Beslenme ve Yaşam Tarzınız İle Diyabetin Önüne Geçin!

Gıda, beslenme ve sağlık konularında geliştirdiği projelerle toplum sağlığının geleceği için çalışan Sabri Ülker Vakfı, bu yılki teması “Aile ve Diyabet” olarak belirlenen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle dünya genelinde milyonlarca insanda görülen sağlık sorunu diyabetten korunmak için tavsiyeler veriyor...

Beslenme ve Yaşam Tarzınız İle Diyabetin Önüne Geçin!
12 Kasım 2018 - 22:57

Kurulduğu 2009 yılından bu yana sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgiyle aydınlatmak üzere birçok projeyi hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde tüm dünyada 6 saniyede bir kişinin hayatını kaybetmesine neden olan diyabet hastalığına dikkat çekiyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından bu yılki teması “Aile ve Diyabet” olarak belirlenen Dünya Diyabet Günü’nde Sabri Ülker Vakfı da farkındalık için tavsiyelerde bulunuyor.

Dünyada her 11 yetişkinden biri diyabetli

Uluslararası Diyabet Federasyonu 2015 yılı verilerine göre,415 milyon bireyde yani 11 yetişkinden 1’inde diyabet hastalığı görülüyor. Bu rakamın 2040 yılında ise 642 milyona ulaşabileceği tahmin ediliyor. Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması-II (TURDEP-II) sonuçlarına göre, ülkemizde diyabet görülme sıklığı ise yüzde 13.7 oranında. Küresel sağlık harcamalarının yüzde 12’sinden sorumlu olan bu önemli hastalık diğer birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Diyabetin ortaya çıkması ile birlikte sürekli normal değerlerin üzerinde seyreden kan şekeri, sinir sistemi, göz, kalp ve böbrek gibi organlarda akut ve kronik komplikasyonlara neden oluyor, bunun bir sonucu olarak da bu organların işlevlerinde önemli sorunlara yol açabiliyor.

En yaygın görülen diyabet türleri hangileri?
Kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun üretilememesi veya hücrelerdeki etkinliğinin azalmasına bağlı olarak ortaya çıkan ve artmış kan şekeri düzeyleriyle tespit edilen kronik bir hastalık olan diyabetin en yaygın görülen türleri arasında Tip 1, Tip 2 Diyabet ve gebelikte ortaya çıkan gestasyonel diyabet yer alıyor.

Tip 1 diyabetli çocuklar ve yetişkinler, doktor ve diyetisyen kontrolünde uygulanan insülin tedavisi, beslenme tedavisi ve düzenli fiziksel aktivite ile sağlıklı bir yaşam sürdürebiliyor. Tüm diyabet vakalarının yüzde 90’ından sorumlu Tip 2 diyabette ise Tip 1 ‘den farklı olarak pankreastan insülin salınımı gerçekleşiyor, ancak insülinin karaciğer, kas ve adipoz dokudaki etkinliği azalıyor. Tip 2 diyabet, genetik yatkınlığın yanı sıra şişmanlık, hareketsizlik gibi yaşam tarzına bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Gestasyonel diyabet ise ilk kez gebelik döneminde ortaya çıkan, genellikle beslenme tedavisi ve yaşam tarzı değişikliği ile kontrol altına alınabilen, gerekli durumlarda insülin tedavisinin uygulandığı diyabet türü olarak öne çıkıyor. Tedavi, izlem ve yaşam tarzı değişikliğiyle kontrol altına alınabiliyor. Ancak ihmal edilirse annenin ve bebeğin ileri yaşamda diyabete yakalanma riskinin yüzde 70-80 olduğu bildiriliyor.

Diyabetten korunmak için ne yapılmalı?

Vücut ağırlığınızı kontrol edin: Son yıllarda yapılan birçok araştırma, şişmanlığın Tip 2 diyabete yakalanma riskiyle doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Risk şişmanlık ile 7 kat, obezite ile 20 ile 40 kata ulaşabiliyor. Şişman bireylerin vücut ağırlığında sağlanan yüzde 7-10 kayıp ile Tip 2 diyabete yakalanma riski yarı yarıya azalıyor.

Aktif olun: Fiziksel aktiviteyi arttırarak kasları çalıştırmak, hücrelerin insülin duyarlılığını arttırarak kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezi (CDC), haftada 5 gün, en az yarım saat orta tempolu yürüyüşün Tip 2 diyabetin önlenmesinde etkili olduğunu belirtiyor.

Tam tahılları tercih edin: Tam tahıllar, posa/lif içeriği ile mideyi daha yavaş terk ettiği ve besinlerin bağırsaktan geçiş zamanını uzattığı için kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlıyor.

Yağ tüketimine dikkat edin: Zeytinyağı başta olmak üzere, omega-3 yağ asitlerinin en iyi kaynağı olan balık ve diğer deniz ürünleri tüketiminin Tip 2 diyabet riskini azaltabileceği belirtiliyor.

Akdeniz Diyeti: Akdeniz diyeti, sebze, meyve, tam tahıllar, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, bitkisel sıvı yağlar ve balık tüketiminin yüksek olduğu beslenme modelidir. Akdeniz diyeti ile posa, sağlıklı diyet yağları ve antioksidan alımı, Tip 2 diyabet riskinin azalmasında etkili olduğu belirtiliyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Prof. Dr. Süleyman İrvan: "Seçim süreçlerinde medya gücünü doğru kullanmalı!"
Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Seçim süreçlerinde medya gücünü...
Başkan Soyer: "Bu kavga da bitmez bu sevda da"
Başkan Soyer: "Bu kavga da bitmez bu sevda da"