1959’ yılındaki “Lüks Nermin” olayından günümüzdeki “kaset siyasetine” Türkiye’deki siyasi skandallar
Türkiye'de aslında ilk siyasi-aşk skandalı 1979 yılında dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş ile uvertür şarkıcı Aynur Aydan ile yaşanan yasak aşkın ortaya çıkması ve dönemin kudretli siyasetçisi Güneş’in koltuğunu bırakması ile oldu.Deniz Baykal'a kumpas kurularak kayda alınan cinsel içerikli bir kaset nedeniyle 2010 yılında CHP genel başkanlığından istifa etmek zorunda kalmıştı. Baykal, bu kumpas kaset ile genel başkanlıktan ayrılmış ve siyasi yaşamı bitmişti.
Bu kaset kumpasını kuran eski bir emniyet amiri, bundan bir ay önce, 25 Mart tarihinde yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, şüphelinin 2016 yılında meslekten ihraç edilen Ankara'da görev yapmış eski bir emniyet amiri olduğunu duyurmuştu. Ali Yerlikaya, bu şahsın aynı zamanda başka siyasilere de kasetler üzerinden kumpas kurduğunu açıkladı.
Aslında bu olaylardan çok daha fazla gürültü getiren bir olay ülkemizde 1959 yılında yaşanmış...
Türkiye fuhuş dünyasında fırtınalar estiren 'Lüks Nermin' lakaplı bir kadın 1950’li yılların İstanbul’unda önemli ve büyük bir randevuevi işletmecisiydi.
O zamana kadar kendisine hatırlı kişiler ile olan ilişkileri nedeniyle dokunulmayan bu kadın bilmeyerek ülkemizi diplomatik bir krize sokmuştu.1959 yılında, daha sonra bir darbe ile devrilecek olan dönemin Endonezya Devlet Başkanı Sukarno, Avrupa’yı da kapsayan uzun bir diplomatik seyahate çıkmış, ülkemize de gelmişti.
Yıldız Sarayı'nda misafir edilmişti.
Ünlü tarihçi Murat Bardakçı’nın da belirttiği gibi VIP düzeyde ağırlanan Sukarno’nun iddialara göre gittiği her ülkede bir kadınla olmak gibi bir fantezisi vardı. Buradaki fantezisini Fransız konsolosluğunun arkasındaki Zambak Sokak'ta faaliyet gösteren Lüks Nermin’in işletmesinden gönderilen bir kız ile gerçekleştirmişti.
Ülkesine döndükten sonra frengiye yakalandığı anlaşılan liderin bu fantezisi yüzünden iki ülke arasında arsında mini bir diplomatik kriz çıkmıştı.
Endonezya Ankara büyükelçisinin ülkemize bildirdiği bu iddiayı Türk Dışişleri Bakanlığı hiçbir şekilde kabul etmedi. Hatta hastalığı Türkiye'den sonra gittiği Polonya'da kapmış olabileceği yönündeki itirazlarını dile getirdi.
Ama kabak Lüks Nermin'in başına patladı, randevuevi basıldı. Döviz kaçakçılığı ve fuhuş yaptırmaktan tutuklandı.
O yıllarda polis muhabiri olan Doğan Katırcıoğlu’nun gözlem ve yazılarına göre; “Lüks Nermin’in her duruşması izdiham halinde izleniyor, gazeteciler kendilerine yer bulmakta zorlanıyorlardı.”
Daha sonra Lüks Nermin’in imdadına 27 Mayıs darbesi yetişti. Darbeden 4 gün sonraki duruşmada Lüks Nermin tahliye edildi.
O zamanlar bu tahliyenin arkasında Lüks Nermin’in cuntacıların kendisinden istediği önemli müşterilerinin listesini vermesi nedeniyle apar topar tahliye edildiği iddiası vardı. Bu iddia hiçbir zaman kanıtlanamadı.
Ama Lüks Nermin’in tahliye sonrası düzenlediği basın toplantısındaki birbirinden ilginç açıklamaları bu iddiayı güçlendirmektedir.
Lüks Nermin, adeta kendisini tutuklatanlardan hınç alırcasına yaptığı basın toplantısında şu iddialarda bulunmuştu: "Devlet ve hükümet erkânı ile İstanbul’da idare mekanizmasının başında olan şahıslara yıllarca hizmet ettim. Bu arada yabancı devlet reislerini de ağırlama vazifesi yaptım."
Ayrıca Lüks Nermin, bu hizmetleri karşılığında örtülü ödenekten para ayrıldığını ancak bu paranın kendisine ödenmediğini de iddia etmişti.
Elbette günümüzde böyle 'Lüks Nermin' gibi müşteri defteri tutulmasa da, yasa dışı bir şekilde elde edilen veriler ile yapılan, bazıları da kurgu olan kasetlerle birçok siyasetçinin siyasi yaşamı bitirilip itibarı yok edildi.
Şimdi artık iyice gelişen yapay zeka teknolojisi kullanılarak yapılabilen bu görüntü veya seslerin gerçek olup olmadığını ayırmak iyice zorlaşmıştır.
Siyasilerin bana bu iş fayda sağlar mı sağlamaz mı diye düşünmeden tereddütsüz bir şekilde olayların üzerine gitmesi ve yargının etkin çalışması için tüm desteği vermesi gerekmektedir.
Günümüzde bu tür görüntü ve sesler çok daha kolayca kullanılabilir.
İstihbarat örgütlerinin bu konuda çok gelişmiş teknolojileri var.
Artık 'Lüks Nermin' olayında olduğu gibi nota vermekle kalınmaz, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa neden olabilir.
Kamu görevlileri ve siyasetçilerin bu işlere karşı ilkeli, uyanık ve çok tedbirli olmaları gerekmektedir. Bu, ülkelerinin geleceği için çok önemlidir.
RIDVAN KARAPEHLİVAN
YORUMLAR