Prof. Dr. Hasan Mert: "Türk Milleti doğal liderini Çanakkale'de bulmuştur"

Ege Üniversitesi (EÜ) Öğrenci Konseyi tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinlikleri kapsamında “Bir Destandır Çanakkale” programı düzenlendi.

Prof. Dr. Hasan Mert: "Türk Milleti doğal liderini Çanakkale'de bulmuştur"
18 Mart 2022 - 18:06

Ege Üniversitesi (EÜ) Öğrenci Konseyi tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinlikleri kapsamında “Bir Destandır Çanakkale” programı düzenlendi. EÜ Kültür Sanat Evi’nde gerçekleştirilen etkinlikte; EÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Hasan Mert ile  Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nuri Karakaş, Çanakkale Zaferi ve dönemin atmosferi hakkında yöneltilen soruları yanıtladı. Etkinliğe EÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Aysel Ildızlı’nın yanı sıra; öğrenciler, akademik ve idari çalışanlar katıldı.

Açılış konuşmasını yapan EÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Kadir Gülhan, “Çanakkale Zaferi, Anadolu halkının yaşadığı en büyük zafer olabilir. Ancak aynı zamanda yaşadığı en büyük acıdır. Çanakkale, azmin ve fedakârlığın zaferidir. Bu nedenle atalarımızın hakkını ödeyemeyiz. Onların bize bıraktığı toprak, bayrak ve vatan gibi kutsal değerleri kanımızın son damlasına kadar korumalıyız” diye konuştu.

Etkinlikte, EÜ Türk Halk Dansları Topluluğu’nun hazırlamış olduğu Zeybek gösterisi ardından Çanakkale Zaferi konulu belgesel izlendi.

“İstanbul’u almanın yolu Çanakkale’den geçer”
Çanakkale Savaşı’nın süreç ve sonuçları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Hasan Mert, “Çanakkale, I. Dünya Savaşı’nın bir cephesiydi. Dünyanın en büyük donanması, o zaman için buraya toplandı. Amaçları, Türk milletini tarihten silmekti. Fakat hiç beklemedikleri bir direnişle karşılaştılar. Bu savaş, askeri, siyasi, ekonomik ve sosyal sonuçlar meydana getirdi. Cemil Meriç’in de dediği gibi, ‘Aydın, üç üniversite bitirendir’. Ancak burada kişinin bu üniversiteleri bitirmesi değil; ailedeki üç kuşağın da üniversite mezunu olmasını vurgulanıyor. İşte biz, bu savaşta altın nesli kaybettik. Bir türlü o üçlü halkayı tamamlayamadık” dedi.

Çanakkale’nin stratejik bir konumda olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mert, “Napolyon’un, ‘Dünya tek bir devlet olsaydı, başkenti İstanbul olurdu’ şeklinde bir sözü vardır. Gözünüzü kapatıp, dünya atlasının ortasına dokunduğunuzda parmaklarınız, Boğazlara denk gelecektir. Burası dünyanın merkezi konumundadır. Dünya tarihine de baktığımızda, binlerce yıl öncesinde stratejik açısından önemli olduğu için Truva Savaşları da yapılmıştır. Türk Tarihi’nde ise Osmanlı Devleti kurulduktan sonra Türklerin Rumeli’ye ilk geçişi buradan olmuştur. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethetmeden önce savunma tedbirleri alırken İstanbul’da Rumeli Hisarı’nı ve Çanakkale’de Kilitbayır Kalesi’ni yapmıştır. Çünkü İstanbul’u almanın yolu Çanakkale’den geçer” diye konuştu.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nda göstermiş olduğu cesareti hatırlatan Prof. Dr. Mert, “Çanakkale Savaşı’nda bir şarapnel parçası Atatürk’ün göğsüne isabet etmiştir. Atatürk’ün yazdığı günlükte ‘Ceketimin sağ cebinin içerisindeki saate isabet etti şarapnel. Tenimde derin bir morluk bıraktı ama başka da bir hasar vermedi’ satırları karşımıza çıkmaktadır. Bu an Allah’ın, Atatürk’ü, Türk Milleti’ne bağışladığı andır. Atatürk, Türk milletinin zihninde bir destan kahramanıdır. Milli Mücadele hareketi için Anadolu’ya geçtiğinde, Türk Milleti doğal liderini zaten Çanakkale’de bulmuştur” diye konuştu.

