gün yine şahane bir sohbetimiz oldu.
Bu arada, Ersoy Toptaş’ın da YouTube üzerinden sohbetlerimizi yayınlama gibi bir düşüncesi var-ki neden olmasın!-
Gelelim konumuza; başlıkta sıraladığımız isimlere…
Gökhan Demirağ, Foça eski Belediye Başkanı’mız.
Hasan Eser, Mahalli Gündem.com Genel Yayın Yönetmeni’miz.
Rıza Tevfik de 34. Osmanlı Padişahı 2’nci Abdülhamid’in sıkı muhaliflerinden.
Geçen akşamki sohbetimizde konu Gökhan Demirağ’dan açılınca…
Şöyle bir soru sordum Hasan Eser’e:
Basit bir münakaşa, incir çekirdeğini doldurmayacak bir konu ve kuru bir inat yüzünden; asıl mesleğinizden bile vazgeçtiniz ve 13 yıl boyunca Gökhan Demirağ ile uğraştınız.
Demirağ’ı eleştiren binlerce haber yaptınız, sayısız köşe yazısı kaleme aldınız.
Demirağ’a muhalif olan herkesi desteklediniz.
Defalarca İçişleri Bakanlığına şikâyet ettiniz, dava bile açtınız.
3 dönem boyunca adeta gölgesi oldunuz; açığını yakalayabilmek için attığı her adımı takip ettiniz.
Gökhan Demirağ’ın Foça Belediye Başkanlığı koltuğundan indirilmesi adına her şeyi yaptınız.
Ve 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde; Cumhuriyet Halk Partisi Gökhan Demirağ’ı yeniden aday göstermeyince, maksat hasıl oldu.
Mutlu musunuz, vicdanen rahat mısınız?
Ve en önemli soru şu olmalı: Değdi mi?
Evet, Foça’da Demirağ dönemi bitti.
Peki, Demirağ dönemindeki yönetimsel olumsuzluklardan bugün olumluya evrilen herhangi bir konu var mı?
İlginç bir yanıt verdi Hasan Eser: “Rıza Tevfik (Bölükbaşı) gibi hissediyorum kendimi…”
Ve bu cevabın üzerine Rıza Tevfik’in kaleminden bir şiir okudu bize!
Tabii öncelikle bilmeyenler için biraz Rıza Tevfik'ten bahsetmekte fayda var.
Dönemin ünlü şairlerinden Rıza Tevfik , Abdülhamit'in en büyük muhaliflerinden biridir. Dahası, Sultan Hamid’in tahtan indirilmesine giden yola taş döşeyen isimlerdendir.
"İstibdat" olarak nitelediği Abdülhamit döneminde, "İstibdat"a karşı "Hürriyet" vaadinde bulunan İttihat ve Terakki Cemiyetini destekliyordu RızaTevfik
Ne var ki gelenler gideni aratır olmuştu. ‘Hürriyet’ vaadiyle yönetimi ele geçiren İttihat ve Terakki, başka bir "İstibdat" düzeni kurmuş ve bu süreç Osmanlı için sonun başlangıcı olmuştu.
Rıza Tevfik de yaptığı hatanın sonradan farkına vardı ama iş işten geçmişti artık.
Bu arada, o meşhur “Han-ı Yağma” şiiri de Rıza Tevfik’e aittir.
Han-ı Yağma’da “Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin; Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!” diyen Rıza Tevfik, bu şiirinde İttihat ve Terakki'yi işaret eder.
Gelelim Hasan Eser’in Gökhan Demirağ’a ithafen okuduğu o şiire..
Rıza Tevfik’in Sultan Hamid’in vefatından sonra “Sultan Abdülhamid Han’ın Ruhaniyetinden İstimdat” başlığı altında kaleme aldığı şiir; Sultan Hamid’in ruhundan ‘özür’ niteliği taşır.
Şiir oldukça uzun…
Özetlemeye çalıştım, hatırlamak ve hatırlatmak adına buyrun birlikte okuyalım:
Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör milletin bak günâhına.
Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyâsî padişâhına.
Pâdişah hem zâlim, hem deli' dedik,
İhtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz 'belî' dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.
Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegâhına.
Hasan Eser'e selam olsun!
Ne demiş atalarımız: Son pişmanlık fayda etmez!
Not: Mahalli Gündem.com yazarlarından Ersoy Toptaş da Gökhan Demirağ döneminin sıkı muhaliflerindendi. Ancak... Ersoy Toptaş, Hasan Eser gibi nedamet getirenlerden değil. Demirağ’a olan sert tavrını hala sürdürüyor. Ersoy’un düşüncelerini de bir başka yazımda aktarmak isterim sizlere.
Mahalli Gündem.com’un yöneticileri olarak bizler de fırsat buldukça sanal ortamda bir araya geliyor ve uzun uzadıya sohbet ediyoruz.
