"Türkiye'de dokuma kumaş üretimine uygun yerli yün üretimi başlamalı"

Yünsa Genel Müdürü Nuri Refik Düzgören: “Türkiye’de dokuma kumaş üretimine uygun yerli yün üretimi başlamalı”

"Türkiye'de dokuma kumaş üretimine uygun yerli yün üretimi başlamalı"
29 Nisan 2019 - 12:56

Uluslararası Yün ve Lüks Lifler Kongresi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi tarafından 19 Nisan tarihinde gerçekleşti. Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük entegre üst-segment yünlü kumaş üreticisi Yünsa’nın ana sponsor olduğu kongrede; global tekstil endüstrisindeki son gelişmeler, eğilimler ve yünün çok yönlülüğü konularında paneller gerçekleştirildi.

Tüm dünyadan araştırmacı, akademisyen, mühendis ve sektörün önde gelen temsilcilerinin bir araya geldiği kongrede, Yünsa Genel Müdürü Nuri Refik Düzgören “Dünyada Yün ve İpek Liflerindeki Son Trendler, Tekstil Sektörünün Beklenti ve Talepleri” konulu panelde konuşmacı olarak yer aldı. Düzgören, katılımcılara dünyada yün lifi üretim-tüketim ve fiyatlarındaki değişimler ile tüketicilerin yünlü mamüllerden beklenti ve talepleri konusundaki son trendleri hakkında bilgi verdi.

“Türkiye’de dokuma kumaş üretimine uygun yerli yün üretimi başlamalı”

Elliden fazla ülkeye gerçekleştirdikleri ihracat ile Avrupa’nın en büyük üst-segment yünlü kumaş ihracatçısı olduklarını vurgulayan Yünsa Genel Müdürü Nuri Refik Düzgören, “Tekstil sektörü iç ve dış operasyonların değişkenlik göstermesi, üretim süreci ve hammadde tedariki bakımından hem Türkiye’de hem dünyada diğer sektörlere kıyasla zor bir sektör. Biz bu sektörde üst segment ürün üretiyoruz. Finansal ve operasyonel süreçlerimizi doğru bir stratejiyle yönetiyoruz. Global markaların bulunduğu geniş bir müşteri portföyümüz var, ihracatta başarılıyız ve bu da marka değerimizi artıran önemli bir unsur. Global ölçekte dokuma kumaş ihracatçısı ülkeler incelendiğinde, dünya dokuma kumaş ihracatının büyük kısmının tek başına Çin tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Global pazardaki bu Uzak Doğu etkisini dengelemek ve daha rekabetçi hale gelmek, sektörümüzün yeni dönemde üzerine eğilmesi gereken önemli bir konu.” dedi ve ekledi: “Üreticilerimiz, pazara üstün kalite sunabilmeli ve mevcut yeni araçları kullanabilmelidir. Bunun yanında dijitalleşmenin hız kazandığı bu dönemde işletmeler bu teknolojik değişimi operasyonel süreçlerinin tamamında uygulamalıdır. Dijitalleşmeyle birlikte tekstil sektörü özelinde koleksiyonların müşterilere erişimi ve bu sayede sipariş süreçlerinin kısalması sağlanabilecektir. Biz de teknolojiyi üretim süreçlerimizden satış-pazarlamaya kadar tüm iş modellerimize entegre ediyoruz. Avrupa’nın en büyük entegre üst-segment yünlü kumaş üreticisi olarak dijitalleşmede de sektörümüze liderlik etme gayretindeyiz.

Yünün sürdürülebilirliğinin yün talebi açısından kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda uyguladığımız standartlar ve doğal kaynakları en verimli şekilde kullanma projelerimiz ile bu alanda sürdürülebilirliği destekliyoruz.

Yünsa, koyunların yetiştirildiği çiftliklerden başlayarak nihai tüketiciye ulaşana kadar hayvan refahını ve hayvanların üzerinde otladığı arazinin iyi yönetilmesini gözeten Responsible Wool Standard (RWS) sertifikasına sahiptir. Yünsa’nın sahip olduğu Global Recycled Standard (GRS) ve Recycled Claim Standart (RCS) sertifikalarıyla ise; son üründe kullanılan geri dönüştürülmüş malzemeler tedarik zinciri boyunca izlenmekte ve doğrulanmaktadır.

Günümüzde tüketiciler gün geçtikçe satın aldıkları ürünlerin sürdürülebilirliğini ve insan sağlığına olan etkisini sorguluyor. Yünün doğal ve sürdürülebilir bir hammadde olması bu anlamda oldukça önemli bir faktör. Yünün dikkat çeken özelliklerinden biri vücut-çevre ilişkilerini en iyi şekilde ayarlayan değerli bir dokuma maddesi olması. Yün, vücut sıcaklığında meydana gelen değişikliklere tepki gösteren aktif bir elyaftır. Hava soğukken sıcak kalmanıza, hava sıcak olduğunda serinlemenize yardımcı olur. Kısacası genel kanının aksine, yün sadece kış aylarında değil dört mevsim giyilebiliyor.

