Dünya Veremle Savaşmaya Devam Ediyor

DÜNYA VEREMLE SAVAŞMAYA DEVAM EDİYOR

Dünya Veremle Savaşmaya Devam Ediyor
03 Ocak 2019 - 16:12

Verem diğer adıyla tüberküloz, hem dünyada hem ülkemizde önemli halk sağlığı sorunlarından olmaya devam ediyor. 2017 yılında yaklaşık 10 milyon kişinin yakalandığı verem hastalığı yüzünden 1,3 milyon kişinin de hayatını kaybettiği açıklandı.

Verem Eğitimi Haftası nedeniyle bir açıklama yapan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Dr.Öğr. Üyesi Asya Babaoğlu ve Araş.Gör.Dr. Özlem Karagöz, her dört kişiden birinin tüberküloz mikrobu ile temas halinde olduğunu, tüberkülozun dünyada ilk 10 ölüm nedeni arasında olmaya devam ettiğini kaydetti.

“Tüberküloz mikrobu hava yoluyla bulaşır.”

Tüberkülozun bulaşma yolları hakkında bilgi veren Dr.Öğr. Üyesi Asya Babaoğlu, “Çatal, kaşık, tabak, bardak, giysi gibi nesneleri ortak kullanmakla, öpüşmekle, kan ve kan ürünleri, cinsel ilişki ile tüberküloz bulaşmaz. Tüberküloz mikrobu hava yoluyla bulaşır. Nefes vermek, öksürmek, hapşırmak, konuşmak hatta şarkı söylemek ile mikroplar hasta kişiler tarafından havaya saçılır ve etrafta bulunan kişilere bulaş gerçekleşir. Sokakta öksüren birisinden tüberküloz basilini alma olasılığımız çok düşüktür. Bulaş olması için genellikle (tedavi almayan) tüberküloz hastası ile uzun süre birlikte yaşamak gerekir.” dedi.

“Hasta yakınları da tehdit altında.”

“Hastanın aile bireyleri, aynı iş, okul, yurt, cezaevi yatakhane gibi yaşam ortamlarında bulunan insanlar en fazla risk altındadır.” diye konuşan Dr.Öğr. Üyesi Babaoğlu, başta akciğerler olmak üzere; böbrek, mesane, beyin, hatta kemik gibi organlarda da görülebilen hastalığın tespit edildiği hastaların yakınlarına zaman geçirmeden koruyucu tedaviye başlandığını vurguladı.

“Tedavi yarım bırakıldığında, hastalık alevlenir.”

İki haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik, kan tükürme gibi yakınmalar olduğunda acil olarak bir hekime başvurulması gerekliliğinin altını çizen Dr.Öğr. Üyesi Babaoğlu, “Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Bu tedavi şeklinde her doz ilaç, bir görevli gözetiminde hastalara verilir ve hastanın ilacını içtiğinden kesin emin olunur. Hasta bilgileri takip için resmi sağlık kuruluşu tarafından kayıt altına alınır, ancak bilgiler kesinlikle gizli tutulur. İlaç tedavisi en az altı ay sürer. Gerektiğinde tedavi uzatılır. Kişi iyileştiğini hissetse bile tedavisini kesinlikle kesmemelidir. Tedavi yarım bırakıldığında, hastalık alevlenir. Ayrıca henüz ölmemiş olan basiller ilaca direnç geliştirir. İlaca dirençli bakterilerle oluşan hastalığın tedavisi hem daha zor hem daha pahalıdır. Günümüzde “çoklu ilaç direnci” tüberküloz tedavisinin önündeki en büyük engellerdendir.” dedi.

“Tüberküloz tedavisi tümüyle ücretsizdir.”

Tedaviye başlanıldıktan yaklaşık iki hafta sonra bulaşıcılığın baskılandığını ancak tedavinin  kesintisiz devam ettirilmesi gerektiğini vurgulayan Araş.Gör.Dr. Özlem Karagöz, “Bu süreçte hastanın maske takması, ayrıca hastalık olsun olmasın, insanların öksürürken her zaman ağızlarını (mümkünse mendille) kapatması ve kapalı ortamların düzenli olarak havalandırılması önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile bu hastalığın önüne geçmek mümkündür. Ülkemizde tüberküloz tedavisi tümüyle ücretsizdir.” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
İzmir Kitap Fuarı başladı
İzmir Kitap Fuarı başladı
Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı 29'uncu kez kapılarını açtı
Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı...