HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

AK Parti Bayraklı'yı böyle mi kazanacak?

11 Kasım 2018 - 16:21

CHP'nin İzmir cenahında tezahür eden ikilikleri anlayabiliriz. 

Özellikle Karşıyaka gibi ilçelerde belediye başkanı olmak için CHP'den aday gösterilmek yeterli!

Ki, sonrası prosedür/teferruat!

Hal böyleyken...

CHP'de yürütülen aday adaylığı süreci, normal seçim sürecinden çok daha büyük önem arz ediyor.

Ve mezkûr süreçte, aday adayları arasında 'örtülü' çekişmeler kaçınılmaz oluyor. Amiyane tabirle söylersek, herkes birbirinin altını oymaya çalışıyor.

CHP İzmir'de aday adayları arasında yaşanan örtülü yarış, Osmanlı tahtının varisi olan şehzadelerin entrika dolu çekişmelerini anımsatıyor.

İktidar hırsıyla başlayan rekabet, kardeşlik duygusunu köreltiyor.

Yineliyorum, CHP İzmir'de yaşananların olumlu karşılanması gerekir.

Ama...

AK Parti İzmir için aynı şeyi söylemem mümkün değil.

Çünkü AK Parti, CHP'nin Türkiye genelinde yaşadığı basiretsizliğin bir benzerini İzmir'de yaşıyor.

Evet, 16 yıldır Türk siyasi tarihine damgasını vuran AK Parti, İzmir'de bir türlü başarılı olamıyor. 

Başarıya giden yolu bulmak yerine, başarısızlığa bahaneler üretiliyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bile İzmir'in CHP'nin kalesi olmadığını savunurken...

Bazı sözde AK Partililer (Off the record sohbetlerde) Kocaoğlu'nun söylediğinin tersini savunuyor.  Yani  "İzmir CHP'nin kalesi..." kolaycılığına sığınılıyor.

En az kırk kez yazmışımdır!

Bir daha söylüyorum: AK Parti, İzmir'deki teşkilatlarının kaspına kilit vursun, oyunu en az yüzde 10 artırır.

Ha! Belki de ben yanılıyorumdur, ama kabul edilmesi gereken bir gerçek var ki, AK Parti'nin İzmir'de (kendi içinde) ayrışma/bölünme lüksü yok!

'Ben' duygusunun ön plana çıkması halinde, AK Parti için İzmir'de ikinci bir 2009 hezimeti kaçınılmaz olur. Bunun içindir ki, AK Parti'yi İzmir'de temsil edenler 'biz' duygusunu sözde değil, özde ortaya koymalı. 

Bunları neden anlatıyorum? 

2009 yerel seçimleri öncesinde, İzmir'in bazı büyük ilçeleri bölündü ve yeni ilçeler oluşturuldu.

O ilçelerden biri de Bayraklı.

Bornova ve Karşıyaka'dan bölünerek kurulan Bayraklı, CHP için kazanılması garanti olmayanilçeler kervanına katıldı. Ve Bayraklı, AK Parti'nin Karşıyaka alternatifi oldu.

Fakat yanlış aday tercihleri ve burada uygulanan yerel politikalar, normal şartlarda AK Parti'nin kalesi olması gereken Bayraklı'yı, CHP'nin en güçlü olduğu ilçelerden birine dönüştürdü.

AK Parti, Karşıyaka ve Bornova'dan çok daha önemli ve stratejik bir ilçeyi, hem de 2 dönem üst üste altın tepsi içinde CHP'ye sundu.

Şimdi...

İzmir'de CHP'ye fazladan bir ilçe kazandıran Hasan Karabağ, Bayraklı belediye başkanlığına bir dönem daha aday değil. Ve Karabağ'a  alternatif gösterilen isimler de umut vermiyor.

Yani, Bayraklı'nın kapıları AK Parti için aralandı diyebiliriz.

Yeter ki, birileri "Bayraklı madem kazanılma ihtimali olan ilçeler arasında, o zaman en iyisi mi 'ben' aday olayım!" düşüncesine kapılmasın. Parti içinde 'ben' duygusu 'biz' duygusunun önüne geçmesin!

Mesela...

Adı bende saklı AK Partili bir yakınım anlattı.

Bayraklı Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan AK Parti Bayraklı Belediye Meclis Üyesi Latif Aydemir, yüzlerce partili ve Bayraklılı vatandaşların katılımı ile aday adaylığı başvurusunu yapmak üzere AK Parti Bayraklı İlçe Başkanlığı binasına geliyor.

Fakat o da ne!

Parti binasının ışıkları bile yanmıyor!

Parti binasına yüzlerce misafir geliyor, ama ev sahibi, yani AK Parti Bayraklı İlçe Başkanı Özgür Hızal yerinde yok!

Tüm gözler Özgür Hızal'ı arıyor, ama bulamıyor!

Kalabalıklara hitap etmeyi her daim fırsat olarak gören AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Bayraklı'da temsil eden sayın Özgür Hızal, kapısının önüne kadar gelen fırsatı elinin tersiyle itiyor.

Özgür Hızal, AK Parti'den Bayraklı belediye başkan adaylığı için ismi geçenlerden biri.

Latif Aydemir'i kendisine rakip olarak gördüğü için olabilir mi? Bilmiyorum! Ama... belediye başkanlığına aday gösterildiği takdirde,  parti binası önünde Latif Aydemir için toplanan yüzlerce kişiden oy isterken ne diyeceğini merak ediyorum!

Muhtemelen şöyle diyebilir: "Ben o gün Ankara'daydım..."

Toparlamak gerekirse...

AK Partililerin İzmir'de ihtiyacı olduğu tek şey, genel seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan'a gösterdikleri bağlılığı yerel seçimlere taşımaktır.

Nihayetinde her aday sayın Erdoğan'ı temsil ediyor. Ve yerel seçimde alınacak olan her başarı gibi başarısızlık da sayın Erdoğan'ın puan hanesine yazılacaktır.   

Özetle, Bayraklı, Foça, Aliağa ve Bergama gibi AK Parti için kazanılma ihtimali dahilinde olan ilçelerde bir nebze olsun kırgınlığa, dargınlığa, ayrışmaya ve en önemlisi de parti içinde gereksiz rekabete tahammül yok! Zira bu ilçelerde iktidara giden yol adeta pamuk ipliğine bağlı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum