Çocuklarda Demir Eksikliği Kalp Yetmezliğine Yol Açabilir

Memorial Bahçelievler Hastanesi Kemik İliği Nakli Merkezi’nden Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Müge Gökçe, çocuklarda demir eksikliği anemisi hakkında bilgi verdi.

Çocuklarda Demir Eksikliği Kalp Yetmezliğine Yol Açabilir
13 Ekim 2019 - 21:32

Çocuklarda en sık görülen kansızlık nedeni demir eksikliği anemisi olarak belirtiliyor. Kas, kalp, kemik, beyin gibi organlar çalışırken, yüksek miktarda demire ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle ebeveynlerin hızlı büyümenin olduğu 0-2 yaş süt çocukluğu döneminde ve 14-16 yaş adölesan dönemde demir eksikliği açısından dikkatli olmaları gerekiyor. Çocuklarda demir eksikliği durumunda yaygın olarak yorgunluk, iştahsızlık, saç dökülmesi, halsizlik, çok esneme ve çok uyuma ya da bazen tam tersi hırçınlık, huzursuzluk gibi belirtiler görülüyor. Zamanında tedavi edilmeyen demir eksikliği; kalp yetmezliği ve mental geriliğe yol açabiliyor.

Memorial Bahçelievler Hastanesi Kemik İliği Nakli Merkezi’nden Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Müge Gökçe, çocuklarda demir eksikliği anemisi hakkında bilgi verdi.

Ergenlik döneminde demir eksikliğine dikkat!

Demir; pek çok organın çalışmasında rol oynayan önemli bir elementtir. Türkiye’de demir eksikliği anemisi görülme sıklığı sosyo-ekonomik düzey, beslenme ve yaşam şekli gibi farklılıklara bağlı olarak bölgeden bölgeye değişse de ortalama yüzde 25-30 civarındadır. Demir bebeklik döneminden itibaren çocuğun sağlıkla büyüyüp gelişebilmesi için çok önemlidir. Annede demir eksikliği yoksa anne sütü ile beslenen bebeklerde ilk 6 ay eksiklik görülmeyebilir. Hazır mamalarla beslenen bebeklerde demir eksikliğinin daha az görülmesinin nedeni mamaların demirden zengin olmasıdır. Fakat 4. – 6. aylarda hem ek besinlere geçiş hem de hızlı büyüme ile demir gereksinimi artmaktadır. Ayrıca adölesan dönemde hızlı boy uzaması ve ergenlikle birlikte demire olan ihtiyaç artar. Kız çocuklarında adet kanamalarının başlaması da demir eksikliği anemisini hızlandırır. Bu nedenle bu dönemde dikkatli olmak gereklidir. Demirden zengin beslenmeye dikkat etmek ve gerekiyorsa takviyelere başvurmak gerekmektedir.

Sebzeleri tekrar tekrar ısıtmak demir içeriğini kaybetmesine yol açıyor

Bebeğin demirden zengin beslenmesi için 6. aydan sonra kırmızı et, yeşil sebze, yumurta ve üzüm pekmezi gibi besinlerle tanıştırılmalıdır. Bebeğin çorbalarına kırmızı et kıyma şeklinde konulabileceği gibi, haşlanıp blender ile öğütülerek de çorbaya eklenebilir. Haftada 3-4 kez verilmesi önerilir. Sabah kahvaltıda 1 tatlı kaşığı çekirdekli kırmızı üzümden yapılmış pekmez tüketilebilir, demirden zengindir. Keçiboynuzu ve dut pekmezlerinin demir içeriği yoktur. Yumurta sarısı demirden çok zengin olup, özellikle sabah kahvaltısında portakal gibi C vitamini içeren meyvelerle birlikte verilmesi demirin emilimini artıracaktır. Brokoli, ıspanak gibi yeşil sebzelerde demir daha az miktarda da olsa mevcuttur. Ancak besinin çok pişmesi ya da yemeden önce tekrar tekrar ısıtılması demir içeriğini ve besin değerini azaltacaktır.

Çocukta kalp yetmezliği ve mental geriliğe yol açabiliyor

Tüm dengeli beslenme rutinine karşın çocukta demir eksikliği anemisi ortaya çıkabilir. Bu durumda çocuğun yaş ve kilosuna göre verilebilecek demir içeren damla, şurup ya da kapsüller tercih edilebilir. Demir eksikliği zamanında tespit edilip tedavi edilmezse; kalp yetmezliği ve mental geriliğe yol açabilmektedir.

Bu belirtileri önemseyin!

Demir eksikliği olan çocukta görülebilen belirtiler şöyle sıralanmaktadır:

  • Yorgunluk
  • İştahsızlık
  • Saç dökülmesi
  • Halsizlik
  • Çok esneme
  • Çok uyuma/uyuklama
  • Hırçınlık, huzursuzluk
  • Okula giden çocuklarda okul başarısında düşme
  • Dikkatsizlik
  • Emeklemeye başlayan bebeklerin artık emeklememesi
  • Normalden daha uzun süre uyuma gibi belirtiler demir eksikliğinin göstergesi olabilir.

Akdeniz anemisi taşıyıcılığı ile karıştırılıyor

Ülkemizde görülen bir başka kansızlık tipi ise; talasemi taşıyıcılığı yani Akdeniz anemisi taşıyıcılığıdır. Bu rahatsızlık demir eksikliği anemisi ile karışabilmektedir. Ülkemizde taşıyıcılık sıklığı; yüzde 2.1 civarındadır. Ancak bu Antalya gibi Akdeniz Bölgesi şehirlerinde yüzde 13’lere kadar çıkabilmektedir. Ailede Akdeniz anemisi taşıyıcılığı varsa ya da demir tedavisi ile düzelmeyen bir kansızlık durumunda Akdeniz anemisi taşıyıcılığı akla gelmelidir. Tanısı tam kan sayımı ve hemoglobin elektroforezi ile konulmaktadır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Prof. Dr. Süleyman İrvan: "Seçim süreçlerinde medya gücünü doğru kullanmalı!"
Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Seçim süreçlerinde medya gücünü...
Başkan Soyer: "Bu kavga da bitmez bu sevda da"
Başkan Soyer: "Bu kavga da bitmez bu sevda da"