Dünya nüfusunun yüzde 40'ı susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya!

Su Krizi Kapıda ! Peki Krizle Mücadelede Suyu Nasıl Yönetmeliyiz?..

Küresel ısınma, artan dünya nüfusu, su kaynaklarının yanlış yöneten teknolojiler ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle dünya nüfusunun yüzde 40’ı susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Su kriziyle mücadelede ise suya hayat veren pompa teknolojilerinin doğru seçilmesi ve kullanılması hayati önem taşıyor. 

Pompa sektörünün lider markası Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç; binalardan endüstrilere, yerel yönetimlerden tarım sektörüne kadar her alanda su kaynaklarının etkili ve verimli kullanılmasını sağlayacak yöntemler ve “akıllı su çözümleri” hakkında açıklamalarda bulundu.  

Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç'ın konuyla ilgili yazılı açıklaması şöyle:
"İklim değişikliği nedeniyle dünya nüfusunun yüzde 40’ı susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.  “Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü” (WRI)  tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, su sıkıntısı çeken ülkeler arasında 32. sırada yer alıyor. Kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” ülke olarak kabul ediliyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), Türkiye nüfusunun 2030 yılında 100 milyona ulaşacağını öngörüyor. Bu durumda da kişi başına düşen su miktarının 1.120 m³/yıl olması bekleniyor. Kısacası artan nüfusumuz ve azalan su rezervleri ile birlikte “su fakiri” bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. 

Pompa teknolojilerinin iklim kriziyle mücadeledeki önemine dikkat çeken açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin YIRTMAÇ, sürdürülebilir yaşam için akıllı pompa teknolojileri ile binalarda ve işletmelerdeki enerji ve su israfının önüne geçilebileceğini belirtti. YIRTMAÇ, sözlerine şöyle devam etti: “Pompa teknolojileri ile gerçekleştirilen ham su transferi ve dağıtımı, kullanım sonrası oluşan atık suların etkili ve verimli bir şekilde yönetilmesi, ekosistem ve dolayısıyla geleceğimiz için hayati önem taşıyor. Çünkü biliyoruz ki dünyadaki elektrikli motorların sarf ettiği enerjinin yüzde 22’si pompalar tarafından tüketiliyor. Bu nedenle binalarda ve endüstriyel tesislerde tüketilen enerjiden tasarruf edebilmek için doğru pompa seçimi yapılması ve mevcut pompaların periyodik bakımlarının yapılarak, sistemin yüksek verimde çalışmasının sağlanması gerekiyor. 

Isıtma ve soğutma sistemlerinde, kullanım suyunda ve arıtma proseslerinde kullanılan pompaların ihtiyaca uygun seçilmemesi veya yüksek kapasitelerde seçilmesi nedeniyle pompalarda basınç kayıpları oluşuyor. Bu durum da sistemde gerektiğinden fazla enerji sarfiyatına neden oluyor. Bu nedenle pompanın nominal yük değerini doğru tespit etmek ve seçimleri bu doğrultuda yapmak gerekiyor.  

“Su kayıp ve kaçaklarını önlüyoruz”
Masdaf olarak suyu yöneten akıllı pompa teknolojilerimiz ile hayatımızı tehdit eden su krizi ile mücadelede etkin rol oynuyoruz. Özellikle, konutlara, endüstrilere, hastanelere ve okullara yönelik olarak geliştirdiğimiz “akıllı su şartlandırma sistemleri” ile küresel anlamda yaşanmakta olan su krizini önlemeye yönelik adımlar atıyoruz. Enerjiyi verimli kullanan akıllı pompa teknolojilerimiz ile su kayıp ve kaçaklarını önlüyoruz. Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaların ise yenilenmesini öneriyoruz. Çünkü renovasyon sonrası konutlarda ve işletmelerde hem sudan hem de enerjiden tasarruf sağlamak mümkün. Özellikle pompa teknolojilerinin enerji tüketiminin yüzde 80’lere varan oranda azaldığını ölçümlüyoruz. 