“Çanakkale Savaşı, dünya tarihine yön verdi”
İtilaf Devletleri’nin Osmanlı savunma sistemini çökerterek, İstanbul’u ele geçirmeyi denediklerini söyleyen Doç. Dr. Nuri Karakaş, “İtilaf Devletleri’nin asıl amacı, devletin kalbinin attığı payitahtı ele geçirmekti. Bu amacı ilk olarak deniz yoluyla gerçekleştirmeye çalıştılar. Başarılı olamayınca hem Rumeli, hem de Anadolu tarafındaki Osmanlı savunma sistemini çökerterek, İstanbul’u ele geçirmeyi denediler. Fakat Çanakkale Harekatı’nın ana hedefi; Rusya’ya yardım etmek, Rusya ve Ukrayna’daki buğdaya erişmek, müttefiklerine Tuna Nehri’ni açmak, Avusturya ve Macaristan’a karşı Sırbistan’ı desteklemek, Bulgaristan’ın savaşa girmesini engellemek, Osmanlı Ordularını ikiye bölmek ve başkenti ele geçirerek Osmanlı’yı saf dışı bırakmak diyebiliriz” dedi.

Çanakkale Savaşı’nın dünya tarihine yön veren bir olay olduğunu ifade eden Doç. Dr. Karakaş, “Çanakkale’deki direniş sayesinde Rus Çarlığı çöktüğü için karşımızda Anadolu’nun doğusundan da saldırmayacak müttefik bir Sovyetler Birliği bulabildik. Eğer bu Sovyetler Birliği, İtilaf Devletleri ile düşman saflarında yer almasaydı, Milli Mücadele’nin başarılması biraz sıkıntılı bir sürece girebilirdi. Dolayısıyla Milli Mücadele tarihi açısından Çanakkale’deki direniş çok önemli bir husustur. Trablusgarp Savaşı sırasında İtalyan donanması da Çanakkale boğazından geçme teşebbüsünde bulundu. Ancak başarısız oldular. Daha sonra küçük savaş gemileriyle geçmeyi denediler ve yine başaramadılar. Bu iki İtalyan harekâtı, Osmanlı Devleti’nin daha bilinçli davranmasını sağladı. Geçmişe baktığımızda, Sultan Abdülhamid döneminde uzun menzilli tabyalara toplar sipariş edilmiştir. Sadece teknik anlamda üstün bir silaha sahip olmak değil; o silahları maharetli bir şekilde kullanmak da önemli. Türk askeri ve topçusunun iyi eğitimli olması, bu topları düşman için ölüm kusan bir silah haline getirmiştir. Özellikle 18 Mart’ta gösterilen üstün başarı sayesinde galibiyet gelmiştir. İtilaf Donanması’nın geri dönmesinin bir sebebi de, Türk topçusunun iyi eğitimli olması ve isabetli atışlar yapmasıdır” diye konuştu.

Konuşmaların ardından hep bir ağızdan Çanakkale türküsü okundu. Program sonrasında EÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Aysel Ildızlı, Prof. Dr. Hasan Mert ve Doç. Dr. Nuri Karakaş’a teşekkür belgelerini takdim etti.

Seren Karaşahin-Gökçe Ercan-Oğulcan Aydın / İZMİR (Ege Ajans)


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı 29'uncu kez kapılarını açtı
Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı...
Türk demir çelik sektörü yenilenebilir enerjiye yatırım yapıyor
Türk demir çelik sektörü yenilenebilir enerjiye yatırım...