Ziraat Türkiye Kupası finali

2021-2022 sezonu Ziraat Türkiye Kupası finali, Demir Grup Sivasspor ile Yukatel Kayserispor arasında 26 Mayıs 2022 Perşembe günü, seyirci kapasitesi 77.087 kişi olan İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacaktır.

Yukatel Kayserispor, bu sezonun Süperlig Şampiyonluğunu 7’nci kez kazanan Anadolu’nun ve Karadeniz’in yiğit takımlarından Trabzonspor’u, DG Sivasspor ise Akdeniz’in mücadeleci takımlarından Aytemiz Alanyaspor’u yarı final karşılaşmalarında eleyerek finale çıktılar. Öncelikle her iki güzide spor kulübümüze de bu başarılarından dolayı tebrik ederim. Bu iki takım da iç Anadolu’nun göbeğinde tabiri caiz ise yiğidin harman olduğu coğrafyadalar. Ayrıca bir tebrik de Süper lig şampiyonu olan Trabzonspor’a, diğeri ise yarı finale kadar çıkma başarısını gösteren ve lig fikstüründe ilk beş takım içerisinde yer alan Akdeniz’in güzide kulüplerinden Aytemiz Alanyaspor’a olsun. 

Bu gün, Kayserisporun toplam 34 oyuncusundan; 18 Türk oyuncusu ile birlikte 16 yabancı oyuncuya karşın, Sivassporun toplam 28 oyuncusundan 13 Türk oyuncusunun yanında 15 yabancı oyuncuya sahipler (Senegal, Gana, İran, İtalya, İsveç, Hollanda, Romanya, Fransa, Portekiz, Brezilya, Yunanistan, Fildişi Sahili, Fas, Mali, Nijerya, Norveç, Almanya, Gabon ve İspanya). Türkiye gibi, her milletten var. Bu yabancılar profesyonel olarak çalışmaya, Türk futboluna hizmet etmeye gelmişler. Dikkat çeken ise Suriye ve Afganlı yok. 

Keşke bu sporcuların yerine daha çok Türk sporcu olsaydı da hem Türk sporunun gelişmesine yardımcı hem de uluslararası arenada daha çok başarı peşinde koşan sporcularımız olurdu. Gönül böyle arzu ediyor.

Her iki takımın başında da tecrübeli ve beyefendi kişilikleri ile tanıdığımız Hikmet KARAMAN ve Atom Karınca Rıza ÇALIMBAY hocalar var. İkisi de Türk futbolunun yetiştirdiği ender insanlardan.

26 Mayıs’ta yapılacak olan final maçında iyi olan kazansın. İki takımda bizim takımımız. Şimdiden kupayı kaldıracak takımımızı tebrik ederim. 

Yarı final maçlarından sonra finale çıkan Sivasspor ve Kayserispor takımlarını görünce, 1967 yılında yapılan Kayseri-Sivas maçı aklıma geldi. Bu maçta yoktum, ancak yıllar sonra bile bu maçın etkisi, korkusu ve dedikodusu ile büyüdüm. Bunu yazmamın sebebi, tarihsel süreçte idari bölünüş içinde benim doğduğum yer Sivas-Kayseri sınırında. Bizler konum itibarıyla; bir Sivaslı olduk, bir Kayserili olduk, tekrar Sivaslı olduk en son Kayserili olarak kaldık. Yıllardır ekonomik, kültürel, sportif faaliyetler ve siyasal alanda Sivas-Kayseri çekişmesi hep olmuştur. Eskiden sert geçen hatta ölümlerle sonuçlanan bu çekişmeler bugün daha yumuşak çekişmelere ve tatlı bir rekabete dönüşmüştür. Bu tatlı rekabetle birlikte iyi olan çok çalışan iş insanlarımız hizmet etmekle birlikte daha çok kazansın, Çok çalışıp çok hizmet eden herkese dokunan ötekileştirmeyen siyasetçilerimiz iktidar olsun. Sporda ise, aynı şekilde centilmenlik dahilinde iyi oynayan spor takımlarımız kazansın. Ulusal ve uluslararası karşılaşmalarda bizleri başarılı bir şekilde temsil eden takımlarımızın kazanması hepimizi mutlu eder bunlardan gurur duyarız. 
    
Peki 1967’de 43 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan Kayseri -Sivas maçında ne oldu ve çıkan olaylar gerçekten spor çekişmesimiydi? Teknik bir hata var mıydı? 

Bir daha böyle olayların yaşanmaması dileğiyle sizlere bu konudan kısaca bahsedeceğim. Şöyle ki;

17 Eylül 1967'de Kayserispor ve Sivasspor takımları arasındaki maçta ilk yarının 20’nci dakikasında Kayserisporun attığı gol sevincine karşılık Sivasspor taraftarlarının üzüntüsü ve kendini bilmez birkaç kişinin Kayseri taraftarlarına sataşması ve taş atmasıyla olaylar başlar, birinci yarı güçlükle tamamlanır ve maç tatil edilir. Kayserispor hemen stattan çıkar ve sporcular evlerine gider. Sivasspor oyuncular ise güvenlik gerekçesiyle 5-6 saat soyunma odasında kalırlar ve karayolları işçilerinin kıyafetini giyerek stattan çıkarlar ve Sivas’a doğru yol alırlar. Her iki ilde de kan gövdeyi götürürken sporcular olayın boyutunu radyodan öğrenirler.

Stattaki Sivasspor taraftarları, panik içerisinde stat dışına çıkmak istediler ve kapılara yüklendiler. Aynı anda panik içinde yüklendikleri için kapıları açamadılar. Zira taraftarlar kapıları dışa doğru açıldığını düşünerek yüklendiler. Hâlbuki kapılar içeri doğru açılmaktaydı. Kapılar açılmayınca korku ve panik daha da artmıştı. Buna bağlı olarak ezilmeler ve boğulmalar nedeniyle can kayıpları oluştu.

Kayseri’de kaos kol gezerken, bu olayın Sivas’ta duyulması üzerine Sivas’taki Kayserili esnafın işyerleri ve araçları tahrip edildi (Sivas’ta esnafın büyük bir kısmı Kayseriliydi.).

Olaylar o kadar büyüdü ki, Vali ve Emniyet Müdürü istifa etti. Başbakan Süleyman DEMİREL Rusya ziyaretini iptal etti. Olayı yerinde incelemek ve gerekli tedbirleri almak maksadıyla Kayseri’ye gelen İçişleri Bakanı Faruk SÜKAN yoğun protestolar nedeniyle Hükümet Konağından dışarı çıkamadı. 

43 kişi ölmüş ve yüzlerce kişi yaralanmıştı, iki takım da 24 yıl boyunca karşı karşıya gelmediler. Turnuvalarda bile iki takımın eşleşmemesi için gerekli düzenlemeler yapıldı. 

Uluslararası boyutta yaşanan olumsuzlukları ise yazmıyorum. Bu tür olaylar başka kulüpler/şehirler arasında da oldu. 

Ziraat Türkiye Kupası Finalinin elbette bir kazananı çıkacaktır. Asıl olan dostluk sevgi ve spor ruhunun şiddete varmayacak şekilde yaşamak ve bir daha şiddet olmaması dileğiyle, sporseverlere final karşılaşmasında keyifli seyirler diliyor her iki takımımıza da başarılar diliyorum.

Ali ALTUNBAHAR
23 Mayıs 2022
Foça/İzmir