Avustralya ve Yeni Zelanda’da yetişen merinos koyunları giyim için dokuma kumaş üretimine daha uygun olduğundan, kalite standartlarımızı korumak adına doğru ham maddeyi tercih ediyoruz. Bu sebeple biz de bütün diğer üreticiler gibi yün ihtiyacımızı Avustralya ve Yeni Zelanda’dan karşılıyoruz. Türkiye’de yetişen koyunlardan elde edilen yünler dokuma kumaş üretimine uygun olmadığı için hammaddeyi yurtdışından tedarik etmek durumundayız. Bu da hem maliyet artışına hem de tedarik süresinde uzamalara neden oluyor.

Burada en önemli nokta yerli üretimin başlaması ve Türkiye’de dokuma kumaş üretimine uygun yün üretebilmemiz. Yünsa olarak yerli yün üretimi konusunu oldukça önemsiyoruz. Türkiye’de hem hayvancılık hem tarım anlamında ciddi bir potansiyel var ve yünün yerli üretimi yaygınlaştırılabilirse yün gibi doğal bir malzemeden yapılmış ürünlerin maliyeti düşecektir ve daha geniş kitlelerce ulaşılabilir olacaktır.”

Sektördeki İtalyan Etkisi Kırılıyor

Dünya yünlü kumaş sektöründe dengelerin değiştiğini vurgulayan Yünsa Genel Müdürü Nuri Refik Düzgören durumu şöyle özetledi: “İtalyan üreticiler, Türkiye gibi yabancı rakiplerin yarattığı gerginliği hissediyorlar. Son yıllarda, Yünsa gibi tecrübeli markaların yaptıkları atılımlar, sektörü uzun yıllardır domine etmiş firmaların ağırlığının azalmasına yol açtı. Biz de Yünsa olarak bu atılımın öncülerinden biri olduk. Sektördeki paydaşlarımızla iş birliği yaparak yeni ürünler ve ortak koleksiyonlar geliştirmeye açığız. Bu iş birlikleri neticesinde inovatif ürünler üreterek yünü dünyada hak ettiği yere getirmeyi arzuluyoruz.”

Kendi ipliğini üreten ve kullanan Yünsa, yıllık 4.500 ton kamgarn iplik kapasitesinin yanında 12.5 milyon metre kumaş dokuma kapasitesine sahip. Yünsa, bugün, elliden fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve dünyanın önde gelen dev markalarıyla çalışıyor.

Yünsa Çerkezköy fabrikası, gerek üretim kapasitesi gerek modern ve teknolojik altyapısı ile dünyada tekstil sektörünün önde gelen üretim tesisleri arasında yer alıyor. İplik, çözgü ve dokuma, boyama, apreleme süreçlerimizi burada gerçekleştiriyoruz. Bütün bu süreçlerde kendi ipliğini üretip, kullanıyor.

Yünsa, toplam cirosunun yüzde 70’ini ihracat yoluyla elde eden ve ihracat odaklı bir sanayi şirketi. Türkiye’de sektörümüzdeki ihracatın %70’ini gerçekleştirdiklerini belirten Düzgören, “Bugün üretim kapasitemiz ile dünyanın beş büyük üst segment yünlü kumaş ihracatçısından biriyiz ve dünya toplam kumaş pazarının yaklaşık %5’ini karşılıyoruz. 45 yıldan bu yana üretimimize ara vermeden devam ediyoruz, istikrarlı büyümemizi sürdürüyor ve dünya lideri olma yolunda hızla ilerliyoruz. 400’den fazla müşteriye ürünlerimizi sunuyor, uluslararası çapta birçok markayla iş birliğimiz ile Yünsa kumaşları dünya vitrinlerinde yer alıyor.

Bugün sadece Türkiye’de değil dünyada da kadın ve erkek giyiminde modaya yön veren önemli bir üretici konumundayız. Geleceğin kumaş tasarımı ve üretimi üzerine odaklanarak çağın ve teknolojinin gerekliliklerini sektöre kazandırıyoruz. Bu nedenle kaliteli bir üretim ve yenilikçi teknolojilerle kumaş üretimi için Ar-Ge yatırımlarımız çok büyük bir önem taşıyor. Dünyadaki rekabetçi gücümüzü artırmak, tekstil ihracatındaki lider konumumuzu pekiştirmek, ihracattaki payımızı artırmak için katma değeri yüksek, hızlı ve inovatif ürünler geliştirmeye odaklanıyoruz.” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Prof. Dr. Süleyman İrvan: "Seçim süreçlerinde medya gücünü doğru kullanmalı!"
Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Seçim süreçlerinde medya gücünü...
Başkan Soyer: "Bu kavga da bitmez bu sevda da"
Başkan Soyer: "Bu kavga da bitmez bu sevda da"