Suyun doğru basınçlandırılması önemli
“Akıllı pompa teknolojileri” kadar sistem verimliliğini sağlamak konusunda oldukça önemli olan bir diğer parametrenin de şehir şebekesinde kullanılan “borular” olduğunu söyleyebiliriz. Eğer bu borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor. Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri de uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Burada önemli olan hem alt yapı sistemlerinin kontrolü ve renovasyonu hem de akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılması oluyor. Çünkü sistemin çok fazla basınca maruz bırakılması, en ufak kaçakta su kayıp miktarını artırıyor. 

Yerel yönetimler, suyu binaya getirecek kadar basınçlandırmalı
Yerel yönetimlerin, suyu binada bulunan su depolarına getirecek kadar basınçlandırmaları gerekiyor. Sonrasında ise bina yönetiminin, suyu, binanın ihtiyacı kadar basınçlandırarak hem suyun hem de enerjinin etkin kullanımına destek olmasını tavsiye ediyoruz. Son 10 yıldır yeni binalarda ki kullanım suyu için su rezervi zorunlu olsa da hâlâ su rezervi için deposu ve suyu basınçlandıracak hidroforu bulunmayan bina sayısı çok fazla. Yaklaşan su krizinde en fazla zorluk yaşayacak olanlar ise bu tür binalarda yaşayanlar olacak. 

Musluktan akan soğuk suyun, sıcak akmasını beklemek de israf
Evlerimizde ve işyerlerimizde ki alışkanlıklarımız nedeniyle de farkında olmadan enerji ve su kaynaklarını yanlış kullanıyoruz. Özellikle kış aylarında musluktan akan soğuk suyun, sıcak akmasını beklerken 2 veya 3 litre soğuk su boşa akıyor. Bu sorun da yine boru hat mesafesinin uzun olmasından veya doğru sirkülasyon pompası kullanılmamasından kaynaklı oluyor. Akıllı bir pompa teknolojisi ile doğru basınçlandırma sağlayarak birkaç saniye içerisinde sıcak suyu temin ederek, enerjiden tasarruf etmek, su kaynaklarının israf edilmesinin önüne geçmek mümkün.

Bireysel su tüketimine de hassasiyet göstermeliyiz
Su kaynaklarını verimli kullanmak için suyu yöneten pompa teknolojileri kadar bireysel tüketime de hassasiyet göstermemiz gerekiyor. Örneğin; duştaki su tüketimini azaltarak, dişlerimizi fırçalarken veya traş olurken musluğu kapatarak, bulaşık ve çamaşır makinelerini tam dolmadan çalıştırmayarak, basit ;ama önemli tedbirler alabiliriz. Daha makro tedbir olarak da günlük tüketimde harcadığımız bu suları, “gri su geri kazanım sistemleri” ile arıtıp, tekrar bahçe sulama ve klozetler için kullanarak değerlendirebiliriz. 

Tarımsal sulamada hâlâ profesyonel sulama sistemleri kullanmıyoruz
Bir diğer su israfı ise tarımsal sulamada karşımıza çıkıyor ;çünkü hâlâ profesyonel sulama sistemleri kullanmıyoruz. Salma sulama adı verilen eski sistem sulama, kanallardan açık olarak gezdirilen suyun yolda buharlaşmasına neden oluyor. Ayrıca gereğinden fazla yani verimsiz sulama gibi nedenlerle de suyu israf ediyoruz. Bu nedenle tarımda, profesyonel “damla sulama” yöntemleri bir an önce yaygınlaştırılmalı ve bu konudaki teşvikler arttırılmalıdır. Bu teknolojik sulama yöntemleri hem enerji ve su kaynaklarından tasarruf edilmesini hem de  tarımsal verimin artmasını sağlayacaktır. Masdaf olarak damlama sulama sistemlerinde suyun basınçlandırılmasında kullanılan verimli pompa ve hidrofor teknolojilerimizle de enerji ve su kaynaklarının korunmasında etkin rol oynuyoruz.”  

küresel ısınma dünya nüfusu su kaynakları su krizi kuraklık