Şu yandaşlara ne oldu?
Kaç gündür Kemal Kılıçdaroğlu ile Aziz Kocağlu’nun şahsında CHP’ye çatmaktan vaz geçtiler.
Demek ki, CHP’nin kongresi, hatta ‘gitsin’ dedikleri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunlarla ilgisi yok.
‘Sahibinin Sesi’ ne diyorsa o!
Bakın onlara bir bilgi vereyim:
Umut Oran ismini duymuşsunuzdur.
Büyük olasılıkla Genel Kurul’da CHP Genel Başkanlığına önceki yıllarda olduğu gibi aday çıkacaklardır biri.
Temiz ve her şeye rağmen yıpranmamış, ileri görüşlü, başarılı bir iş adamımız.
Hatta onunla ilgili bir anım da var.
İzmir’e geldiğinde 8 yıl kadar önce, koluna girmiş ve yoğun programına rağmen çay içmeye ikna etmiştim.
Samimi buldu ve dileğimi kırmadı...
Şimdi kendisinden şu mesajı aldım:
‘Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı görevimden istifa ediyorum!’
Dediği şu:
‘Benim için siyaset; şartlar ne olursa olsun makam ve unvan peşinde koşmak değil, bedeli ne olursa olsun vatanın ve milletin bekası için ilkeli durmayı başarmak ve zamanı gelince taşınan tüm unvanlardan vazgeçebilmektir.’
Soruyorum:
Türkiye için, memleketi için, insanları için kaç kişi bu fedakarlığı gösterir?
Belki de benim gibi bu soruya yanıt veriyorsunuz:
‘Hepimiz!’
Acaba öyle mi?
İçimizden bu kadar hain yetiştirip çıkarırken, herkes bizim gibi düşünebilir mi?
Umut Oran nedenini de şöyle açıklıyor, istifasının:
‘Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı görevimden Enternasyonal tarafından 26 Ocak 2018 tarihinde yayınlanan RSE, Suriye’deki Yeni İnsani Felaket Konusunda Uyarıyor!( başlıklı açıklama sebebiyle istifa ediyorum.’
Ve devam ediyor:
‘ Mehmetçiğin Türkiye’yi tehdit eden terör örgütlerine karşı mücadelesinde haklı olduğuna ve hiçbir gerekçenin eli kanlı terör örgütlerine karşı mücadeleye darbe vurmaması gerektiğine inanıyorum.
Mustafa Kemal’in askeri ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin sıradan bir neferi olmayı mücadele etmek için yeterli gören benim için, hiçbir unvana sahip olmadan partililerimle beraber yol yürümek başlı başına bir gurur vesilesidir.’
Bazılarına ‘kapak’ olması için bunları ve CHP’li Oran’ın açıklamasını sizinle paylaştım...
Ha bu arada şu Filistin var ya, onlar için dünyaya meydan okuduklarımız...
Onların Kıbrıs’ta bizler için söylediklerini yazmıştım...
Şimdi yine yumurtladılar...
Onu da yetkililer açıklasınlar bakalım neler öğreneceğiz?
*- Madalyonun iki yüzü
Laf olsun diye değil, yürekten üzülerek yazıyorum:
Her 3 kişiden biri icralık olan Türkiye’de, ekonomi son çeyrekte yüzde 11 büyüdü!
Akıl alacak gibi değil ama rakamlar böyle diyor!
Tekrarlıyorum:
AKP’liler. ‘Ekonomimiz iyiye gidiyor’ diyorlar ama bizim gibilerin, ekonomi hakkında tek bildiğimiz piyasaya sunulan ve kimsenin hiçbir şey anlamadığı rakamlar!
Denizli Milletvekili Melike Basmacı ise bunlara ‘şişirme!’ diyor...
Ülkede büyük bir pahalılık mevcut, bırakın artık rakamları yüzdeleri, vatandaşlarımız borç batağına saplanmışken her 3 kişiden birinin borçlu, icralık olduğu ülkemde, emeğiyle çalışıp geçinmeye çalışan insanlarımızın sırtından artık bazılarının indirilmesi lazım...
Bu arada Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e icralık verileri soruldu:
Denizli bizim bölgemiz olduğu için ve de bir de AKP’nin Ekonomi Bakanı bu güzel ilimizden olduğu için bazılarını paylaşayım:
1- Türkiye de son 5 yılda yıllar itibariyle borcunu ödeyememesi sebebiyle icralık olan kaç kişi vardır?
2- Denizli de son 5 yılda yıllar itibariyle borcunu ödeyememesi sebebiyle icralık olan kaç kişi vardır?
3- Denizli de icra kararıyla maaşından kesinti yapılan kaç kişi vardır? Kaç tanesi ticari borçları kapsamaktadır?
4- Denizli de 2016 ve 2017 yıllarında bankalara kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için icra takibine düşen kaç kişi vardır?
5- Denizli de halen takipte olan kaç dosya vardır?
Tabii ki sorular ‘Denizli’ olarak değil de, ‘İzmir’ ya da ‘Manisa’ veya ‘Balıkesir’ olarak da değiştirilebilir.
*- Her 10 emekliden 7’si...
Durumun emekli vatandaşlarda da aynı olduğu, emeklilerin yıllarca çalışılıp didinip prim ödediğini, emekli olduktan sonra tam rahat bir nefes alayım derken kendilerine sunulan maaşlarla birlikte daha büyük geçim sıkıntısı içerisine girdiklerini de uzmanlarca belirtiliyor.