Önceki gün yine şahane bir sohbetimiz oldu.
Bu arada, Ersoy Toptaş’ın da YouTube üzerinden sohbetlerimizi yayınlama gibi bir düşüncesi var-ki neden olmasın!-
Gelelim konumuza; başlıkta sıraladığımız isimlere…
Gökhan Demirağ, Foça eski Belediye Başkanı’mız.
Hasan Eser, Mahalli Gündem.com Genel Yayın Yönetmeni’miz.
Rıza Tevfik de 34. Osmanlı Padişahı 2’nci Abdülhamid’in sıkı muhaliflerinden.
Geçen akşamki sohbetimizde konu Gökhan Demirağ’dan açılınca…
Şöyle bir soru sordum Hasan Eser’e:
Basit bir münakaşa, incir çekirdeğini doldurmayacak bir konu ve kuru bir inat yüzünden; asıl mesleğinizden bile vazgeçtiniz ve 13 yıl boyunca Gökhan Demirağ ile uğraştınız.
Demirağ’ı eleştiren binlerce haber yaptınız, sayısız köşe yazısı kaleme aldınız.
Demirağ’a muhalif olan herkesi desteklediniz.
Defalarca İçişleri Bakanlığına şikâyet ettiniz, dava bile açtınız.
3 dönem boyunca adeta gölgesi oldunuz; açığını yakalayabilmek için attığı her adımı takip ettiniz.
Gökhan Demirağ’ın Foça Belediye Başkanlığı koltuğundan indirilmesi adına her şeyi yaptınız.
Ve 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde; Cumhuriyet Halk Partisi Gökhan Demirağ’ı yeniden aday göstermeyince, maksat hasıl oldu.
Mutlu musunuz, vicdanen rahat mısınız?
Ve en önemli soru şu olmalı: Değdi mi?
Evet, Foça’da Demirağ dönemi bitti.
Peki, Demirağ dönemindeki yönetimsel olumsuzluklardan bugün olumluya evrilen herhangi bir konu var mı?
İlginç bir yanıt verdi Hasan Eser: “Rıza Tevfik (Bölükbaşı) gibi hissediyorum kendimi…”
Ve bu cevabın üzerine Rıza Tevfik’in kaleminden bir şiir okudu bize!
Tabii öncelikle bilmeyenler için biraz Rıza Tevfik'ten bahsetmekte fayda var.
Dönemin ünlü şairlerinden Rıza Tevfik , Abdülhamit'in en büyük muhaliflerinden biridir. Dahası, Sultan Hamid’in tahtan indirilmesine giden yola taş döşeyen isimlerdendir.
"İstibdat" olarak nitelediği Abdülhamit döneminde, "İstibdat"a karşı "Hürriyet" vaadinde bulunan İttihat ve Terakki Cemiyetini destekliyordu RızaTevfik
Ne var ki gelenler gideni aratır olmuştu. ‘Hürriyet’ vaadiyle yönetimi ele geçiren İttihat ve Terakki, başka bir "İstibdat" düzeni kurmuş ve bu süreç Osmanlı için sonun başlangıcı olmuştu.
Rıza Tevfik de yaptığı hatanın sonradan farkına vardı ama iş işten geçmişti artık.
Bu arada, o meşhur “Han-ı Yağma” şiiri de Rıza Tevfik’e aittir.
Han-ı Yağma’da “Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin; Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!” diyen Rıza Tevfik, bu şiirinde İttihat ve Terakki'yi işaret eder.
Gelelim Hasan Eser’in Gökhan Demirağ’a ithafen okuduğu o şiire..
Rıza Tevfik’in Sultan Hamid’in vefatından sonra “Sultan Abdülhamid Han’ın Ruhaniyetinden İstimdat” başlığı altında kaleme aldığı şiir; Sultan Hamid’in ruhundan ‘özür’ niteliği taşır.
Şiir oldukça uzun…
Özetlemeye çalıştım, hatırlamak ve hatırlatmak adına buyrun birlikte okuyalım:
Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör milletin bak günâhına.
Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyâsî padişâhına.
Pâdişah hem zâlim, hem deli' dedik,
İhtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz 'belî' dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.
Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegâhına.
Hasan Eser'e selam olsun!
Ne demiş atalarımız: Son pişmanlık fayda etmez!
Not: Mahalli Gündem.com yazarlarından Ersoy Toptaş da Gökhan Demirağ döneminin sıkı muhaliflerindendi. Ancak... Ersoy Toptaş, Hasan Eser gibi nedamet getirenlerden değil. Demirağ’a olan sert tavrını hala sürdürüyor. Ersoy’un düşüncelerini de bir başka yazımda aktarmak isterim sizlere.
YORUMLAR