Çoğunun maaşıyla geçinemediğini söyleyen Basmacı ise, ‘Şu andaki tablo gerçekten içler acısı, yıllarca çalışıp emek vermiş insanlar bu yaşamı hak etmiyorlar’ diyor.
Tabii ki vicdanlı her insanın böyle durumda söyleyeceği bir başka laf olamaz.
*- Elimizden geldiğince...
.Birkaç gün önce sizlerle paylaşmıştım:
Yalnız İzmir ve Ege değil, Türkiye’nin her tarafında, hatta uluslararası alanda etkiliyiz, diye...
Hatta küçük iki örnek verdik.
Birincisi Yılbaşı’ndan itibaren CHP’ye oy verdikleri için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, adalara giden Şehir Hatları Vapurlarını kaldırdığını...
Ve de İzmir’de birkaç tane seyir teraslarının Körfezden kaldırılmak istenirken, İstanbul Boğazı’nın yenileme adı ile nasıl doldurulduğunu!
Nereleri söyleyeyim:
Nerede yandaşların örneğin eski başkanın müessesesi varsa oraları...
Neden?
Çünkü lüks araçlarla gelip para harcayacak olanlara otopark yeri ayarlamak...
Tabii ki bu arada ışıklandırma düşünülmediği için denize düşüp, akıntıda kaybolanlar da olmuyor, değil...
İşte bunları ele aldık ve ses getirdik.
Şimdi adalara tekrar vapur seferleri başladı, bu arada sahile kazalara karşı bent yapımı da başlatıldı.
İlk seçimi CHP’nin alacağını, Referandumdan önce belirtmiştik.
Peki CHP’liler ne yapıyor?
Onlar hala sen-ben kavgası yapıyor...
Asıl söylemek istediğim bu değil...
‘Görevimiz’ diyorum...
*- Bazen oluyor!
Ama, gördüğünüz gibi tarafımıza gönderdiğiniz hiçbir bilgi ve ihbara karşı kayıtsız değiliz.
Yukarıda yazdıklarım sadece son 1 hafta içinde yetkililere gönderdiğimiz ve sonuç aldıklarımız.
Şunu unutmayalım:
En küçük bilgi kırıntısından bugüne kadar binlerce olay aydınlatılmıştır. Bunu bugüne kadar el birliği ile yüzlerce kez ispatladık.
Bu nedenle gerek saha elemanlarımızın sahadaki çalışmalarından elde ettiği bilgiler, gerekse yurtsever takipçilerimizin gönderdiği bilgi ve istekler titizlikle değerlendiriliyor ve gördüğünüz gibi mutlaka yapılıyor.
Elbette doğru ihbar ve bilgiler kadar yanlış, yalan ya da iftira içerikli bilgi de gönderiliyor.
*- Hep birlikte...
Yine hatırlatmak istiyorum:
Resmi kurumları oyalamak ve çalışmasına mani olmamak kaydıyla, her okuyucumuzun her türlü sorununu sütunlarımıza taşımak ve çözüm yollarını birlikte bulmaya devam edeceğiz.
***-
GÜNCEL
*- Bizden biri gibi!
İzmirli Hüseyin Vatansever, bakın neler yazmış?
‘Danimarka’nın İstanbul Başkonsolosu, sevgili dostum Jasper Kamp’ı İzmir’de misafir ettik.
Bergama OSB’de 400’den fazla insanımıza iş ve aş kapısı açan LM Wind Power yatırımının hayata geçmesinde Jasper’in katkılarını ve desteğini unutamam.
Dört yıldır Türkiye’de görev yapan Jasper, ‘yaşam kalitesinde dünyanın bir numaralı ülkesi’ olan Danimarka’nın Başkonsolosu gibi değil, ülkesinin şirketlerine her türlü yardımı yapan, onların adeta Pazarlama Müdürü gibi çalışıyor.
Onu tanımaktan gerçekten çok mutluyum.
Ve ülkemizi yurt dışında temsil eden her seviyedeki bürokratlarımızın da
bu bakış açısında olmasını diliyorum.’
Herhalde bu kadar açık olan bir açıklamaya, yorum yapmaya gerek yok!
*- ‘Biz Bize TSM Korusu’ndan konser...
Karşıyaka Sanat Derneği (KARSAN) ‘'Biz Bize Türk Sanat Müziği Korosu'’ yeni yılın ilk konserini Deniz Baykal Kültür Merkezi’nde verdi.
Yaklaşık bir ay önce ‘Örnekköy Zübeyde Hanım Huzur evinde, huzurevi sakinlerine muhteşem bir Türk Sanat Müziği konseri veren KARSAN Biz Bize TSM Korosu, bu kez Deniz Baykal Kültür Merkezi’nde davetlilerin huzuruna çıktı.
Sanatçı Suat Lezgioğlu’nun sunumundaki gecede sanatçılar koro ve solu Türk Sanat Müziği’nin ölümsüz ve sevilen eserlerini yorumladılar.
Şef Udi bestekâr Mustafa Seven’in şefliğindeki 48 kişilik koroya 16 kişilik saz ekibi eşlik etti.
*- YAŞAR EYİCE
YORUMLAR